'Kent konseyleri, özerk yapıda olmalı'
Ödemiş Kent Konseyi Seçimli Genel Kurulu'na sayılı günler kala konseyin mevcut başkanı olan ve bir kez...
Ödemiş Kent Konseyi Seçimli Genel Kurulu’na sayılı günler kala konseyin mevcut başkanı olan ve bir kez daha adaylığını açıklayan Mehmet Taşlı, konu hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Taşlı, “Yerel seçimlerin arkasından hemen genel kurulla şekillenen kent konseyleri yapıları, iki yıl geçtikten sonra tekrar üç yıllık bir genel kurul izniyle genel kurul üyelerinin onayına sunuluyor. Geçen iki yıllık süre içerisinde yaptığımız faaliyetlerden sonra görevimizi 28 Haziran’da tamamlayacağız ve Kent Konseyi Seçimli Genel Kurulu’na gideceğiz. İnsanların, kurumların temsilcisi olan arkadaşların Kent Konseyi’ne, kentine katkı yapmak için, kentini güzelleştirmek için, kendi emeğini bu kente vermek için aday olması, ‘Ben de bu işin yürütme kurulunda, meclisinde, başkanlığında varım’ demesi kadar doğal bir şey yok. Bu anlamda da önümüzdeki günlerde demokratik bir yarış olacak. İkinci dönem için tecrübelerimle, birikimimle, çalışkanlığımla, emeğimle, geçmiş referansımla tekrar adayım. Seçim çalışmalarımız da gayet iyi şu anda” ifadelerini kullandı.
“Fedakarca çalışmak, çok yüce bir davranış”
Geçtiğimiz günlerde adaylığını açıklayan Mustafa Turan ve çıkabilecek diğer olası adaylar için de görüşlerini dile getiren Taşlı, “Mustafa Turan sevdiğimiz, değer verdiğimizi bir arkadaşımız. Üyelik alan herkesin yapabileceği gibi demokratik hakkını kullanarak başkan adaylığını açıkladı. Kendisine başarılar diliyorum. Tabi ki birikimiyle, tecrübesiyle katkı yapmaya çalışacaktır. Başka arkadaşlar da olabilir. Şu an iki kişiyiz, yarış iki kişi arasında geçecek gibi gözüküyor ama belki de üçüncü, dördüncü, beşinci adaylar da çıkabilir. Bu, aslında çok yüce bir davranış çünkü kent konseylerinin çalışan organlarının hiçbirisinin kişisel, maddi çıkarı olmuyor. Fedakarlık, gönüllülük esasıyla çalışan kurumlar bunlar. Bir kişinin, ‘Ben kent konseyindeki şu makama gönüllülük, fedakarlık esasıyla adayım’ demesi kadar yüce bir davranış yok. Hele hele birikimiyle, kültürüyle, emeğiyle, çabasıyla bu işi hakkaniyetle yapıyorsa çok güzel bir davranış, başımızın üzerinde yeri var. Bu anlamda geçen dönemde bu bahsettiğim şeyleri en iyi şekilde yaptığımı söyleyebilirim. İçimde bunun rahatlığı var” dedi.
“Kentin her kesimi kucaklanmalı”
Mehmet Taşlı, kent konseylerinde siyasi partilerin de bulunduğunu ancak konseyin siyasileşmemesi gerektiğini kaydederek şunları söyledi: “İşin siyasileşmemesi lazım. Kent konseylerinin destekleyicisi ve bürokratik olarak bağlı olduğu yer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Onun ardından belediyeler destekleyici olarak görev yapıyor. Bizim kent konseyi genel kurul temsilcilerimizin 12 tanesi siyasi partilerden çünkü siyasi partiler de birer kurum. Ben bunları girmesinler, olmasınlar anlamında söylemiyorum ama kent konseyleri sadece siyasi partilerden oluşan kurumlar değil. 200 tane üye yani 188 tane daha kurum var. Tabi ki siyasi partilerin hepsiyle iyi geçinilmesi lazım, belediyeyle diyalog kurulması lazım, mümkün olan en geniş yelpazede bütün kurumların, dolayısıyla kentin bütün temsilinin kucaklanacağı bir noktada olunması lazım.
Herhangi bir kuruma angaje olunması ya da herhangi bir şahsın baskısı altında kalarak bu işin yapılması, bu işin mantığına ters ve bu yapıyı çürütecek, zayıflatacak bir şeydir. Siyasi partilerle tabi ki diyalog kurulacak çünkü ülkeyi ve yereli yönetim aşamasında siyasi partiler vardır ama tek bir parti, tek bir görüş, tek bir kurum veya kişiye angaje olduğunuz zaman katılımcılığı sağlamak, demokratikleşme, ortak yaşam kültürü açısından çok zayıf duruma düşeriz. Onun için kent konseyine seçilecek olan arkadaşların kesinlikle kentin her kesimini kucaklamak için çaba sarf etmesi lazım. Geçmiş dönemde bunu sonuna kadar yaptığıma inanıyorum. Tabi ki bu konuda takdir genel kurulun, halkın. Şöyle özetleyeyim: Kent konseyleri özerk olmalı.
Bütün siyasi partileri ayırım yapmaksızın geçmiş dönemde yaptığımız çalışmalarda, aktivitelerde bilgilendirdik. Hem bürokratik olarak hem de kişisel olarak hepsiyle iyi geçinmeye çalıştık. Diyalog kuramadığımız kişi ya da siyasi partilerle olumsuz bir şey yaşamamak için elimizden gelen gayreti gösterdik. Paylaşımcı olduk. Kesinlikle bir siyasi partinin kent konseyi bünyesinde adının konuşulmasını uygun görmüyorum, kent konseyinin ruhuna da aykırıdır.”
“Demokratik bir haktır”
Mevcut yürütme kurulundaki bazı üyelerin seçimde farklı listede yer alacak olmalarına da değinen Başkan Taşlı, “İlk dönem destekleyip sonra vazgeçenlerin kendi tercihleridir. Beraber çalıştığımız arkadaşlarımızın bir kısmı, değişik sebeplerle başka yerlerde olabilirler. Geçen dönemde rakip olduğumuz arkadaşlardan da destek gelebilir. Bu, gayet demokratik bir haktır. İlkelilik, tutarlılık açısında tartışılabilir ama insanların demokratik tercihlerine bir şey diyemezsiniz. Geçmiş dönemde birlikte olduğumuz arkadaşların bazıları bugün farklı listelerde olabilir ancak ben onlarla ilgili hiçbir kötü şey söyleyemem. Yol arkadaşlığı yaptık, birtakım şeyleri paylaştık, hepsinin emeği var. Kent konseyini oluşturan, yürütme kurulu ve meclislerdir. Ben, temsil ve sonlandırma noktasında katkı koydum. Tabi başka emeklerim de var. Bizden ayrılan arkadaşlarla ilgili kesinlikle kötü bir şey söylemiyoruz. Hepsinin emeklerine sağlık. Onların tercihlerine saygı duyuyoruz. Bunun takdirini verecek olanlar da kent konseyi seçimi noktasında genel kuruldur” şeklinde konuştu.
“Kentin aklı, vicdanı, sağduyusudur, sigortasıdır”
Son olarak belediyelerin siyasi bir şekilde kent konseylerinin işleyişine karışmaması gerektiğini ifade eden Taşlı, “Kent konseylerinin özerk yapıda olması gerekiyor. Tabi ki belediye başkanımız bizim destekleyicimiz, belediye destekleyicimiz ama bunu siyasi bir şekilde yapıyorsa bence birçok şeyi dışlama anlamına gelir ve bu yapı sağlıklı kurulmaz. Belediye başkanımızın böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Bizim ilkemiz, herkesi sevgiyle, hoşgörüyle, tarafsız bir şekilde kucaklayıp sağlıklı bir yapının oluşturulmasına katkı koymaktır. Bu yapının içerisinde belediye başkanımız da var farklı siyasi partilerimiz de. Muhtarlarımız, noterlerimiz, barolarımız, sendikalarımız, vakıflarımız, derneklerimiz, kulüplerimiz ve daha pek çoğunun kucaklanması lazım. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Herkesi dengeli bir şekilde temsil edecek bir yürütme kurulunun olması lazım. Bana bir talep geldiği an her zaman desteğimi, birikimimi paylaşmaya hazırım. Bu konuda kesinlikle bir çekince koymuyorum. Kent konseyleri yaşanılan kentin aklı, vicdanı, sağduyusudur, sigortasıdır” dedi.
Şazenuş Keskin
Bakmadan Geçme





