Küçükmenderes ve Musduva emmi

24 Aralık 1997 ile 18 Şubat 2015 tarihleri gazetemiz için iki önemli kilometre taşıdır. Bu taşların...

24 Aralık 1997 ile 18 Şubat 2015 tarihleri gazetemiz için iki önemli kilometre taşıdır.

Bu taşların ilki gazetemizin ilk sayısının yayınlandığı gün, ikincisi de başyazarımız Mustafa Erdal’ı kaybettiğimiz gündür.

**

Daha önceleri yazdım. Ödemiş’te ilçeye yakışan bir gazete çıkarmak gerekiyordu. Kimseye söz söylemek ve cevap hakkı doğurmak istemediğim için bazı bilgilerin bende kalması daha doğru olacaktır. Bu nedenle çok ayrıntıya girmeden anlatmam gerekirse, birkaç aylık bir çalışmanın ardından eli yüzü düzgün bir gazetenin çıkarılmasına karar verdik. Haftalık olacaktı. Peki neden 24 Aralık?

Cevabı da basit: Çünkü yılbaşı öncesinde kutlamalar alır biraz sermaye yaparız diye düşündük. Yayın günü Çarşamba olacağı, o gün de 24 Aralık’a denk geldiği için.

Adının Küçükmenderes olmasına karar verdik. Öneri ve logo tasarımı benimdir. Her ikisine itiraz da gelmediği için isim önerisi ve logo tasarımının çıkaranlara ait olduğunu söyleyebiliriz.

Haberler ve köşe yazıları ile ben ilgilenecektim.

Yüksel abi dedi ki “Size bir isim önereceğim, başyazar olacak”

Kimdir derken; birkaç yazısını görmem lazım dedim. Adı geçen başyazar adayı Mustafa Erdal idi. Yüksel abi de Yüksel Balcı.

Velhasılı daktiloda yazılmış ilk yazısını gördüm ve ‘tamam’ dedim.

Birlikte çok anılarımız oldu. Küstüğümüz konuşmadığımız zamanlar da…

Çok kızdığım ve bağırıp çağırdığım da…

Saatli telgraflar gönderir, teslim edilmesi gereken saatten önce büroda olup tepkimizi ölçerdi.

Renkli bir kişilik idi.

Deyim yerinde ise Ödemiş’in yürüyen canlı tarihi idi. Hangi cadde ve sokakta, hangi mekanlarda kimler yaşamış tek tek anlatırdı.

Bana “Behçet hocaa! Kırk yıllık …” diye seslendiğinde yüzünde muzip bir gülümseme olurdu.

Behçet hoca deyişi, Behçet Petekkaya imzalı yazıları benim yazdığımı ima etmesindendi.

En son hastanede yatarken “Beni üç-beş gün tutup çıkaracaklar” demişti ama çıkamadı.

Hep yedekli olurdu. Son zamanlardaki en önemli üzüntüsü, yazılarını yazamayacak olmasıydı.

“Üzülme Musduva abe! Sen söylêsin ben de yazarım” derdim.

Ölümünün üzerinden 4 yıl geçmiş. Daha dün gibi…

**

Geçen yılın son haftası yapılması gereken gazetenin kuruluş yıldönümü yemeği gazetemizin sahibinin kayınpederinin ölümü nedeniyle bugün akşam yapılacak.

19 yıl aralıksız ilgilendiğim gazetecilikte çok insanlar tanıdım.

Benim için genç bir delikanlı olan Küçükmenderes’in evlilik çağı gelmişti. Yorulmuştuk.

Ama delikanlıyı terk etmek olmazdı.

Bugün akşam geniş katılımlı bir yemek var.

Keşke ‘Mustuva emmi’ de olsaydı da karşılıklı kadeh tokuştursaydık.

Anıları hala tazeliğini koruyor.

Bakmadan Geçme