- Haberler
- Kaşıntıyı dikkate alın
Kaşıntıyı dikkate alın
Kaşıntı, nedeni belli olmayan bir etmene karşı vücut tarafından verilen yanıt olabilir. Dermatoloji Uzmanı Yardımcı Doçent...
Kaşıntı, nedeni belli olmayan bir etmene karşı vücut tarafından verilen yanıt olabilir. Dermatoloji Uzmanı Yardımcı Doçent Doktor Jale Yüksek, vücudun uyarı sisteminin bir parçası olan kaşıntının bazen nedeni bilinen, bazen de nedeni belli olmayan bir etmene karşı vücut tarafından verilen yanıt olduğunu söyledi. Şiddetli kaşıntıların kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek düzeye kadar çıkabildiğine dikkat çeken Dr. Yüksek, bu tür durumlarda kaşıntı sebebinin mutlaka tespit edilerek tedavi edilmesinin pek çok rahatsızlığın erken tedavisinde önemli olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Kaşıntı, genellikle deride kuruma gibi basit nedenlerle gelişir ancak bazen de önemli bir hastalığın belirtisidir. Kişinin yaşının ilerlemesi, sıcak su ile sık sık duş alma alışkanlığı, duş jeli, sıvı sabun, dezenfektanlar gibi kimyasallara derinin maruziyeti sonucu derinin su tutma kapasitesi azalır ve cilt kurur. Bu durum bazen cilt döküntüsünün eşlik etmediği bir yaygın vücut kaşıntısı ile kendini gösterir. Kimi zaman ise sadece el gibi daha sınırlı deri bölgesinde izlenebilir. Bu durumlarda kimyasal maruziyetlerin kesilmesi ve vücudun ılık suyla yoğun liflenme yapmadan yıkanması, sık sık nemlendirilmesi ile kaşıntı tamamen kaybolabilmektedir” diye konuştu. Yüksek, kaşıntının yanı sıra cilt döküntüleri de görülebildiğini, bacakların alt kısmında şişme, kızarıklık, sulu yaralar ve kaşıntı varsa bunun bacakta kötü kan dolaşımı göstergesi olabileceğini kaydetti. Bu durumda kan damarlarının ultrasonu yapılarak sebebin kolayca anlaşılabileceğini ifade eden Yüksek, “Dolaşımın iyileştirilmesi, sulu yaraların pansumanı, nemlendirici kullanma ve kaşıntı önleyici hap tedavileri ile rahatsızlık tedavi edilebilir” dedi
Stres kaşıntıya yol açıyor
Dr. Jale Yüksek, stres sonucu da tetiklenen kaşıntılar olduğunu belirterek, “Kaşıntı ile birlikte bacak, kol ense gibi elin rahatça ulaşabildiği bölgelerde kalınlaşmış kahverengi renge dönmüş deri varsa kişinin stres sonucu tetiklenen kaşıntısı söz konusudur. Tedavinin en önemli adımı stresin iyi yönetilmesi, nemlendirici kremler, kaşıntıyı azaltıcı kremler ve kaşıntı önleyici haplardır. Hastalığın belirlenmesi, tedavi şekli ve süresi için mutlaka bir dermatoloji uzmanına muayene olunması gereklidir” diye konuştu.
Saçlı deride görülen kaşıntılarla ilgili olarak Dr. Yüksek, bu tür kaşıntılarla birlikte yoğun kepeklenme, saç dibinde kızarıklık, sivilce benzeri döküntünün de hastalığın seyrine eşlik edebileceği uyarısında bulundu. Bu durumda yağlı egzamanın söz konusu olduğunu belirten Yüksek, yağlanmayı azaltan şampuanlar, steroidli saç losyonları, şiddetli durumda ise dermatiti azaltan ağızdan alınan hap tedavileri ile başarılı sonuç alınabileceğinin altını çizdi.
Şeker hastalığı da kaşıntıya neden olabilir
Yüksek, özellikle saçlı deride döküntü olmadan uzun süreli dirençli kaşıntı varsa, saç diplerinde kuruma ve hassasiyet hissediliyorsa bunun sebeplerinden birinin de şeker hastalığı olabileceğini söyledi. Bu durumda aç karnına bakılan kandaki şeker düzeyi ile tanı konulabileceğini belirten Dr. Yüksek, şeker düzeyinin dengelenmesi ile kişinin rahatlamaya başlayacağını bildirdi. Dermatolog Dr. Yüksek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Mevsimsel değişiklikler de kaşıntıya neden olur. Güneş ışığına bağlı alerjik kaşıntıda özellikle yüz, boyun kollar gibi güneş gören bölgelerde kızarık döküntü ile birlikte kaşıntı görülür. Sıcak iklimlerde yoğun klima maruziyetinin ciltte kuruma yapması da sık görülür. Bazı kişilerde ise soğuğa bağlı alerjik kaşıntılar söz konusudur, vücudun uç bölgeleri olan eller, ayaklar, parmaklar, burun ucu, kulak gibi bölgelerde karıncalanma, yanma, kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı izlenebilir. İklim şartlarına bağlı kaşıntıda sıcak veya soğuktan kaçınmak en önemli tedavi basamağıdır. 30 faktörün üstünde güneş koruyucu kremlerin kullanımı etkili olur” şeklinde konuştu.
Vücut bölgesinde ayakta, kasıkta, gövdede, boyunda sık görülebilen bir cilt enfeksiyonunun da mantar olduğuna dikkat çeken Dr. Yüksek, bu rahatsızlığın özellikle ciltte nemli ortam oluşmasıyla ortaya çıktığını vurguladı. Dermatolog Dr. Yüksek, cildin kuru tutulması ve mantar önleyici krem ve hap tedavileri ile rahatsızlığın tamamen ortadan kaldırılabileceğini de ifade etti.
İlaç alerjisi ve iç hastalıklara dikkat
Vücuttaki kaşıntı nedenleri arasında ilaç alerjisinin de yer aldığına değinen Yüksek, şunları söyledi: “Aspirin, penisilin türevi antibiyotik kullanımı, tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları alerjik kaşıntıya neden olabilir. Uzun süreli antibiyotik hap kullanımı vücutta mantar enfeksiyonunu tetikleyerek kaşıntı yapabilir. Bazen vücuttaki yaygın kaşıntı, iç hastalıkların bir bulgusu olabilir. Kişi, düzenli nemlendirici kullanmasına rağmen uzun süren dirençli kaşıntı sorunu yaşıyorsa karaciğer, böbrek, guatr (tiroid), sarılık (hepatit), kansızlık, vitamin eksikliği, kanserle ilgili ayrıntılı kan tetkiklerinin yapılması önem arz eder. Kan tetkiklerinde anormal bir değer saptanırsa dahiliye uzmanına danışılması gerekir. Bu durumlara bağlı kaşıntı uzun süreli ve şiddetli ise ışık tedavisi başarı sağlayabilmektedir” dedi.
Yüksek, kaşıntı ile ilgili genel önerilerini de şöyle sıraladı: “Vücut kaşıntısı olan kişilerin dikkat etmesi gereken adımlar; iyi bir nemlendirici edinerek, nemlendiriciyi düzenli kullanmak, kimyasal ve tahriş edici alerjen maddeler ve kıyafetlerden uzak kalmak, ılık su ile banyo yapmak, doğal beslenmeye özen göstermek, katkı maddesi içeren besinlerden uzak kalmak. Tüm bu önlemlere rağmen dirençli ve uzun süreli kaşıntı varsa dermatoloji uzman doktoruna başvurmak gerekir” ifadelerini kullandı.
Ece Köseoğlu
Bakmadan Geçme





