“Kendine iş çıkarmak”
Haberi bilmiyorum izlediniz mi? Hindistan’da çiftçiler, traktörleriyle eylem yapmış… CNN ve AA kaynaklı haberlere göre Yeni...
Haberi bilmiyorum izlediniz mi? Hindistan’da çiftçiler, traktörleriyle eylem yapmış…
CNN ve AA kaynaklı haberlere göre Yeni Delhi’de güvenlik güçleri, Cumhuriyet Bayramı gösterileri sırasında traktörleriyle eylem yapan ve barikatları aşarak gösteri alanının dışına çıkmak isteyen çiftçilere müdahalede bulunmuş. Olaylarda bir çiftçi yaşamını yitirirken 80’den fazla polis de yaralanmış…
Hindistan’da Eylül 2020’de kabul edilen ve tarım sektörüne serbestleşme getiren iki yasa; taban fiyatı ve destekleme alımı politikalarını sona erdireceği, aracı şirketlerin fiyatları düşürerek sonunda kendilerini topraksız bırakacağı gerekçesiyle protesto edilmiş. Eylemi düzenleyenler de çiftçi sendikaları imiş.
Şimdi diyeceksiniz ki bundan bize ne!
Haberi baştan sona kadar izledim.
Bilirsiniz, habercilikte ‘5N 1K’ ilkesi vardır. Yani haberi izleyen biri; haberin öznesini, yüklemini, yerini, zamanını ve nesnesini öğrenebilmelidir.
5N; “nasıl”, “ne”, “nerede”, “neden”, “ne zaman” ile ilgili soruları kapsar. 1K de bu soruların “kim” hakkında olduğunu sorgular.
Bu ilkeler, hemen hemen hikayenin de temel unsurlarıdır: Olay, kişi, zaman ve mekan. Kim, ne yapmış, nerede, nasıl, kim etkilenmiş?
Haber, gayet güzel sunulmuştu. Çiftçiler de konuşuyor ve isteklerini belirterek, “Biz aslında buraya barışçıl bir şekilde isteklerimizi dile getirmek için toplanmıştık. Polis, gösteriyi provoke ederek terörize etti” dedi. Haberde hükümet yetkililerinin de konuyla ilgili açıklamaları yer aldı.
Haber bittikten sonra bir an düşündüm. Acaba benzeri eylem Türkiye’de yapılmış olsaydı, haber nasıl verilirdi?!
Birkaçı hariç abartısız 20 TV kanalı, çiftçilere birkaç yasa dışı örgüt kulpu takar, ‘Vandallar’ suçlaması yapardı. Varın gerisini siz düşünün…
**
Alın size başka bir örnek:
Bir TV kanalı; Ödemiş’e gelip çiftçilerle konuşuyor, derlediği bilgiler üzerine bir haber kurgulayıp haber saatinde sunuyor. Eğri veya doğru… Haber konusunda bir şey diyemem. Değerlendirmeyi vatandaş yapar.
Eğer haberin içeriğinde ve bilgilerinde yanlışlık varsa bunun yalanlamasını da ilgili resmi müdürlükler veya bakanlık yapar. Bakanlık yetkilileri veya bakanın bizzat kendisi çıkar basının karşısına, konuyla ilgili doğru bilgileri paylaşır.
Ama ne oluyor! Bir başka TV kanalı, haberi yapan kanalı yalancılıkla suçlayıp veriyor odunu… Sanırsın kapıkulu gazetesi… Kapıkullarının en önemli özelliklerinden biri, devşirme olmaları imiş. Kalelerde otururlar ve ulufe adı verilen maaş alırlarmış… En önemli özellikleri de padişahı korurlarmış…
Sonra, Gereli Kooperatifi Başkanı Mustafa Gerçek de e-sosyal medyada yaptığı açıklamada özetle şunları yazdı:
“Üyemizi rencide edici açıklamalar yapılmıştır. Fikret amcamız, yaşından dolayı kamera karşısında herkesin olduğu gibi heyecanlanmış ve yalan değil ama yanlış ifadelerde bulunmuştur. 2020 yılı sekiz aylık süt primi haricinde buzağı ve yem desteklemeleri yatmamıştır. 2020 yılında hesabına yatan paraların büyük kısmı, 2019 yılı desteklemeleridir.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu paranın sadece bir kısmı, sekiz aylık 2020 desteklemeleridir. Süt fiyatına yılbaşı itibariyle 0.5 kuruş zam gelmiştir. Akabinde yemlere 6-8 TL arası zam geldi. Gelen süt zammının hiçbir özelliği kalmamış oldu. Yeme gelen zammın nedeni ise arpa, buğday ve diğer hammaddelerin büyük çaptaki hububat stokçularının elinde olmasıdır. Bu stokçular kendi isteklerine göre fiyat güncelleyebilmektedir. Dolar ve Euro fiyatları geri gitmesine rağmen hububat fiyatlarına zam yapmışlardır.
Hayvancılık ve tarım ile uğraşan yurttaşların ana girdi maliyetleri olan mazot, gübre ve elektrik fiyatları desteklenmeden biz ülke olarak bu kısır döngüden kurtulamayız ve dışa bağımlı olarak yaşamaya devam ederiz çünkü çiftçi kazanmayınca üretim yapmaktan vazgeçiyor ve geçmeye de devam edecek. Dediğim gibi sütün zammından çok girdi maliyetlerini konuşmalıyız. Sütün fiyatının artması demek, süt ürünleri mamullerine de zam demektir. Böylece tüketicinin alım gücü zayıflayacaktır. İşin bu tarafını da düşünmek zorundayız.”
Benim bildiğim, çiftçinin kendi tarlasında köle olduğudur.
Yani çiftçi, kendi tarlasında kendisine iş çıkarmaktadır.
Bakmadan Geçme





