Kilit taşını çözememek
Eski Roma dönemi yapılarını görmüşsünüzdür. Görmedi iseniz, hemen Efes antik şehrine gidip görün derim. O da...
Eski Roma dönemi yapılarını görmüşsünüzdür. Görmedi iseniz, hemen Efes antik şehrine gidip görün derim. O da olmazsa Günlüce’ye gidip küçük bir araştırmanın ardından benzer yapı taşlarını görme olanağınız vardır.
Efes, Anadolu’nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesi sınırları içerisinde bulunan, daha sonra önemli bir Roma kenti olan antik bir Yunan kenti imiş. Ve klasik Yunan döneminde İyonya’nın on iki şehrinden biri.
Son paragrafta verdiğimiz bilgiler, rahmetli Mustafa Erdal tarzı yazı girişi idi.
Sevgili Mustafa amcamız, böyle bilgiler vererek yazılarına mukaddime (giriş) yapardı.
Şimdilerde bir sünnet düğünü öncesi hazırlığını andıran fotoğraflarla medyanın sayfalarını süsleyen Efes antik kenti, bölge ve dünya tarihi için önemli bir kenttir. Ve Mustafa Erdal, bu konuyla ilgili mutlaka yazardı. Yazdıktan sonra da her günlük dostlarına ‘okudun mu’ diye sorardı…
Hatırlatmak gerekirse Efes antik kenti içindeki Roma döneminden beri ayakta kalan muhteşem Celsus Kütüphanesi’nin önündeki masalar, e-sosyal medyada da ses getirdi.
Tepkiler sonrası bir açıklama yapan yetkililer, organizasyonun düğün değil, Wind Star Curise Gemisi ziyaretçileri için düzenlenen yemeğe ait olduğunu açıkladılar.
İşte burada Erdal amca sorardı: “Yemek yenecek başka yer mi yokmuş!”
“Acaba bu gemi ile gelenlerin ülkelerinde böyle tarihi eserlerin önlerinde yemekler yeniliyor muymuş!“
Bu kadar mukaddime yeter…
Kilit taşı; eski Roma yapılarından beri kullanılan köprü, kubbe gibi yapıların ortasındaki ağırlığı ve dengeyi sağlayan taşa verilen isimdir. Osmanlı’da da en güzel örneklerini kilit taşının esas ustası olduğu söylenen mimar başı Mimar Sinan imiş. Özellikle köprülerin en önemli dayanak noktalarına konulduğu için ‘kilit’ taşı adı verilmiş.
Eskiden kilit görevi görür ve taştan yapılırmış.
Kilit taşını devletin yapısıyla da ilişkilendirenler var ama ben o kadar uzaklara gitmeyeceğim.
Ekşi Sözlük’te de diğer adının ‘aşık taşı’ olduğu belirtiliyor ama neden böyle adlandırılmış detaylı bilgi alamadım. Belki aşıklar böyle taşlarla döşenmiş yollarda yürümeyi sevdiklerindendir.
Bilindiği gibi kilit taşı, beton yapı taşıdır ve daha çok cadde ve sokak süslemelerinde kullanılır.
6 cm yüksekliğinde olanları kaldırım ve bahçe düzenlemelerinde, 8 cm yüksekliğinde olanlar da araç trafiği olan yollarda tercih edilirmiş. Bunun için şuraya gidin bakın demeyeceğim çünkü Ödemiş’te de oldukça fazla kullanılan bir yapı taşı haline geldi. Birkaç sokak ve caddede renkli örneklerini görebiliriz.
Binalara dökülen betonun biraz daha ince mıcır kullanılarak ve su seviyesi minimumda tutularak otomatik makinelerde yapılan presleme ile elde edilirmiş.
1 metrekare kilit taşı, 36 adet taştan meydana gelirmiş. Yüzeyi çeşitli tip metallerin oksitlendirilmesiyle elde edilen boyalarla renklendirilirmiş. Özellikle sokak aralarında asfalta göre çok daha dekoratif görüntü verdiği ve kazılıp yeniden döşenmesi kolay olduğu için tercih edilirmiş.
Gazetemizin yayın yönetmeninin uyarısı ile bugün yazımı biraz kısa keseceğim.
Bayram öncesi, “Ödemiş Bayram’a hazır” tarzında başlıklar attılar yerel gazetelerimiz.
Bu ne demektir! Ufak tefek makyajlar yapıldı, ziyaretçilerimizin kullanımına sokuldu!
Somut bir örnek vereceğim. Günde yüzlerce belki de daha fazla aracın kullandığı Saraçoğlu Caddesi’nin müftülük önündeki kavşağında yapılan bir altyapı çalışmasının ardından ‘kilit’ taşları hala kazıldığı gibi duruyor.
Benzer örnekleri çoğaltabilirim ama burayı kullanıp da görmeyen yoktur diye verdim örneği. Acaba çok mu zor ve plan proje isteyen bir iştir kilit taşlarını eskisi gibi yeniden döşemek?
Aslına bakarsanız, asfaltla göre daha kolay döşendiği iddiası ile kullanılan bu kilit taşları ne yazık ki kazıldıktan sonra asfalt gibi düzgün olmamakta ve araçlara büyük zararlar vermektedir.
Bakın kentin kuzey çevre yolu olarak bilinen Şehit Salim İzleyen Caddesi’ne: Tangır tungur!
Galiba kilit taşı işi döşeme işi de ustalık ve uzmanlık istiyor.
Ben olsam belediye bünyesinde kurarım üç-beş kişilik bir usta döşeme ekibi ve ‘Sizin işiniz tangır tungur yolları düzeltmek’ derim…
Yoksa bu işler de mi Büyükşehir işi!
İster ilçe, ister BŞB, isterse devletin diğer ilgili kurumları… Her işin başı koordinasyon, ustalık ve işine önem verme…