Köpeklere havlama diyorsun da sen çeneni kapatabiliyor musun?

5199 sayılı yasa der ki:

“5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu madde 6/4. fıkrası gereği, sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların sokaklardan tamamen toplatılması mümkün olmamakla birlikte bakım evlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Bu nedenle her ne kadar sokak hayvanlarının toplatılmasına ilişkin bir talep meydana gelmiş olsa da hayvanların bakım evlerinde hapsedilmesi ilgili yasaya aykırıdır.

Bu talep yetkisine bireysel vatandaşların yanı sıra belediyeler dahi sahip değilken bakım evlerinin de hayvanları toplayıp kapalı alanlarda tutmaya yetkisi bulunmamaktadır.

Nitekim hayvan refahı açısından düşünülecek olursa hepsini bir arada kapalı alanlarda tutmak, eziyet etmek anlamına gelecek olup bu toplu yaşam koşulları birçok hastalığı da beraberinde getirecektir.

Hayvanların insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında öldürülmesinin, psikolojik veya fiziksel acı çektirilmesinin de kanunda yasaklanmış olduğunu, bu yasaklara aykırı davrananların da idari para cezası ile cezalandırılacağını da belirtmek gerekmektedir.”

***

Ödemiş Yeniceköy Mahallesi Alanlar mevkiinde bulunan hayvan barınağına ilk gidişim, Diyarbakır’da bulunan hayvan barınağında sokak hayvanlarına yapılan işkenceleri öğrenmem vesilesiyle oldu. Basın arabamızı barınağın giriş yoluna park ettik ve uzunca bir yürüyüşün ardından barınağın girişinde köpek havlamalarıyla karşılandık. Yeşil bir alanda kedi, köpek ve diğer hayvanların bulunduğu barınakta rahatça gezebilme fırsatı yakaladık. Barınağın bakıcısı ağabeyimizle geçen samimi sohbetin akabinde bize barınağın her noktası gezdirildi. Minik dostlarımızın ışık saçan gözlerini, enerjilerini hissedip ortamın havasını soluduğumuzdan yüzde yüz emin olduktan hemen sonra barınaktan mutlu mesut ayrıldım.

Ödemiş’te bulunan barınak tertemiz. Tedavisi süren hayvanlar ayrı yerde, kısırlaştırılan hayvanların durduğu nokta ayrı yerde ve en önemlisi o barınakta sebebini bilmediğim bir gönül rahatlığına eriştim çünkü vicdan sahibi insanların çalıştığı bir yer Ödemiş Barınağı.

Köşe yazım vesilesiyle sokak hayvanlarına yönelik gerçekleştirilen şiddetin asıl sebebi o barınak yetkilileriymiş gibi davranan çokbilmiş sivil toplum örgütlerine ve diğer insanlara sesleniyorum:

Hayvanlar, kanun kapsamında bakımının, tedavisinin, aşılarının ve kısırlaştırılmasının ardından alındığı yere bırakılmak zorunda. Bunu ben demiyorum, kanun öyle söylüyor.

Öte yandan köpek havlamasından, kedi sesinden rahatsız olan insanların kendi kötü niyetlerinin sesini kısmasını diliyorum.

O içgüdüsel olarak havlıyor, sen rahatsız olup sesini kesmesini istiyorsun peki sen o çirkin düşüncelerini ve o düşüncelerini yansıtan sesini kısabiliyor musun?

Barınak yetkililerinin yıprandığı çok sayıda noktanın konuşulmadığı şu günlerde hayvana yönelik şiddetin cezasının para oluşuna ses verilmesini istiyorum.

Nice STK’larda kendini bilmez, düşünceleri noksan insanların var olan gerçeği çarpıtarak gerçeklikten uzak yalan paylaşımlarına da lütfen hemen inanmayın.

Barınağa haftanın belli günlerinde ziyaretçi alınıyor. Bu ziyaret sırasında yetkililer ellerinden geldiğince sizi bilgilendirmeye çabalıyor. Ayrıca görünen köy kılavuz da istemiyor. Siz, başkalarının çarpık paylaşımlarıyla değil, kendi gözlerinizle gördüklerinizi anımsayın. Ödemiş Barınağı’nda hayvanların işkence görmesi, öldürülmesi söz konusu değil.

Beni sahiplenen İzmir adında bir kedim var. Aynı zamanda evimin bahçesinde ailemle beraber ona yakın kedi besliyoruz. İnsanlara yapılan hayırdan çok daha hayırlı, samimi ve gerçek bir hayırdır sokak hayvanlarının minik karnını doyurmak. Korktuğunuz canlılar, sizden çok korkuyor ve bunca yıllık hayatımda bir köpeğin bana saldırdığına rastlamadım. Onların içgüdüsü öylesine güçlüdür ki kimin onlara zarar vereceğini bilirler. Eğer bir hayvan size saldırıyorsa bu ona takındığınız tavırla çok ilişkili.

Bunun yanı sıra kaidelerin olduğunun da farkındayım ancak yaşam alanlarını daralttığımız bu hayvanların bizden başka sığınacakları kimseleri olmadığının da siz farkına varın. Bir kuşun, bir böceğin, bir kedi ya da köpeğin ya da en sevdiğiniz hayvan neyse en az sizin kadar yaşama haklarının olduğunu düşünerek hareket edin.

Kamuoyunu galeyana getirecek paylaşımlar yerine çevrenizdeki insanlara sokak hayvanlarını sevmeyi öğretin.

Çünkü sevgi, bu dünyada elimizde kalan en güzel, en güçlü duygu ve bir kedinin, köpeğin, kuşun ya da böceğin sizi koşulsuz sevdiğini deneyimlediğinizde onlardan kopamıyorsunuz. Nefes alışınız, hayata bakışınız, enerji seviyeniz bir başkasının size duyduğu koşulsuz sevgiyle bir anda olumlu yönde değişebiliyor.

Bu acımasız hayatta siz de biliyorsunuz ki sizi koşulsuz seven, kabul eden tek varlık belki de aileniz.

İnanın onları sevdiğinizde onlar da aileden farksız kalıyor.

Deneyin. Güzel bakmayı, olumlamayı deneyin.

Barınak konusuna gelince, mutlaka ziyarette bulunun. Yetkililerle iletişime geçmeye çalışın. Şikayetiniz varsa sinsice değil de güzelce anlatın.

Ödemiş Barınağı’na bir kez uğrayın çünkü orda sizi bekleyen yüzlerce minik kalp var. Kucağınızda uyumayı bekleyen, bir sevgi kırıntısıyla mutluluktan kendinden geçecek yüzlerce hayvan var.

Sevgiyle kalmanız dileğiyle.

Şimdiden mutlu bayramlar.