- Haberler
- KAYMAKÇI MICIR OCAĞINA KARŞI DURACAK
KAYMAKÇI MICIR OCAĞINA KARŞI DURACAK
TAŞ OCAĞI AÇILMASI PLANLANAN KAYMAKÇIDA PATLAMA VE TOZ TEDİRGİNLİĞİ Ödemiş&rsquoin Kaymakçı beldesinde açılmak istenen mıcır ocağına...
TAŞ OCAĞI AÇILMASI PLANLANAN KAYMAKÇIDA PATLAMA VE TOZ TEDİRGİNLİĞİ
Ödemiş’in Kaymakçı beldesinde açılmak istenen mıcır ocağına karşı Kaymakçı halkı ve Küçük Menderes Havzası Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu’nca hukuki mücadele başlatılacak. Kaymakçı’da dün basın açıklaması yapılırken Kaymakçı’da mıcır ocağının açılması durumunda insan sağlığının büyük zarar göreceği ve tarım arazilerinde büyük tahribat oluşacağı vurgulandı.
“ÇED’E GEREK YOK” KARARINA İTİRAZ EDİLİYOR
Küçük Menderes Havzası Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu bileşenleri önceki akşam Kaymakçı’da Mahalle Muhtarı Şakir Balcılar ve vatandaşlarla bir araya gelerek, Valiliğin mıcır ocağı için verdiği “ÇED gerekli değildir” kararını değerlendirdi. Bu karara itiraz için hukuki mücadele kararı alınırken bir yandan da toplanan imzalarla oluşturulacak dilekçelerin İzmir Valiliği’ne sunulması konusunda görüş birliğine varıldı.
TOZ BULUTU VE SUNİ DEPREMLER
Havza-Plat bileşenlerinden Eğitim-Sen Ödemiş Temsilcisi Selim Şahan, kendisinin de Kaymakçılı olduğuna vurgu yaparak, bölgede açılacak mıcır ocağında uzun yıllar patlayıcıların kullanılacağını ve istenen malzemenin çıkarılabilmesi için Kaymakçı’da 10 yıl boyunca suni depremlerin yaşanacağına dikkati çekti. Mıcır ocağı açıldığı takdirde başta incir ve zeytinliklerini bulunduğu Işıklar mevkii olmak üzere Kaymakçı ovasının toz bulutu içinde kalacağını ifade eden Şahan, ince tozun insan sağlığına ve bölgenin en önemli geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığına büyük zararlar vereceğini belirtti.
ÇED yapılmadan, bölge halkına bilgi verilmeden yapılmak istenen böyle bir projenin hayata geçirilmesinin sakıncalarına vurgu yapan Şahan, bir gün içinde onlarca damperli kamyonun Kaymakçı içerisinden gelip gideceğini de sözlerine ekledi.
Kaymakçı Mahalle Muhtarı Şakir Balcılar da bölgede mıcır ocağı açmak isteyen firmanın ilk olarak çok ufak bir arazi aldığını ve bir yıl içinde çok büyük miktarda hazine arazisini alanına katmasının çok dikkat çekici olduğunu belirterek, Kaymakçıların bu girişime karşı toprağına, suyuna ve havasına sahip çıkacağını ifade etti.
Toplantıda konuşan Mustafa Yaşar da “Bu bölgede binlerce yemiş ağacı var. 600 aile geçimini bu ağaçlardan sağlıyor. Bu ağaçlar birbir zahmetle 30-40 yılda yetişti. Biz emeklerimizi bir taş ocağı için heba etmek istemiyoruz; burada taş ocağı kum ocağı istemiyoruz” dedi.
Toplantıya katılan Kaymakçılılar, verdikleri uyarıcı bilgiler nedeniyle Havza-Plat üyelerine teşekkür ettiler.
Salı akşamı yapılan toplantının ardından dün de bölge halkı ve Havza-Plat gönüllülerinin katılımıyla sulama projesinde kullanılmak istenen mıcır ocağı hakkında basın açıklaması yapıldı.
“ONAY VERMİYORUZ”
Basın açıklamasını yapan Kaymakçılı gençlerden Uğur Erkan şunları söyledi:
“Geçtiğimiz hafta Kaymakçı için önemli, önemli olduğu kadar acı haberi Çevre İl Müdürlüğü’nün internet sayfasından aldık. Bir süredir takip ettiğimiz beldemizde taş ocağı açılma girişimleri ile ilgili bir ilan yayınlandı. Buna göre ‘DSİ tarafından yapımı devam eden Küçük Menderes Sulama Projesi kapsamında kullanılmak üzere yüklenici firma Aydeniz İnşaat’ın Ödemiş’in Kaymakçı Mahallesi Işıklar Mevkiinde açmayı planladığı mıcır ocağı için İzmir Valiliği tarafından ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilmiş.
Bunun anlamı, buraya mıcır ocağı yapılacak fakat burada yaşayan halka bilgi verilmeyecek.
Yaptığımız incelemelere göre, taş ocakları; insan sağlığını, canlı çeşitliliğini ve tarımı ciddi ölçüde etkiliyor, zarar veriyor. Biz Kaymakçılı vatandaşlar olarak, bu bölgede açılması planlanan taş/mıcır ocağına onay vermediğimizi bildirmek için burada toplandık. Burada taş ocaklarının açılması durumunda, yıllarca sürecek gürültü kirliliği, sarsıntılar ve ocağın tozu ile yaşamak zorunda kalacağımızı biliyoruz. Bu nedenle bize bilgi vermek, bizim onayımızdan geçirmek istemiyorlar.
“DİNAMİT SESLERİYLE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ”
Bize diyorlar ki siz sesinizi çıkarmayın biz sizin taşınızı toprağınızı yıllarca kazıp götürelim. Onlar için varsa yoksa kar elde etmek, bizim için önemli olan da burada sağlıklı yaşamaktır. Biz atalarımızdan devraldığımız bu temiz çevreyi torunlarımıza da sağlıklı bir şekilde bırakmak istiyoruz Bizim için hava, su ve toprak her şeyin üstündedir.
Hava, su ve toprağın bozulması demek bizim buralardan gitmemiz demektir. Biz burada yıllarca dinamit sesleri ve titreşimi altında yaşamak istemiyoruz. Biz yer altı sularından sağlıklı bir şekilde yararlanmak istiyoruz. Biz taş ocağının üreteceği tozun altında yaşamak istemiyoruz. Özetle, Kaymakçı halkı olarak biz burada açılacak bir taş veya mıcır ocağına karşı duracağız. Elimizden ne geliyorsa bu ocağın açılmaması için direniş göstereceğiz”
Başar Uçar
Bakmadan Geçme





