Kuva-yı Milliye müzesi
Sosyal medya olarak adlandırılan bilgisayar üstünden yapılan paylaşımlar, hala sınırlı sayıda insanın ilgi alanında olmasına rağmen...
Sosyal medya olarak adlandırılan bilgisayar üstünden yapılan paylaşımlar, hala sınırlı sayıda insanın ilgi alanında olmasına rağmen hızla yayılıyor. Derslerimizde en ufak bir boşluğu değerlendiren gençler hemen cep telefonuna sarılıyor.
Sanırsınız ki hepsi birer iş insanı. Sanki önemli bir mail gelmiş de hemen yanıt vermek zorundalar! Y kuşağı mı diyeceğiz, Z kuşağı mı bilemiyorum ama artık gençlerle aramızın açılmaya başladığını hissediyorum.
Aynı frekanstan konuşmuyoruz. Anlaşamıyoruz…
Ders anlatma/işleme konusunda benim ‘katı’ tutumumdan sıkılanlara soruyorum bazen “nasıl ders işleyelim; bir öneriniz var mı?” diye… Ben ders anlatıp tahtaya yazacakmışım onlar da tahtadaki yazılanları cep telefonu ile fotoğraflayacaklar ve sonra çalışacaklarmış.
Okumak istemiyorlar, yazmak istemiyorlar ve hep bir ağızdan konuşmayı tercih ediyorlar.
Belki de biraz meslek lisesi olmamızdan kaynaklanıyor…
Biz hep “ders derste öğrenilir” sözleri ile bugünlere geldik…
Onlara hak veriyorum bazen. Neden mi?
Sözü uzatmayalım şimdi bilgisayar ve cep telefonu ortamında bir sürü gruplar var ve onları takip etmek zorundasınız. Geç kalırsanız bir de bakıyorsunuz bir sürü yazışma ve siz onlara Fransız kalmışsınız…
Geçtiğimiz günlerde, Ödemişlilerin takip ettiği bazı gruplarda, 1980 darbesi öncesinde Töb-Der, daha sonra Halep Pastanesi, ardından Kahve Diyarı olarak bildiğimiz şimdilerde İzmir Büyükşehir Hizmet Binası olarak kullanılan THK binası ile ilgili bazı yazılar dolandı. Yok efendim burası halka açık bir kafeterya veya pastane olarak kalmalı imiş, yok efendim arkadaki uçak maketi orada görünmüyor öne alınmalı imiş falan filan…
Öneri ve yaklaşımları küçümsediğimi sanmayın; birincisi olmasa da ikincisine ben de destek vermek isterim. Yani arkadaki uçak maketi öne alınabilir ve uçakların öyküsü daha belirgin bir şekilde yazılabilir. Binanın arka bölümü de cumartesi günleri Ödemiş dışından gelen konukların ilgi alanı haline gelen kadın el sanatları pazarı için düzenlenebilir. Hatta bu pazaryerinin, pazar günleri de açık tutulmasının önü açılabilir.
Benzeri bir pazar yeri, Birgi Çınaraltı’nda açılmaya başlanmış ki bence yerinde olmuş. Cami önü temizlenmiş. Sanıyorum meydanın kenarındaki hamam da restore edilecek. Birgi restore edilirken Ödemiş dışındaki insanların ilgisini çekmeye devam ediyor.
Sosyal medyaya kulak vermek lazım…
Ben bu yazımda esas olarak, Ödemiş Hükümet Konağı’ndaki emniyet müdürlüğü olarak kullanılan bina ile ilgili yazmak istiyorum.
Binanın tarihi dokusunun restore edilip ön plana çıkmasını sağlamak iyi oldu. Kimileri arkadaki binaların yıkılmasını savunuyor ama bence arkadaki binalar, öndeki tarihi dokuya uyumlu olduğu için çok göze batmıyor.
Bina, restore edildikten sonra hangi amaçla kullanılmaya devam edecek bilemiyorum ama bu binaya yakışan müze olarak kullanılmasıdır.
Birgi çıkışındaki Arkeoloji Müzesi ile Yıldız’daki Kent Müzesi’ne bir de meydanda Kuva-yı Milliye Müzesi eklenmeli derim.
Ödemiş’in yakın geçmiş tarihi ve Kuva-yı Milliye hareketi, dışarıdan gelecek konukların ilgisine bu müzede sunulmalı. Kurtuluş Savaşı, İlkkurşun ve Kuva-yı Milliye hareketinin tarihi belgeleri ve ilgili kitaplar bu binaya çok yakışacaktır.
Önündeki alan da hafta sonu gelen konuklara özel otopark olarak düzenlenebilir.
Bu iş Ödemiş Kaymakamlığı’nın mı, Ödemiş Belediyesi’nin mi yoksa İzmir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin mi ilgi alanına giriyor bilemem. Bu üzülerek izlediğim tartışma potasına girmem…
Belki de bakanlığın el atması gerekebilir.
Ama bildiğim bir şey var, bu konu hakkında ilçenin etkili ve yetkili kişileri bunu dillendirip ilgili yerlere ulaştırabilirler.
Yazımı, kadrolu eylemci Yılmaz Efe’ye yakışan bir sloganla bitireyim:
“Vuralım tek yumruğu bir yere, alalım bir müzeyi daha ilçeye…”
* Bu yazı, geçtiğimiz yılın 28 Şubat tarihinde Küçük Menderes Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Yerel konularda her gün yazı yazmak, sanıldığı gibi kolay değil. Biraz tembellik edip eskilerden yararlanalım.
Bakmadan Geçme





