- Haberler
- İzmir Modeli sempozyumda anlatıldı
İzmir Modeli sempozyumda anlatıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Başkan Aziz Kocaoğlu, döneminde hayata geçirdiği yatırım ve projelerle birlikte literatüre 'İzmir Modeli'...
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan Aziz Kocaoğlu, döneminde hayata geçirdiği yatırım ve projelerle birlikte literatüre ‘İzmir Modeli’ olarak geçen yerelde kalkınma stratejileri, Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen iki gün süren sempozyumda masaya yatırıldı. Ülkenin önde gelen akademisyenlerinin sunumlarıyla gerçekleşen “Yerel Yönetimde İzmir Modeli” başlıklı sempozyum, İzmir Akdeniz Akademisi ve Yaşar Üniversitesi koordinasyonunda düzenlendi.
“’Sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük”
Bugün sona erecek 2 günlük sempozyumun açılış bölümünde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, modeli oluşturan çalışma ve uygulamaları anlattı. Yerel yönetimlerin her alanda yaşam kalitesini yükseltmekten ve kentin kalkınmasından sorumlu olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bu doğrultuda bir stratejik plan yaptık. Yatırımlarla ilgili 12 yıllık bir projeksiyon çizdik. Bizim İzmirlilere ‘size şunu vereceğiz’ deme hakkımız yok, karşılıklı konuşarak ‘sizin ihtiyacınız ne’ diye sormamız gerektiğini düşündük. Buna katılımcı yönetişim diyorlar. İzmir Modeli’nin oturduğu zemin budur” diye konuştu.
Kalkınmanın gerçekleşmesi kapsamındaki çalışmalara ilk olarak Yarımada’da başladıklarını dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, “Yarımada Türkiye’nin en önemli coğrafyalarından bir tanesi. 171 hektarlık bu bölgenin nasıl kalkınacağına ilişkin bir yarışma yaptık. 130’a yakın proje çıktı. Bunların içinden uygulanabilecek 10 tanesiyle yarımada, Türkiye’de ve dünyada tanınır oldu. Küçük Menderes’te beş kooperatif bulmuştuk ve hedefe yürüyorduk. Bu arada Gediz ve Bakırçay’ın stratejik planını yaptık. Bu çalışmalar dört sene sürdü. Küçük Menderes kooperatifçilik eğilimiyle pik yaptı. Çalıştığımız beş kooperatif her açıdan 10 katından fazla büyüdü. Gediz ve Bakırçay’da da kooperatifçiliği teşvik etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Kalkınma topyekûn bir şey”
Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Kentin tüm yatırımlarına kentliyle beraber karar verdiklerini, bunu da hem kullanma hem koruma duygusu geliştirdiğini vurgulayarak, “2004 yılına kadar Türkiye’nin üçüncü borçlu belediyesiydik. İlk aylarımız gece yarılarına kadar hesap yaparak geçti. Hayal ettiklerimizi, bilimsel çalışmalarla belirlediğimiz yol haritamızı bu borçları ödedikten sonra gerçekleştirdik. Göreve geldiğimde uzun yıllardır bize kimse kredi vermiyordu. Bütün bankaların genel müdürlüklerini ziyaret ettim, kimse kredi vermedi. Bugün ise dünya finans piyasasından kefilsiz, hazine garantisiz borçlanabiliyoruz. Kalkınma topyekûn bir şey. Sadece tarıma, sadece sanayiye yönelip diğerlerini ihmal etmek olmaz. Mesela OSB’lere ciddi altyapı yatırımı yaptık. Stratejik planda bizim İzmir için en önemli tespitimiz şu oldu; İzmir sanayide gelişimini sürdürecektir, potansiyeli yüksektir, dünyaya açılabilecek güçtedir.
“Tarım ihmal edilmiştir”
Tarım ihmal edilmiştir. Tarıma ilk yüzünü dönen, destek olan, tarımın, çiftçinin ne kadar önemli olduğunu ülke gündemine getiren biz olduk. Bugün son ekonomik krizden sonra tarımı ağzına almayanlar, artık tarımı konuşmaya başladı. Üretimi ağzına almayanlar üretimi konuşmaya başladı. Neden; çünkü başka çıkış yolu yok. Türkiye’de bugün uygulanan kalkınma modelinin doğru olmadığına, kesinlikle satacak malı ve parası olan devletlerin sistemi olduğuna, bu modelle kaynaklarımızın giderek zayıflayacağına üniversite yıllarından beri inanmaktayım. Sadece konut, sadece para politikası ve finans oyunlarıyla bu ülkenin kalkınamayacağını, katma değeri yüksek ürün üretenlerin çok daha büyüyerek çıkacağını yıllar önce söylemiştim; ama ne kadar fırtına atlattık. Askeri müdahalelerin, muhtıraların enflasyonu ve devalüasyonu takip ettiğini görebiliriz.”
Sempozyumun ikinci gününde konuşan Prof. Yaşar Uysal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerelde kalkınma hamlesini tarım boyutunda başlatan “ilk”, bu konuda somut sonuçlar alan “tek” belediye olduğunu söyledi. Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ise İzmir Modeli ile ilgili olarak “Bir sonraki seçim için hazırlanan değil, bir sonraki kuşak için hazırlanan bir model. Sahip çıkılması gerekiyor” yorumunu yaptı.
İlk hamle İzmir’den geldi
“Yerelde Kalkınma” başlıklı ikinci oturum Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yercan moderatörlüğünde gerçekleşti. Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, tarım ve tarım dışı sektörler açısından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği yerelde kalkınma modelini anlattı. Yerel dinamikler göz ardı edilerek merkezden yürütülen kalkınma hareketlerinin başarılı olamadığını söyleyen Prof. Uysal, “Halk için halktan habersiz ve halka rağmen” uygulamalar yerine, yerelin taleplerinin önemli olduğuna işaret etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “İzmir Modeli” içerisindeki tarımla ilgili çalışmalarının, tarımda dışa bağımlı bir ülke haline geldiğimiz iklim içinde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Uysal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından çiftçilere verilen desteklerle, İzmir’de ilk olarak üretici aleyhine olan piyasa koşulları değişti. Ürünü üreticiden alan belediye pazarda rekabet yarattı; fiyatlardaki düşüşü engelledi. Ürün alırken örgütlü çiftçiler üzerinden gittiği için örgütlülüğü teşvik etti. Eğitimler verildi; verimlilik arttı. Çiftçilere yeni ilave gelir kaynakları yaratıldı. Bu desteklerle kırdan kente göç yavaşladı. Kırdaki yaşam koşulları iyileştirildi. Sonuç olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerelde kalkınma hamlesini tarım boyutunda başlatan ilk, bu konuya en fazla eğilerek somut sonuçlar alan tek belediyedir. Neden tarıma yöneldi, niye Türkiye’de ilk tarım dairesini kurdu? Aziz Başkan’ın tarıma olan ilgisi, belediye başkan adaylığı sürecinde köylülerle olan diyoloğu önemli. İzmir’deki tarım potansiyelini gördü ve Büyükşehir’in de sınırları genişleyince bu konuya eğildi ” dedi.
“Türkiye’de tarım ötelenmiş, göz ardı edilmiş”
Tarım Yazarı, Gazeteci Ali Ekber Yıldırım ise, yerelde kalkınma çalışmaları başlatan ve böyle bir hayali kuran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür etmek gerektiğini ifade etti. Mesleği gereği pek çok kente giderek tarımsal, kırsal alanla ilgili giderek karşılaştırma yapma olanağı bulduğunu söyleyen Yıldırım, birçok belediyenin tarıma destek olmayı fidan ve tohum dağıtmak olarak algıladığını belirterek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bütünşehir Yasası çıkmadan çok öncesinde kırsal alanlarda çalışmaya başlamıştır. Sadece belediyelerin değil Tarım Bakanlığı’nın bu çalışmaları örnek alarak uygulamasını dilerim. İzmir’de işleyen bir model var. Tarımın içinde bulunduğu durumu görünce bu modelin değerini daha iyi anlayabiliriz. Koalisyon hükümetleri de dahil olmak üzere Türkiye’de tarım ötelenmiş, göz ardı edilmiş. Koalisyon ortaklarından birisinin, ‘Tarım Bakanlığı bizden olsun’ dediğini hiç duymadım” dedi.
Büyükşehir rekabet yarattı
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsalda yaptığı çalışmaların merkezi hükümet aracılığıyla Tarım İl Müdürlüğü’nde de ciddi bir hareketlilik yarattığını dile getiren Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Büyükşehir Süt Kuzusu Projesi derken, Tarım İl Müdürlüğü de temiz süt projesini gündeme getirdi. Rekabet doğdu. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerelde kalkınma modelinin ön plana çıkarılmasını istiyorum. Çünkü kırsalda nüfus azalıyor ve bizi beslemesini beklediğimiz insanlar tüketici olmuş durumda. İzmir Modeli’nin en önemli yanı, şirket tarımının bu kadar desteklendiği, küçük üreticinin yok edildiği bir dönemde küçük üreticiyi desteklemesi ve bunu bir örgüt üzerinden yapması. Çünkü Türkiye’de kooperatifçilik konusunda ciddi sıkıntı var. 14 binden fazla kooperatif var ama etkinliği yok. Devlet genelde kendisine bağımlı olacak kooperatifler oluşturmuş durumda. Geçmişten g elen tarım satış kooperatifleri ithalat yapan, ürün temin eden, piyasaya müdahale eden, üreticiden uzaklaşmış bir yapıda. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerelde kalkınma hamlesinin özgün bir yanı var. Bir sonraki seçim için hazırlanan değil bir sonraki kuşak için hazırlanan bir model. Sahip çıkılması gerekiyor”.
Haber Merkezi
Bakmadan Geçme





