İçimizdeki karanlık

Bugünü yorumlamak, günden öteye geçmek aynı zamanda. Günü yarınlara taşımak. Belki de kalıcı kılmak. Ama güzeli...

Bugünü yorumlamak, günden öteye geçmek aynı zamanda. Günü yarınlara taşımak. Belki de kalıcı kılmak. Ama güzeli anlatmak, aktarmak isteyen kalemim tutukluk yapıyor bazı. Gün içine, içimize çok da sindiremediğimiz, insanlığa çok da yakıştıramadığımız şeyleri alıyor. Ve bunları anlatmak da o kadar kolay olmuyor maalesef.

Artık bir yerlerde bir kalabalık, bir hareket görünce korkar olduk “Yine ne oldu?” diye. Hazin bir ses, kötü bir haber duyarsak diye…

Yine bir ölüm haberi düştü güne en acısından. İnsanlar değil, silahlar konuşuyor son zamanlarda. Bu kaçıncı cinayet vakası? Ne kadar kolay! İnsanın insana yaptığını başka hiçbir mahlukat birbirine yapmıyor.

“İnsanlardan uzak duruyorum, iki insan bir araya geldi mi biri diğeri hakkında kötülük düşünüyor.” diyordu izlediğim bir dizideki karakter. Gerçekten o duruma mı geldik? Birbirinin eksiğini gideren, ayıbını kapatan, diğerine yardım eli uzatan bir toplumdan geriye bu mu kaldı? Diğerinin açığını yakalamaya çalışan, ayağına çelme takan ve gözünü kırpmadan onun hayatını sona erdirebilen bir davranış biçimine mi sahip artık insanlar? Birimizin diğerinin kumaşına ütü olması gerekirken nelerle meşgulüz? Ne oluyor Ödemiş’e ya da dünyaya?

Hep unutmaktan şikayetçi toplum. Unutuyoruz birçok şeyi. Ama nedense öfkemizi, kinimizi, kızdığımız şeyleri bir türlü unutamıyoruz ve hazmedemediklerimizi elimize geçen ilk fırsatta kusuyoruz. Hunharca bazı… İnsaniyetimizi yitiriyoruz. Galiba geriye posası kalmış insanlığın. İyilik, güzellik yitmiş, geriye öfke ve intikam kalmış gibi gittikçe büyüyen bir kızgınlık. Ateş düştüğü yeri yakıyor sonra. Kırılan yapışmıyor, açılan yarayı toplum kolay kolay sarıp iyileştiremiyor. Belki de yaşanan bir süre sonra sıradanlaşıyor toplumun gözünde ama oluşan boşluk dolmuyor başka bir şekilde. Ölenin yakınları içinse ömür boyu etkileri silinmeyecek bir travma oluyor maalesef.

zaman

yutuyor karanlığı

aydınlık

aydınlık

göz kamaştırıyor

bir sığınmacı insan

kendinden kendine

Bakmadan Geçme