'Kermes' demeli miyiz?

Yurtdışında yaşayan 6 milyonu aşan vatandaşımız var… Dış politikamızın öncelikli konularından biri de ülke dışındaki millet...

Yurtdışında yaşayan 6 milyonu aşan vatandaşımız var… Dış politikamızın öncelikli konularından biri de ülke dışındaki millet varlığımızın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözülmesi… Vatandaşlarımızın Türkçe ve kültür eğitimi için öğretmen gönderilmesinin yanında dini bilgi edinebilmeleri ve vecibelerini eda etmeleri için Diyanet İşleri Başkanlığı’nca din görevlileri gönderilmektedir.

Avrupa’nın bir şehrinde görev yapan bir din görevlimiz, camideki çocuklara yönelik çalışmalara katkı olması için cami yönetimiyle birlikte bir kermes düzenlerler… Yakın kilisenin görevlisi papaz da kermese davet edilir…

Gelenler kermesimize hoş geldiniz diyerek karşılanır…. Ardından misafir papaz, bir konuşma yapması için mikrofona davet edilir… Papaz sözlerine “Kilisemizin tarihi ve köklü bir geleneği olan kermes kültürümüzü aynı ad altında yaşattığınız için teşekkür ederim…” diyerek başlayınca din görevlimizin aklına kermes kelimesinin kökenine dair bir araştırma yapmak düşer…

Türk Dil Kurumunun sözlüğünde kermes, Fransızca kökenli olup bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı şeklinde tanımlanır…

Kermes kelimesinin dilsel ve tarihi kökenine gelince;

Kermes kelimesi Fransızca “kermesse” den gelmekte ve kilisede pazar ayininden sonra hayır için yapılan satış anlamındadır… Flemenkçe “Kerk” ise kilise anlamına gelir…“Kerkmissa” ikili bir arada “kilise ayini” anlamına gelir…

Neticede kilise yararına yapılan satışlar için düzenlenen yardım faaliyetinin adı Türkçemize kermes olarak geçmiş… Bunun için kullanabileceğimiz birçok kelime var: Hayır çarşısı, yardım etkinliği, dayanışma etkinliği, katkı çalışması, bağış çarşısı, iyilik yarışı, iyilik çarşısı, hayır desteği gibi yerli adlandırmalar kullanılabilir…

Bu kelime olayı size üzerinde durulmaya değer bir konu gibi gelmeyebilir…

Fakat dil, bir milletin zihin ve kavrayışının fiziki alanını oluşturur… Kelime dağarcığınız daraldığında aslında daralan zihin dünyanızdır… Sonrasında düşünemez ve üretemez olursunuz… Şüphesiz birçok dil öğrenmek teşvik edilmeli… Fakat, zihin atlasımız olan dilimiz ihmal edilmemeli…

Yardım faaliyeti yapacakların dikkatine sunulur…

Bakmadan Geçme