Kaçıranlar için…
Ben 'ölüm' okudum ama 'ölün' yazıyormuş… Yangınlar nedeniyle gösterimi ertelendi biliyordum ama son gün yapılan duyuruya...
Ben ‘ölüm’ okudum ama ‘ölün’ yazıyormuş…
Yangınlar nedeniyle gösterimi ertelendi biliyordum ama son gün yapılan duyuruya şaşırmadım desem yeridir. Pandemi ve bilet meselesi yüzünden tereddüt ettim ama tam zamanında gittiğim için kıl payı girebildim. Birer boşluk ve maske şartı ile salon dolu idi. Sanıyorum bazı tiyatroseverler, kapıdan dönmek zorunda kaldı.
Bu sıcağa rağmen iki profesyoneli canlı izlemek için Kültür Merkezi’ne gittim. Belki katılım az olabilir, izleyici olarak destek olayım düşüncesi de aklımın bir köşesinde idi.
“Cansu ve Serdar, evlilik hayatı canlarına tak etmiş ve boşanmaya karar vermiş bir çifttir. Boşanmadan bir gece önce kendileri için düzenlenen kutlama partisine katılan ikili, sabah aynı yatakta uyanır. Bir gece öncesine dair çok az şey hatırlayan Cansu ve Serdar’ı bekleyen asıl sürpriz, salondaki kanepede bulunan cesettir. Ceset, her ikisinin de arkadaşı olan boşanma avukatına aittir.
Uyandıklarında ne yapacağını bilemeyen çift, bir yandan ‘Hangimiz katil’ sorusuna yanıt ararken bir yandan da ilişkilerini, evliliklerini, geçmişlerini, kendilerini bulundukları noktaya taşıyan olayları yeniden değerlendirecek ve karşılarına çıkacak bambaşka sürprizlerle mücadele etmeye çalışacaktır.”
Biraz dedikodu yapayım: Ebru Cündübeyoğlu’nu TV’lerde daha iri görünmesine rağmen beklediğimden daha küçük yapılı buldum. Hakan Yılmaz’ın da ondan aşağı kalır yanı yoktu.
Benim açımdan çok özel ve kaçırılmayacak bir oyun cinsinden değildi ama gidiş nedenimi üstte yazdım işte.
İki sanatçı, gerçekten iki saat boyunca ara vermeden iyi bir başarı (performans) sergilediler. Karşılıklı konuşmalar, dekor ve mimikler açısından profesyonel oldukları görülüyordu. Hemen yanımda klima çalıştığı ve bir ön çaprazımda oturan iki genç sürekli birbirine bakıp konuştukları için bazı esprileri kaçırdığım oldu ama izlemeye değerdi.
Ama Ödemiş’in her açıdan kaliteli bir salona ve tiyatro izleme kültürüne sahip izleyicisine ihtiyacı olduğunu yazmadan geçemeyeceğim.
Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sanata verdiği destek nedeniyle teşekkür ederim.
**
Doğru: “En güzel temizlik kirletmemektir!”
Ama: “Çözüm çöp toplamakta değil, attırmamaktadır!”
‘Duyarlılık’ yaratmak, ‘farkındalık’ oluşturmak alkışlanabilecek bir eylemdir. Hiçbir çözüm yolu bulamıyorsanız en azından farkındalık oluşturanlara destek olmak gerekir.
Geçtiğimiz cumartesi gün Gölcük’te çöp toplama etkinliği vardı. Etkinlik, Ödemiş Belediyesi ve Gölcük Muhtarlığı işbirliği ile düzenlenmişti. Gitmek isterdim ama gün içinde Kaymakçı’da esnaflığa yardımcı olduğum için düşüncemi eyleme dönüştüremedim.
Bir taraftan da şunu düşündüm: Bu tür çöp toplama etkinliklerini katılan insanların kimliği ve kişilikleri belli. Genelde çevreci, doğayı ve doğanın içindeki bütün canlıları seven vatandaşlar. Kurda, kuşa, ağaca, çiçeğe ve böceğe ağlayan insanlar…
Zaten bu tip insanlar, yarım saat ellerinde gezdirmeyi göze alarak çöplerini oraya buraya atmayan insanlar. Doğanın derdi bu tip insanlarla değil. Doğa; henüz tipi, cinsi ve türü belli olmayan canlılarla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Sigara paketlerini ellerinden usulca bırakıverenlerle…
Yedikleri çekirdeğin kabuğunu oraya buraya atanlarla…
İçtikleri her türden içkinin plastik veya cam şişesini buruşturup fıydırıverenlerle…
Yaktıkları mangalın külünü oracıkta bırakıverenlerle…
Yedikleri etlerin kemiklerini sağa sola atıverenlerle…
Sigara izmaritlerine hiçbir şey demeyeceğim çünkü o alan ‘özgürlük’ olarak görülüyor.
İnsanları yaşken eğitemediğimiz doğru… Eylül başında okula yeni başlamış çocukların aralık ve ocak aylarında okuma yazmalarını çok önemsiyoruz da doğanın korunması ünitesini görmezlikten geliyoruz. Bir de hukuk sisteminin herkesin hakkını korumak için üretilmiş bir kurallar bütünü olduğunu…
Hukuk dedik ya! Burası çok önemli. Denetim önemli… Ödüllendirme ve cezalandırma önemli…
Şunu anladım ki koyduğunuz kurallara uyulup uyulmadığını denetlemediğimiz sürece ne yapsak boş…
Biz, bu çöp ve atık olayını ülke çapında çözebilirsek sanıyorum muasır medeniyet seviyesine ulaşabileceğiz…
Bakmadan Geçme





