İman, dünyada gerek
Kur'ân'dan öğrendiğimize göre Hz. Musa, Allah'ın yardımıyla halkını Firavun'un zulmünden kurtararak Kızıldeniz'e geldiğinde asasını denize vurur...
Kur’ân’dan öğrendiğimize göre Hz. Musa, Allah’ın yardımıyla halkını Firavun’un zulmünden kurtararak Kızıldeniz’e geldiğinde asasını denize vurur ve deniz ikiye ayrılır… Ardından halkıyla Kızıldeniz’i salimen geçerler…
Arkalarından onları kovalayan Firavun, “Onlar geçtiyse biz de geçeriz” diye düşünerek ordusuyla ikiye ayrılmış denizin içindeki açılan geçide girer… Fakat ikiye ayrılarak yol açan deniz birden kapanır, Firavun ve ordusu boğularak can verirler… Ahiretin varlığını anlayan Firavun’un son sözü: “Musa’nın Rabbine iman ettim” olur…
Firavun’un secdedeki çürümemiş son hali, Londra İngiliz Müzesi’nde kıyamete kadar gelecek olan insanlara ibret ve ders veriyor…
Peki, Firavun’un son imanı kendini kurtardı mı? Bunun cevabı, kocaman bir “Hayır” değil mi?
Çünkü Firavun’un son andaki imanı, iradeye dayanan bir iman değildi… Mecburiyetten kaynaklanan bir imandı… Zira Maturidiyye’de aynı şekilde son nefeste mecburiyetten kaynaklanan değil, özgür iradeden kaynaklanan iman makbuldür… Burada Firavun’un önünde başka seçenek yoktu…
Müslüman olmayan ölüm döşeğindeki birinden iman etmesi istenebilir… Çünkü o, henüz ahiret hallerine muttali olmadı ve önünde iki seçenek var: Ya iman ile gitmek ya da imansız gitmek…
İmanın nerede gerektiği hakkında kafa karıştıran bilgi ve söylemleri Müslümanlar arasında görüyor ve duyuyoruz… İman, yalnız ahirette lazımmış gibi “Dünyada mekan, ahirette iman…” sözü var.
Evet, dünyada insanı namerde muhtaç etmeyecek az da olsa bir malınızın olması önemli… Fakat “ahirette iman…” kısmı, dünyada sahip olmamız gereken imanı ahirete öteliyor…
Bu söz, ilk bakışta masum gibi gelebilir… Ancak, dünyada iman etmedikten sonra veya son anımızda özgür iradeye dayalı bir iman ile göçmedikten sonra ahiret yurdunda mecburiyetten kaynaklanan bir iman makbul olmasa gerek… Ahirette Allah’ın ve ahiretin varlığı, kesin bilgiyle anlaşılacağından artık oradaki iman etmenin kıymeti olmayacak… Zira ahirette Allah’ı inkar etmek imkansız…
Öyleyse bizi dünyaya meylettiren, imanı ve faydalı işleri ömrün sonuna ve ahirete bırakmayı bilinçaltımıza işleyen cümle ve anlayıştan kaçınmalıyız…
Bakmadan Geçme





