Kelimeleri eskitme

Zaman, güzellikleri çağırıyor. Yeni güne çoktan kapı aralamış ibre. Umut vaat ediyor kimilerine. Kimilerine de zorluklarla...

Zaman, güzellikleri çağırıyor. Yeni güne çoktan kapı aralamış ibre. Umut vaat ediyor kimilerine. Kimilerine de zorluklarla mücadele edeceği yeni bir süreci başlatıyor. Öyle ya, herkes için güzellikleri barındırmıyor yeni. Her ne kadar başta zaman güzellikleri çağırıyor desek de güzelliğin çağrışımları bile farklı herkese göre. Kimi yeni bir güne yeni bir solukla başlamayı yeterli bulurken güzellik için, kimi basit şeylerden var olanı da karartıp kirletiyor baktığı pencereyi. Kimi başını sokacağı bir çatısı var diye mutluyken kimi eksik bir eşyaya bağlar mutluluğu ve mutsuzluğunu büyütür ona göre.

Kimileri sevdikleri yanında diye her nefese şükrederken kimileri sözcükleriyle biteviye yıpratırlar onları. Çok kullanılmaktan eskir sözcükler ve taşıdığı anlamı kaybeder. Sözcükler ki -her zaman etkisinden söz ederim- gerçekten doğru ve yerinde kullanıldığında çok güçlüdürler. Bir sözcük yaraya merhem olurken bir diğeri onulmaz yaralar açar. Bir sözcük yeni bir ufuk açarken zihinlere, bir başkası belirsizleştirir var olanı. Yunus’un dediği gibi “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, yağ ile bal eyleye.”

Bir sözle tahtından indirilenden bir sözle canından olanlara, bir sözle biten savaştan bir sözle barışın devamına tarih, nice öykülerini barındırır içinde. Sözcükler, insanları ikna etmek için kullanılabileceği gibi kavga ve savaşları körüklemek için kullanılabilir. Yumuşacık sözcüklerle kalplerin derinliklerine yol alınabileceği gibi bıçak gibi -eskilerin deyimiyle hançer gibi- keskin bir işlev de yüklenebilir.

Sözcüklerimiz var oldukça güçlüyüz aslında. Gücümüzün farkına varmak dileğiyle…

Söz

sözcükler

söz dizimi

cümle…

konuşma

eskimeden sözcükler…

yıpratma.

Bakmadan Geçme