KELEBEK ETKİSİ – TARIM FUARI

Merhaba, sevgili okurlarım Alanya -İzmir arasında seyahatlerim iç dünyamın zenginleşmesine önemli katkılar sunuyor. İç dünyam diyorum...

Merhaba, sevgili okurlarım

Alanya -İzmir arasında seyahatlerim iç dünyamın zenginleşmesine önemli katkılar sunuyor. İç dünyam diyorum; çünkü seyahat denilince kadınların alışveriş merakları gardıroba bir kıyafet daha ekleme dertleri hiç birimize sır değil. Dış görünüşümüze verdiğimiz önemin bir kısmını ruhi hayatımızın gelişmesine ayırabilmiş olsaydık kimbilir neler neler olurdu? Bu konuda kalemin dert görmesin yazarım diyen ağır ağabeylerimiz kadar, beylerimizin ta ciğerden bir derin nefes alıp ah ki ah dediğini de kuşlar fısıldıyor.

Bunca bıdı bıdıyı boşuna yapmıyorsun, eh yazar hanım, çıkar bakalım dilinin ucundaki baklayı, yine neler yumurtlayacaksın bakayım dediğinizi duyar gibiyim.

Efeem, o zaman hemen sadede geleyim, 7-10 Şubat tarihleri arasında İzmir Uluslararası Tarım Fuarında idim. Fuarın milletlerarası olması ayrıca bir öneme sahip, malum son zamanlardaki ihraç ve ithal pazarındaki halimiz bilgilerinize ayan!

Yediğimiz , içtiğimiz bizim olsun da sizlerin de böylesi fuarlara katılım göstermenizi isterdim. Katılım umduğum gibi olmadı. Gözlerim sizleri aradı dermişim.

Espri bir tarafa; üreticimiz, çiftçimiz böylesi fuarlara gelirken kırk defa düşünür oldu. Hayatın sermayesi para her şey değil; ama fuarda boy göstermek bile rahmetli ninemin tabiri ile söylersem mangırın varsa!

Avusturya’nın soğuğunda, elin gavuru dediğimiz avrat, kikirdeyerek; “Ey Türk’ler biz sizin gibi üşümüyoruz; çünkü biz bol bol et yiyoruz” demesiyle bir anlamda bizlere nanik yapmış oluyor. Teşbihte hata olmaz, der büyüklerimiz. Bizim hali pür melalimiz meydanda, et biraz terbiyelene dursun, kıymetli okurlar ot yiyebiliyor muyuz?

Nankörlük etme, gözün çıkar he vallah he billâh diyenlerinize ne diyebilirim ki, okur başımızın tacıdır. Diğer taraftan bastır yazar hanım diyenlere de hişşş sakin ol demlen bakalım diyebilir miyim?

Gazete köşe yazarının amacı bir tarafı şakşaklayıp diğer tarafı yuhalatmak değil de, her kesimi kucaklayıcı; ama olan olayları da sorgulatıcı olmalı diye düşünüyorum.

Tarım gibi hayvancılık gibi temel ekonomi sorunlarını parti meselesine indirgeyip, sadece resmin bir bölümüne odaklanıp koskoca fotoğrafı göremezsek ve sizlere gösteremezsek, vah esafa!

Yazımın başlığına Kelebek Etkisi dememin nedeni, yaşanmışlıkların görülmeyen halkalar misali birbirine bağlı olmasıdır. Nasıl mı, Köy Enstitüleri’nin kominist mi yetiştireceksiniz diye kapatılması ile bugünlerde yaşadığımız tarımsal zorluklar arasında bir bağlantı yok mu?

Terör ya da savaşların sadece cephelerde yaşandığı eski zamanları milenyumdan çok önceleri geride bıraktık. Hülasa, köprünün altından çok sular aktı. Toplumun DNA’sını çözmek için magazin programlarına, şarkılarına, dizilerine bakmamız yeterli, aklın yolu bir ise görünen köy de kılavuz istemiyor.

Eskiden ortaokul öğrencisi toprağı tanırmış, buğdayın ekmeğin kıymetini hayatın merkezinde yaşarmış, şimdi üniversite öğrencilerinin kahir ekseriyeti yani büyük çoğunluğu ekmek kaç lira olmuş, haberleri yok.

Dini bütün aile dostlarım; ‘ aman gençlerin yanında siyaset konuşmayalım,’ dediğinde trajikomik bir hal hem komedi hem dram psikolojisine bürünüyorum. Ahh düttürü dünya ahhh… Aldığımız nefesin bir lokma bir hırkanın dahi siyasetle ilişkisi kankalık durumunda değil mi?

Geçen yıl bu mevsimde yine İzmir’deydim. “Buğdayın Başına Gelenler” konferansındaydım. Emek veren herkese teşekkür etmek kifayetsiz yetersiz kalır.

Tarım ve Ekonomi konularında Meliha Okur hanımefendiyi sosyal medyadan takip edip programlarını izlemenizi tavsiye ederim.

Tarım Fuarlarını önemsemekle birlikte daha çok şeyin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Halden anlaya laf-I güzaf vız gelir. Tanzim Satış Merkezleri ile ucuz sebze ve meyvenin karne ile değil kotayla verileceğinin konuşulduğu demleri, zamanları yaşıyoruz.

Nereden nerelere…

Velhasılı kelam, söylenecek pek fazla cümle hayalhanemizde olsa da, yine biliyoruz ki, sözün çoğu deliye söylenirmiş, vesselam.

Bakmadan Geçme