Kendi halinde olmak…

Bir serencam. Gün be gün yazılan bir öykü Gün be gün azalan bir sabır Ve karar...

Bir serencam.

Gün be gün yazılan

bir öykü

Gün be gün azalan

bir sabır

Ve karar verme

kendin olma yolunda

Bir bekleyiş, merak ve sonunda bekleyişin bitmesi…

Gençliğin en taze deminde kararlar verme. Sonraki yaşamı renklendirecek boyayı seçme ve kendi hayatını boyayan bir sanatçı olma.

Karışan çoktur bu demlerde. Fikir alıp danışmak da hoştur gerçi ama son sözü kişi kendi söyleyebilmeli toy da olsa. Zira içindekini, hissiyatını, isteğini ve kendisini neyin mutlu edeceğini en iyi kendisi bilir insan ve kendisi olabilmek için “Kim ne diyor? Ne bekliyorlar benim adıma?” demeden önce “Kendimi gerçekleştirme adına ben ne istiyorum?” diye bakmalı. Kişiye kendisi olmak yeter.

“En iyisi ben olmalıyım, en güzelini elde etmeliyim, çok başarılı olmalıyım, insanlar ‘Bak!’ diye örnek beni göstermeli”… Bu cümleleri çoğaltabilirim. Çoğalttıkça da mutluluğun önündeki engelleri saymış olurum size. Oysa “Ben elimden gelenin en iyisini yapmalıyım. Bugün bunu yapabiliyorsam yarın daha iyisini yapabilirim. Kendi adıma beni mutlu edecek olana ancak kendim olduğumca ulaşabilirim, bunun bilincindeyim” diyebilmek, huzurlu ve mutlu bir hayatın işaretleri. İyinin, güzelin, başarının sınırı ne? Sen hırslandıkça limit yükseliyor mu? Elde ettiğinle mutlu olacak yerde sevincini yaşamadan yenisini mi istiyorsun? Kendi kendine kötülük ediyorsun, huzurunu kaçırıyorsun demektir… Tekrar yazıyorum, kişiye mutlu olmak ve yol alabilmek için kendisi olmak yeter.

“En, en, en” demekten vazgeçip ulaştığının güzelliğini özümseyebilmeli insan. Güzellikler, hayattaki küçük şeylerde saklıdır. Hayatın tadını çıkarmak için bunun bilincine varmak yeter insana. Anı yaşayabilmek, tadını çıkarabilmek dileğiyle…

Bakmadan Geçme