Kara Cuma saçmalığı

Geçtiğimiz hafta 'Kara Cuma' öncesi yazdığım köşenin hemen başında kullandığım şu cümleler o kadar anlamlı oldu...

Geçtiğimiz hafta ‘Kara Cuma’ öncesi yazdığım köşenin hemen başında kullandığım şu cümleler o kadar anlamlı oldu ki… Kaçıranlar için bir kez daha hatırlatma gereği duydum.

‘İnsan için tüketmek, doğumundan ölümüne değin sürdürdüğü doğal bir eylem. Yaşamak adına kaçınılmaz olan bu eylemi yerine getirirken mutluluk ve huzuru elde ettiğimiz kanısını taşırız. Tüketimin amacı olarak düşünülen ‘ihtiyaç’ kavramı, aslında insan içinde gizli bir dürtüyü perdelemektedir. Elde ettikçe daha fazlası için çabalama…’

Özellikle internet alemindeki alışveriş siteleri, Black Friday (Kara Cuma) diye yıkıldı. Daha o gün gelmeden günler önce sürekli reklamlar döndü ve tüm teknolojik cihazlarda sanki dünyaya meteor çarpacakmış gibi telkinler verildi. İnsanların o gün için hazır olmaları, o günü kesinlikle boş geçmemeleri, o günün çok değerli ve kıymetli olduğu gibi sayısız çağrıyı Black Friday için duyduk. Yani hiçbir şeye ihtiyacı olmayan birisi bile o gün sırf Kara Cuma diye gidip bir şeyler almak zorunda hissetti kendini. Şimdi bu olayın biraz daha öncesine gidelim. Black Friday, aslında ilk kez 1961 yılında yerel gazete tarafından kullanılan bir manşet. O zamanlar ABD’ deki çok sayıda mağaza, satışlarını arttırmak ve halkı alışverişe teşvik etmek için ortak bir indirim günü düzenledi. Tabi ortak indirimi duyan halk, mağazaların üç kuruşluk ürünleri kendilerine 10 kuruş yerine 7 kuruşa iteleyeceğini ilahi bir mesaj gibi algılayınca adeta alışveriş için cihat ettiler. O gün normalde %20 kadar indirim yapan mağazalar, %60’lara kadar indirim yaptı. Yine de sattıkları ürünleri maliyetinin birkaç katına zarar etmeden satabildiklerini söylemeye herhalde gerek yoktur.

Tam olarak cuma gününe denk gelen bu indirim olayı nedeniyle oluşan yoğunluk, gazetelerde Kara Cuma olarak adlandırıldı. İşte o tarihten sonra ortak indirim kampanyasının oldukça işe yaradığını gören firmalar, ellerindeki kalmış ürünleri ve ıvır zıvır ne varsa indirime sokup Şükran Günü’nün ertesi sabahını geleneksel Black Friday olarak ilan ettiler. Hatta bununla da yetinmediler, Şükran Günü’nün sonrasındaki ilk pazartesi ise günümüzde Siber Pazartesi olarak kutlanmaya başlanmış durumda. Böylece yalnızca her yılın cuması değil, pazartesi günleri de halkı düdükleyebileceklerdi. Muhtemelen ilerleyen yıllarda Muhteşem Salı, Halkı Coşturan Çarşamba, Uff O Biçim Perşembe gibi günler de kutlanmaya başlanacak.

Bildiğiniz gibi Şükran Günü (Thanksgiving Day), ABD‘de ve Kanada ülkesinde, hasata ve geçmiş yılın tüm bereketi için Tanrı’ya şükretmek için kutlanan bir bayram. Şükran Günü, ABD’ de Kasım ayının dördüncü perşembesi, Kanada‘da ise Ekim ayının ikinci pazartesi günü kutlanıyor. Kara Cuma ise bugünün ertesi sabahında yani cuma sabahı kutlanıyor demiştik. Kara Cuma olunca yurt dışında alışveriş merkezlerine otobüsler kaldırılıyor, mağazalar güneş doğmadan açılıyor, bazı insanlar mağazaların önünde kamp kuruyor. Sonrası mı? Birbirini ezenler, saç baş kavga edenler, Sahra Çölü’nde su görmüşçesine yardıran kertenkeleler gibi koşturanlar falan filan. Manzara, tam manasıyla karıncalanmış bir TV kanalı gibi. Üstelik Black Friday öyle bir gün de sürmüyor. Örneğin bu yıl cuma, cumartesi, pazar, pazartesi ve salı günü Kara Cuma olarak kutlanacak. Siber Pazartesi’ye gelince, o da yine şirketler tarafından yaratılan aynı şeyin laciverdi. Yani daha detaylı anlatmaya gerek yok. Yakalayamadığınızı düşündüğünüz ya da algılayamadığınız zaman kavgasının içinde sizden daha fazlasını istemeye devam edecekler. Ama siz bundan memnun iseniz söyleyecek hiçbir söz yok.

Bakmadan Geçme