Köylü milletin…
Atatürk'ün ünlü sözünü bilirsiniz: 'Köylü milletin efendisidir' Peki gerçekten köylü milletin efendisi midir? Sorunun en doğru...
Atatürk’ün ünlü sözünü bilirsiniz: ‘Köylü milletin efendisidir‘
Peki gerçekten köylü milletin efendisi midir?
Sorunun en doğru yanıtı sizde…
Şehirler olmadan köyler yaşayabilir ama köyler olmadan şehirler yaşayamaz.
Teknolojik ve elektronik eşyalar olmadan hayatınızı sürdürebilirsiniz ama yiyecek bir şeyiniz yoksa, ne dört çeker araçlarınız işe yarar ne de evdeki afili beyaz eşyalarınız… Telefonlarınız da karın doyurmaz…
‘Emek en yüce değerdir’ sözünü mutlaka duymuş olmalısınız.
Emek olmadan yemek olur mu!
Aslında şehirler yatıp kalkıp köylere dua etmelidir ‘İyi ki varsınız’ diye…
Ama kabul etmek gerekir ki köylü milletin rezilidir…
Birkaç gündür gazetemizde patates ve karpuz fiyatları ile ilgili haberler çıkıyor. Benzer haberler, istisnalar hariç hemen her yıl tekrarlanıyor… Yolların en dublesinin, köprülerin en uzununun, AVM’lerin en büyüğünün bulunduğu şehirlerin karnını doyuran köylü, nedense ürettiğinin karşılığını alamıyor.
Peki neden alamıyor!
Dün, gazetemizin yazarlarından Özkan Akgün bazı tespitler ve saptamalar yapmış. Bu saptamaları yinelemeye gerek yok. Özkan, yıllardan bu yana benzer konularda yazılar yazar. Gazetemizin bir başka yazarı Erdal Akkoyun da konuyla ilgili güzel bir yazı yazdı geçen hafta.
Peki kaç kişi okur da gerekli önlemleri alır?
“Efendim, köylü de ekmeyiversin’ laflarını da duyar gibi oluyorum bazen!
Köylü bilinçli değil ki ne yapacağını bilsin!
Köylü zaten okumuş yazmış olsa köylü olmaktan çıkacak, masa başı devlet memuru olacak…
Köylü örgütlü değil ki kendine mesai yazsın, harcırah yazsın…
İşçi ve memurların kısmen örgütlü olanları zaman zaman eylemler yapıp üç kuruş zam alabiliyor, haklarında iyileştirmelerin yapılmasını sağlayabiliyorlar. İyi-kötü mücadele eden sendikalarımız var.
Köylünün de birlikleri ve kooperatifleri var ama yine istisnalar hariç büyük ölçüde iş bilmez üç kağıtçıların elinde… Üretici buraların denetiminde söz sahibi olamıyor.
Köylü, yıllarca korkutulmuş ve uzaklaştırılmış örgütlenmeden…
Örneğin 10-15 üretici bir araya gelip bir soğuk hava deposu yapamıyor.
Örneğin 10-15 üretici bir araya gelip tanıtım ve pazarlama çalışması gerçekleştiremiyor.
Örneğin 10-15 üretici bir araya gelip ürün geliştirme çalışması planlayamıyor.
Örneğin, örneğin, örneğin işte…
Bademlili fidancılarla Tireli sütçüler, örnek sayılabilecek bir örgütlenme içine girebilmişler.
Köylü patates zamanı gelince patates eker, karpuz zamanı gelince karpuz eker, salatalık zamanı gelince salatalık eker.
Ektiğinin kumar olduğunu bile bile eker.
Kaymakçılı sınıf arkadaşım Zafer Kaçmaz, “Köylünün karnını kesmişler, 40 tane gelecek yıl çıkmış” diyor. Köylü, yaptığının kumardan farksız olduğunu bilir ama yine de “Bu yıl ya tutarsa!” demekten kendini alamaz.
Köylü ekmekten başka bir şey bilmez ki… Eker ama istediği gibi biçemez…
Patates ekmeyip de ne ekecek! Başka bir şey ekse bile nasıl satacak?
Köylü ister istemez sorar: “Nerde bu devlet!”
Ama yüksek katlardaki devletin önemli işleri vardır…
Köylü sesini yukarılara kadar duyuramaz…
Devlet bu, bulamazsa ithal eder… Ot ithal eder, et ithal eder…
Bakın, geçtiğimiz gün Menderes/Gümüldür civarında ciğerlerimiz yandı, söndürme helikopterlerinin pilotları bile Rus’muş…
Sevgili köylülerim… Siz siz olun önce kendi yiyeceklerinizi garantiye alın… Sonra üç beş kişi bir araya gelmeye ve işi bilinçli yapmaya çalışın. Dayanışmayı öğrenin… Bilimsel üretim konusunda yardım alın… Satış ve pazarlama ile ilgili bağlantılar yapın. Üretmeden önce satışın garantisini alın…
Korkmayın nasıl olsa şehirliler alacaklar bunları. Almazlarsa almasınlar; siz zaten yaşamaya devam edeceksiniz… Bu arada spekülatörleri ve stokçuları da iyi tanıyın.
Bakın siz can havli ile elinizdeki ürünleri satıp daha çok zarar etmekten kurtulmaya çalışacaksınız ama 5-10 gün sonra fiyatlar tırmanıverecek. Bu her yıl böyle olmuştur böyle olmaya da devam edecektir.
Benim okuduğum kitaplar böyle diyor; ben size başka ne diyeyim…
Şükrü Erbaş okurum ben mesela. O bir şair… Sizden ve yaşam biçiminizden bahseder bir şiirinde. Her ne kadar her yerde şiir okumasına izin verilmese de…
Şiir deyip geçmeyin ha!
Şiir bazen her şeydir…
Bakmadan Geçme





