Küçük Menderes Ovası'nda Su Alarmı: Vahşi Sulama Tarımı Tehdit Ediyor
İzmir'in en önemli tarım havzalarından biri olan Küçük Menderes Ovası, her geçen yıl daha derinleşen su kriziyle karşı karşıya kalıyor. Bölgede artan sıcaklıklar ve bilinçsiz su tüketimi, özellikle yaz aylarında kuraklığı daha da belirgin hale getiriyor.
Bölgedeki hayvancılığa dayalı yoğun tarımsal üretim, su kaynakları üzerindeki baskıyı artırırken, hala yaygın şekilde kullanılan geleneksel sulama yöntemleri ovayı sürdürülemez bir noktaya sürüklüyor. Tarımsal sulamada sıkça tercih edilen salma sulama yöntemi, suyun büyük bölümünün verimsiz şekilde kaybedilmesine neden oluyor.
Özellikle suya en çok ihtiyaç duyan mısır ve yonca gibi bitkilerin ekiminin yaygın olması, mevcut kaynakların hızla tükenmesine yol açıyor. Ziraat mühendisleri, yer altı sularının kontrolsüz kullanımı nedeniyle her yıl su seviyesinin daha da gerilediğini belirtiyor. Öyle ki bazı köylerdeki sondaj kuyuları artık tamamen kurumuş durumda.
Uzmanlar, acilen modern sulama sistemlerine geçilmesi gerektiğini söylüyor. Damla ve yağmurlama gibi sistemlerin yaygınlaştırılması halinde hem su tüketiminin azalacağı hem de ürün verimliliğinin artacağı ifade ediliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son verileri de bu durumu doğruluyor. Son 10 yılda bölgedeki yer altı su rezervlerinde önemli bir düşüş gözlemlendi. Yetkililer, sürdürülebilir tarımın devamı için su yönetim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve çiftçilerin modern sulama tekniklerine geçişte devlet destekleriyle teşvik edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Aksi takdirde, Küçük Menderes Ovası’ndaki tarımsal üretim büyük risk altına girebilir.
Bakmadan Geçme





