• Haberler
  • ihale
  • Keşke! Evlat, Koca, Baba Olmayı Becerebilseniz!

Keşke! Evlat, Koca, Baba Olmayı Becerebilseniz!

Geçtiğimiz hafta sonu işlenen bir cinayetin videosu, bütün sosyal mecralara düşmüştü. Sanırım ben dahil çoğumuz, seyrederken...

Geçtiğimiz hafta sonu işlenen bir cinayetin videosu, bütün sosyal mecralara düşmüştü. Sanırım ben dahil çoğumuz, seyrederken gözyaşlarımıza hakim olamamışızdır. “Geride kalanlar nasıl teselli edilir?” ya da “O küçücük kızın zihninden bu olay nasıl silinir (ki silinemeyecek)?” düşüncesi de bir anne olan bendenizi daha da üzdü.

Peki, benim ya da sizlerin üzülmesi, “Ölmek istemiyorum” diyen bir anne ve “Anne lütfen ölme” diyen bir evlat karşısında ne kadar değerdedir ki! HİÇ!!

Ne kadar aklımızda kalacak? Bir iki saat, bir iki gün.

Ne diyeceğiz peki o şerefsiz eskimiş koca hakkında? “Bilmem neyini bilmem ne yaptığımın adamı” diye sövüp sayıp “Şöyle yapılsın, böyle yapılsın” demelerimiz kaç gün sürecek sahi, bir gün mü? İki mi?

O genç kadının hayatı ve küçücük bir kız çocuğunun geleceğinin katlinin ne kadarına ortak olabileceğiz? Öncekilerde olduğu gibi hı!

Demek ki ana çözüm bizde değil. Çözüm toplumsal olmalı, kurumsal olmalı. Yoksa onlar çektiği acıyla, biz iki gün yazdığımız ya da konuştuğumuz kelamlarla kalacağız! YİNE!

Ayrıca her böyle olay sonrası kendini altındaki uzuvla bir yerlere koymaya doyamayan küçücük beyinli erkekler için yapılması gerekenler konuşulmadan kadınların korunmasına dair yazılanlara katılmıyorum!!

Erkeklerin olgunlaşması, normalleşmesi, insani özelliklerinin ortaya çıkartılması, komplekslerinin bilinçaltında tedavisi için önce ONLAR EĞİTİLMELİ.

Çünkü erkeğin; erkeğe kötülüğü de, erkeğin çocuğa kötülüğü de, erkeğin kadına kötülüğü de, erkeğin hayvana kötülüğü de bırakın istatistikleri, her gün gözlerimizin önünde…

Demek ki bunların OKUYANINI da OKUMAYANANI da İNSANİ ve AHLAKİ VASIFLAR ADINA EĞİTTİNİZ Mİ, Tövbe BİZE (kadınlara, çocuklara, hayvanlara, hatta hem cinslerinden bazılarına da) daha bir şey olmaz!

Toplumsal ananeler gereği, kültürel (çoğunun kültürsüzlüğüne rağmen), bedenen, çevresel baskı yüzünden her taşın altından bunların eğitilmemişi (okumuşluk değil bahsettiğim. Manasıyla anlamaya çalışınız lütfen) çıkıyor.

Şimdi bunu okurken bazı beyin göçü yapanlar; “vay bize bunu dedi”, “vay bize şunu dedi”, “la oğlummm bu bize mi diyor” yorumlarına girmeyin. Burada kimlere, nasıl tür erkeklere laf ettiğim ortada.

Eğitim diyorum! Şu son yıllarda yönü farklı gibi görünse de niyeti aynı olan din-min tarikat evlerinden bahsetmiyorum. Zaten çoğu pislikler de buralardan çıkmıyor mu!

Ben, şöyle Özel Kurumsal Eğitim Merkezlerinden bahsediyorum: Mesela öyle bir topyekun eğitim seferberliği olmalı ki ne birinin parası, ne birinin hatırı ne de birinin mevkisi bu özel kurumlarda geçerli olacak. Ve her bireyin belirli yaş aralıklarında ya da olaylar zamanında alacağı bu eğitimler, hem suç oranlarını düşürecek hem de toplumda huzuru artıracaktır kanaatindeyim.

Hadi birlikte bir hayal edelim; eğitim sürecimiz sadece “değerler eğitimi” (yeni ad bulmuşlar, uygulayana o da) yaşamsal değerleri ve insan ilişkilerini konu alan detay eğitimler olmalıdır.

Mesela çocuğun aklı ermeye başladığında itibaren,

  • Aile birlikteliği eğitimleri (belirli yaşa kadar sürmeli)
  • Teknolojiyi faydalı halde kullanım eğitimi
  • Toplumsal ortak yaşam ve hayvanlara, doğaya, canlılarla dair paylaşım eğitimleri
  • Anaya, kadına, kız çocuğuna özel; saygı, sevgi, şefkat ve ilgi eğitimi
  • Ergen dönem cinsel ve karşı cins eğitimleri
  • Dinin kul hakkı, ahlaki ve gerçeklerini anlatılacağı eğitim
  • Üniversite öncesi eğitim,
  • Askerlik öncesi,
  • Evlenirken,
  • Boşanırken,
  • İşe girerken ve işten ayrılırken,

diye eğitim kurumlarımıza gidilmesi mecburi olsa güzel olmaz mı? (Ha bu durumun bir de kadın ayağı olmalı elbette)

Konumuz, olayların artması sonucu erkeklerde yoğunlaştığı için o yüzden eğitim konularını o şekil geçtim. Yoksa elbette ki eşit değerlerde eğitimler alınmalı.

Düşünsenize, böyle her anı eğitilmiş erkeklerle yaşam alanlarınızda karşılaşıyorsunuz? Hoş olma mı(!)?

Saygılı bir evlat, sevgi dolu ve ilgili bir koca ve şefkatle saran bir baba. Nasıl da toplumun aile değerlerini rahatlatır bir bilseniz.

Bize de kalan kadınlık kıskançlıklarımız olur ki inanın onları da bizler aramızda zaten hallederiz.

Valla işin başı ERKEKLER, anlayın artık. Ve şu yukarıda yazdıklarımı sakın es geçmeyin derim!

Ve her şeyden önce KRAVATTAN, SAKALDAN, CÜBBEDEN, İKİ GÜZEL SÖZDEN, DAYIDAN, VEKİLDEN, PARADAN ETKİLENMEYEN, YAŞAMI TÜM CANLILARA ZEHİR EDEN BU ŞEREFSİZLERİ hakkıyla yargılayan, ŞEREFLİ YARGIYA İHTİYACIMIZ VAR!!!

Yarın görüşene değin, şimdilik sevgi ve şansla kalınız efendim.

Sevgiler.

Bakmadan Geçme