- Haberler
- İzmir ve Çevresindeki Ürünlerin Ekonomik Girdileri
İzmir ve Çevresindeki Ürünlerin Ekonomik Girdileri
İzmir, Türkiye'de tarım üretim ve pazarlamasında kilit noktadadır. Levanten denen Akdeniz ülkelerinden gelme ailelerin İzmir'e yerleşmesi...
İzmir, Türkiye’de tarım üretim ve pazarlamasında kilit noktadadır. Levanten denen Akdeniz ülkelerinden gelme ailelerin İzmir’e yerleşmesi tesadüf değildir. Onlar, temsil ettiği firma adına uygun malları temin edip gemilerle ülkelerine gönderen şirket temsilcileri ile bu temsilcilerin mahiyetinde gelen kişilerden oluşur. Bu mallar, İzmir’e İpek ve Baharat yollarından gelen ürünlerin yanında İzmir’in köylerinden ve Aydın, Manisa gibi çevre bölgeden gelen ürünlerdir.
Osmanlı döneminde ticaret borsalarına ilişkin ilk kanunun çıkmasının ardından ilk ticaret borsaları İzmir’de kurulur. Başka illerde biraz zorlamanın ardından kurulabilen ticaret borsaları, İzmir’de iki adet olarak yerel tüccarların girişimi ile kurulur. Bu borsaların 1892 yılında birleşmesi ile bugün meşhur binasında faaliyet gösteren İzmir Ticaret Borsası kurulmuştur. İlk enternasyonal fuarın İzmir’de kurulması, fuarlar şehri olarak anılması, Türkiye İktisat Kongresi’nin İzmir’de toplanması gibi olgular, İzmir’in ticaret açısından konumunu ifade eder. Türkiye’nin ilk dönemdeki ticareti, büyük oranda ham veya işlenmiş tarım ürünlerinden oluşur.
İzmir’in üçüncü büyük şehir olmasının sırrı, tarıma dayalı sanayi ve tarımsal ürünler ticaretinin merkezi olmasıdır. Aynı zamanda ilimiz, halen tarımsal üretim alanında önemli bir merkezdir. Plansız kentleşme, çarpık sanayileşme, tarım alanlarının vasfını yitirmesine neden olan uygulamalar… İzmir tarımı, tüm bunlara rağmen Türkiye tarımında ön planda kalmayı başarmıştır.
İzmir’in farklı özellikler gösteren Bakırçay Havzası (Kuzey), Küçük Menderes Havzası (Güney), Karaburun Yarımadası (Batı) ve Gediz’in dışında Ergene gibi orta büyüklükte akarsuların suladığı doğu bölgeleri birbirinden farklı özellikler göstermektedir. Bu bölgelerin dağlık kesimleri, ovalık kesimleri, deniz kıyıları, vadiler ve rüzgârların etkileri İzmir’i farklı tarım ürünlerinin yetişmesi için uygun hale getirir.
Akla ilk gelen ürünler
İzmir denince ilk akla gelen Ödemiş patates, Bayındır süs bitkileri, Bergama bamya, pembe domates, küner (çam fıstığı), Beydağ ceviz, kestane, Bornova misket üzümü, kıl keçisi ve kınalı bamyası, Buca Kırıklar kavunu, Çeşme sakızı, anasonu, sakız koyunu, kavunu, Foça kara üzümü… Bu liste birkaç sayfaya ulaşır. Yine de İzmir’in zeytin, çekirdeksiz üzüm, incir, kiraz, kestane, pamuk, tütün, patates, soğan, domates ve çeşitli sebzelerin yanında süs bitkileri, silajlık mısır, sertifikalı fidan ve tohum üretiminde ön sıralardaki yerini vurgulamakta yarar var.
Hayvansal üretimde ise süt sığırcılığı, süt ve et ürünleri ve özellikle başta Bergama tulumu olmak üzere Ödemiş, Tire, İzmir tulum peynirleri ile Foça yoğurdu… Tavuk eti, yumurta üretiminin yanında civciv ve yarka üretiminde de ön sırada. Arıcılıkta bal üretiminin ötesinde polen, arı sütü, propolis, ana arı gibi uzmanlık gerektiren faaliyetlerde de İzmir, önemli bir yere sahip. Ayrıca keçi ve koyun üretiminde hastalıktan ari işletmelerin artarda kurulmaya başlaması ile İzmir geçmişteki günlerine dönmeye çalışıyor gibİ bugün organik üretim denince ilk akla gelen şirketler, ürünlerini Kemalpaşa, Gaziemir ve Çiğli’de işlemektedir. Pek çoğunun ana bürosu, Konak ve çevresindeki ilçelerde yer almaktadır. İzmir kent merkezinin yakınındaki ovalar (Bornova, Kemalpaşa, Gaziemir, kısmen Torbalı ve Menderes, Çiğli, Aliağa) tarımsal üretim adına kayıp olsalar da bugün dev bir organize gıda sanayi gibidir.
Gıda ticareti alanındaki iki bin yılın üstündeki deneyimi; İzmir’in Türkiye’de gıda sektöründe ürün işleme, ithalat ve ihracat merkezi haline gelmesini sağlamıştır. Tarım ürünleri ve gıda alanında uzmanlaşmış olan İzmir Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege İhracatçılar Birliği gibi kurumların İzmir’de ortaya çıkması tabii ki tesadüf değil. Bu, İzmir’in gıda ihracat kapısı olmasının yanında pek çok farklı tarımsal ürünün üretildiği çok yönlü (polikültür) bir tarım şehri olmasından kaynaklanmaktadır.
Finanse edilen projeler
Tüm bu ortamı destekleyen Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile İzmir’de faaliyet gösteren bugünkü adı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı İl ve İlçe Müdürlükleri dışında gümrük denetim (2 adet), araştırma (5 adet) ve eğitim, araştırma (1 adet) gibi kurum ve kuruluşlar ile yine üretici, teknik eleman, tüccar ve gönüllülerin kurduğu sivil toplum, kooperatif, birlik ve mesleki örgütler hep İzmir’in tarımdaki yerini ve önemini ortaya koymaktadır.
Ödemiş-Bozdağ’dan Karaburun’a pek çok kurum ve kuruluş tarafından bini aşkın üretici ile sebze, meyve, zeytin, üzüm, incir, enginar gibi pek çok bitkide bu tür yerel kaynaklarla finanse edilen pek çok proje olduğu bilinmektedir.
Organik tarımla ilgili pek çok proje hazırlanıp uygulanmıştır. Bunlardan İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nü temsilen içerisinde yer aldığım projelerden Urla ve Seferihisar ilçelerinde 2009-2010 döneminde İzmir Büyükşehir Belediyesi, EÜ Ziraat Fakültesi ve ETO Derneği ile hazırlanıp uygulanan “Sürdürülebilir Kalkınmada Bir Örnek: Yarımadada Organik Tarım” Projesi, yedi köyde 50 üretici, organik sebze yetiştiriciliğine başlamıştır. Bölgede organik tarım faaliyetleri gelişerek devam etmekte her geçen gün yeni projeler uygulanmakta ve farklı ürünlerin üretimi ile organik ürün çeşitliliği artmaktadır. Proje üreticilerimizden bazıları proje çıktıları arasında yer alan Ekopazar Bostanlı Organik Ürünler Pazarı’nda satış yapmaktadır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından finanse edilen Organik Tarımın Yaygınlaştırılması Ve Kontrolü Projesi kapsamında İzmir İl Müdürlüğü tarafından Ödemiş Meslek Yüksek Okulu’nda 400 baş etlik piliç ve 36 baş organik toklu (etlik 8 aylık kuzu) yetiştiriciliği projeleri ile ilimizde organik hayvancılığın önü açılmaya çalışılmıştır. Yine yüzlerce üreticiyle çeşitli ilçelerde zeytin, incir, kestane, ceviz vb. ürünlerde organik projeler gerçekleştirilmiştir. İzmir’in ilk organik ürünün üretildiği il olmasının ötesinde şehirde organik tarımla ilişkili üretim, depolama, ambalajlama, etiketleme ve ticaretini yapan sertifikalandırılmış 184 işletme bulunmaktadır. Bu işletmelerde başta gıda olmak üzere girdiden tekstile yüzlerce ürün organik sertifikalı olarak üretilmekte, büyük bir kısmı İhraç edilmektedir. Bu nedenle Ege İhracatçılar Birliği, Türkiye’den gerçekleştirilen organik ürün ihracatını izlemekle görevlendirilmiştir.
30 merkezden 12’si İzmir’de
Türkiye’de organik tarım konusunda Bakanlıkça yetkilendirilen ilk kontrol ve sertifikasyon kuruluşları İzmir’dedir. Organik tarım konusunda yetkilendirilmiş ilk yerli kuruluş da burada kurulmuştur. Halen ülkemizde faaliyet gösteren organik tarım alanında yetkilendirilmiş 30 kontrol ve sertifikasyon kuruluşundan 12’sinin merkezi İzmir’de bulunmaktadır.
İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün Organik Tarım Bilgi Sistemi’nden derlediği verilere göre bu gün İzmir’de bitkisel üretim yapan üretici sayısı 3250 civarına, ürün sayısı 136’ya ulaşmış durumdadır. Organik olarak kayıt altına alınmış 23.000 hektarlık alanının 19.000 hektar civarında kısmında tarımsal üretim, 4.000 hektar kısmında doğal toplama yolu ile bitkisel ürün elde edilmektedir. Bu arazi miktarı, il tarım alanlarının yüzde beşine tekabül etmektedir.
Bakmadan Geçme





