Kaç yaşındasın?
Kitapların arasında bıraktım yıllarımı kitapların sararmış yaprakları arasında topladığım düşlerin kırılmış umutların beklediğim günlerin hepsini… kitapların...
Kitapların arasında bıraktım yıllarımı
kitapların sararmış yaprakları arasında
topladığım düşlerin
kırılmış umutların
beklediğim günlerin
hepsini…
kitapların arasında kaldı yıllarım
zamanı sakladım
sayfa aralarına
okuduklarımla harmanlandı
okuyamadıklarıma yakınlaştı
yazabildiklerime
kaynak
yazamadıklarıma
atıf…
boşluklara dolgu
dolulardan esin
kurumaya terk edilmiş
çiçeklerle beslendi
raflarda yerini alırken bir bir
kitapların arasında kaldı yıllarım…
Kaç yaşındasın? Bunca yılda kaç kitap okuduğunu düşündün mü hiç? Kaç kitapla yol aldın yıllar içinde, yaptın mı hiç hesabını? Ya okumayı planlayıp da okuyamadıklarını sıralasan ne kadardır?
Kaç kez yalnızlığını gömdün sayfalar arasına? Kaç kez arkadaş oldu okuduğun öyküler, şiirler sana? Kaç kez okuduğun satırlarda buldun kendini? Kitabın kahramanı yerine kendini koyup hikayeyle bütünleştin ya da yazar kendinmiş gibi hissedebildin?
Her okuduğunda biraz daha büyümenin, biraz daha aydınlanmanın, farklı gözlüklerle dünyaya bakabilmenin farkındalığını yaşayabildin mi? Evet ise cevabın, “Evet, okuduklarımla farklı dünyalara kapı aralayabildim, her okuduğumda hikayeyle özdeş oldum, içine aldı kitap beni” diyebiliyorsan sen iyi bir okursun. Elbette okuduğunu yazan da iyi bir anlatıcı, iyi bir kurgucu demektir. Tek taraflı değil yani durum.
Sen de benim gibi çiçekler, yapraklar kuruttun mu sayfaların arasında? Beğendiğin cümleleri not ettin mi ya da altlarını çizdin mi sevdiğin yerlerin? Tarih düşüp kenarına, düşüncelerini yazdın mı? Yıllar sonra dönüp baktığında “Bunu ben mi yazmışım?” diye şaşırdın mı hiç? Her kitapta hayatından bir kesit bıraktın mı? Kitaplarla yaş aldın mı?
Hiç bu soruları daha önce sordun mu kendine? Sormadıysan sor şimdi ve cevaplarını düşün sonra.
Kaç yaşındasın sahi? Okuduğun kitap kadar…
Bakmadan Geçme