Koronavirüs ve komploları hakkında
Değerli okuyucularımız, Dijital Veri köşemizde son günlerin gündem maddesi ve değişmezi koronavirüse geçen hafta değinmiştim. Geçen...
Değerli okuyucularımız,
Dijital Veri köşemizde son günlerin gündem maddesi ve değişmezi koronavirüse geçen hafta değinmiştim.
Geçen haftaki yazımda virüsün nasıl yayıldığına dair bilgi vermiş ve bir video ile de bunun ne kadar kolay olduğunu göstermiştim. Aynı şekilde Bill Gates’in bir konuşmasında yeni silahların virüsler olacağını görmüştük. Dezenfektasyon tünellerinin önemini, Çin polisinin korona şüphelilerini tespit için nasıl bir teknoloji kullandıklarını gördük. Yapay Zeka destekli robotların, dronelerin nasıl mücadeleye katkı verdiklerine de aynı şekilde şahit olmuştuk.
Tabi ki tüm dünyayı etkileyen bu virüs olayı hakkında herkes bir komplo teorisi ortaya atıyor. Bizim işimiz, elbette ki komplo teorileri değil! Ama bu teorilerin çoğu, teknoloji ile ilgili olduğu için dolayısı ile bizi de yakından ilgilendiriyor. Bunlardan geçen haftaki videomda biraz bahsetmiştim.
Aslında korona, ilk Çin’de ortaya çıktığında sosyal medyada dolaşan bir ses kaydında koronanın çok fazla tüketilen bir yılandan ortaya çıktığı söylendi. Yılanın yaşadığı suya özellikle Amerika tarafından bu virüsün yerleştirildiği iddia edildi. Sonraki zamanlarda o kadar hızlı ilerledi ki Amerika da bundan etkilendi.
Virüs dünyaya yayılırken İsrail, ilk aşı ve tedavi deneme çalışmalarını yaptığını açıkladı. Gözler İsrail’e çevrildi ve “Yahudi lobisi, demek ki para peşinde” diye iddia edildi. Hemen ardından Küba, 22 ayrı ilaç keşfettiğini ve virüsü tedavi ettiğini açıkladı ama kimse dönüp bakmadı bile! Ardından dünyayı saran bu virüs, en son ülkemize geldiği anlarda Çin, Wuhan şehrinde tamamen virüsün temizlendiğini açıkladı! Gerçekten üç ay gibi kısa sürede çok şey yaşadı dünyamız. Bu sefer de “Demek ki Çin çıkarmış bu virüsü” iddiaları ortaya atıldı.
Şimdi bu noktada kesin olan bir şey var, o da bu virüsün insan yapımı olduğu. Yıllar önce Bill Gates’in dediği gibi “Dünyayı yok etmek için silahlara gerek yok, bir virüs yeter” savı doğru çıktı. Virüsün direkt yaşlı ve kronik insanları hedef alması, özellikle de çocukları etkilememesi bunun bir gen mühendisliği çalışması olduğu iddialarını güçlendiriyor. Burada ileride yapılacak olan ve bizi etkileyecek olan DNA çalışmalarını da aklımızda tutalım.
Karantinadan çıkan Wuhan şehrinde 5G teknolojisinin kullanıldığı ve bunun insanlar üzerindeki etkisinin koronavirüs olarak ortaya çıktığı iddia edildi. Geçmiş yüzyıllar boyunca da TV-radyo vericilerinden başlayarak radar sistemlerinin geldiği zamanların ardından dünyada salgın hastalıkların baş gösterdiği, referans olarak gösterildi.
Özellikle Çin, “Virüsü durdurduk” dediğinde bunun bilinçli bir deney olduğu iddiaları ortaya atıldı. Çin’in bu başarıyı 5G teknolojisi ile herkesi izleyerek, tüm kameralardan yüz tespiti ile yapay bir zeka yardımı ile kişileri izlediği, kayıt altına aldığı ve denetlediği zaten biliniyor. Ayrıca kişilerin telefonunu sarı, kırmızı ve yeşil olarak işaretlediği, buna göre salgının önlendiği ve kimin nerede ne yaptığını bildiklerini iddia ettiler.
Yapay zekanın gücü ve gen haritası çalışmalarının bir sonucu olduğu iddia edilen korona, eğer tüm bunlar doğru ise bir başlangıç. Dronelerin bile artık silah olarak değil, virüsü yayma amaçlı kullanılabilecekleri bir dünyaya geçiş yapıyoruz. Geçiş derken dünyayı yöneten ihtiyar heyetinin dijital dönüşümü ancak bu şekilde sağlayabilecekleri için bu virüsü çıkardıkları da bir başka ciddi iddia. “Kim bunlar?” derseniz elbette ki kimlikleri gizli.
Son olarak, dünyanın değiştiği ve tamamen dijital ortamlara yöneleceğimiz bir gerçek çünkü evde oturduğumuz süre içinde her şeyi dijital olarak halletmeye çalıştık. O zaman bu karantina günlerinde size bir dizi, bir de film tavsiyem var. Dizi olarak Person of Interest ve film olarak Bruce Wills’in Suretler filmi. İzleyelim bakalım dünya oraya mı gidiyor yoksa zaten o noktaya vardık mı?
Konu ile ilgili geçen haftaki videoya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Lütfen abone olmayı ve paylaşmayı unutmayın!
Herkese sağlık ve teknoloji dolu günler dilerim.
Bakmadan Geçme





