Hocalı'dan insanlığa…

İnsanoğlunun, birbirini kırdığı sayısız katliam var tarihte. 26 Şubat 1992’de Karabağ'ın Hocalı katliamı bunlardan biri. Kaynakların...

İnsanoğlunun, birbirini kırdığı sayısız katliam var tarihte.

26 Şubat 1992’de Karabağ’ın Hocalı katliamı bunlardan biri. Kaynakların yazdığına göne, 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı iki saat içinde ağır bombardıman altında katledilmiş.

Karabağ/Azeri Türkleri ile Ermeniler arasında geçen anlaşmazlıklar veya korkutma ve sindirme çabaları sonucunda meydana gelen büyük katliam. Hukuksal terimlerin içi nasıl doldurulur bilemiyorum ama soykırım…

Ermeniler ile Azeriler coğrafi olarak komşu…

Ermeniler ile Kurtuluş savaşı yıllarında da sorunlu komşuluklar yapmışız.

Her Şubat ayında çeşitli anma törenleri yapılıyor.

Fotoğraflar, acı anılar tazeleniyor.

Anılar, ders çıkarılacaksa tazelenmeli elbette… Ama düşmanlıkları derinleştirecekse ne fayda!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 22 Nisan 2010 tarihli kararında, Hocalı’da yaşananlar, savaş suçları veya insanlık aleyhine suçlarla eşdeğer eylemler olarak değerlendirilmiş.

Sorumlular hesap verdi mi bilemiyorum. Kimse bilemez…

**

2016 yılında yaptığımız Balkan gezisinde Saraybosna’ya gitmiştik. Elbette o anıt mezarlığı da ziyaret ettik.

Orada da hafızalara kazınan bir Pazar katliamı vardı. Havan topları ile yapılan iki ayrı saldırıda onlarca kişi hayatını kaybetmişti.

Yine kaynakların belirttiğine göre, 5 Şubat 1994’te Sarayevo’daki Markale Pazarı’nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu tarafından düzenlenen saldırıda 68 kişi hayatını kaybetmiş onlarca kişi de ağır yaralanmış.

Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Radovan Karaciç, olaydan sonra düzenlediği basın toplantısında, Sırp tarafının bombalama eyleminde hiçbir sorumluluğu olmadığını iddia ederek, “Bu katliam, Müslüman liderliğinin soğukkanlı bir cinayetidir” demiş.

Benzer bir katliam, 28 Ağustos 1995’te tekrarlanmış. Aynı yere yapılan ikinci saldırı sonucunda da 37 kişi ölmüş, 90 kişi de yaralanmış.

Sırplar inkar etmişler tabi…

**

Benzer olaylar, dünyanın her yerinde yaşanmış…

Yaşı 50’nin üstündekiler hatırlayacaktır. Türkiye’de de 100 kişinin üstünde insanın ölümüyle sonuçlanan Kahramanmaraş katliamı vardır. 1978.

1993 2 Temmuz Sivas Madımak, 5 Temmuz Erzincan Başbağlar…

10 Ekim 2015 Ankara Gar katliamı…

**

Çinlilerle Göktürkler hiç anlaşamamışlar.

Yerli Kızılderililerle, Amerika’ya sonradan gelme Avrupalılar.

**

Saklamaya gerek yok; Türkiye’de Ermeni, Rum, Rus, Sırp, Yunan, Yahudi denilince pek hoş karşılanmaz. Hatta Kürt ve Arap da…

Hep eski hikayeler ve yaşanmışlıklar gelir akla…

Hrant Dink öldürüldüğünde, cinayeti protesto eden binlerce insan empati amacıyla ‘Hepimiz Hrant’ız; hepimiz Ermeni’yiz’ sloganları atılmıştı. Aslında slogan ile ne söylenmek istendiği anlaşılmıştı ama anlamak istemeyenler de olacaktı tabii…

Aslında burada sorun insanların başka başka toplumlara, uluslara, milliyetlere ya da halklara -artık ne derseniz deyin- mensup olmasında değildir…

Her toplumun iyisi de vardır kötüsü de…

Asıl irdelenmesi gereken durum halkları birbirine düşman eden kültürel ve ekonomik iklimdedir. Çıkar çatışmalarıdır…

Irkçı olmayı bir kenara bırakıyorum; milliyetçi olmak ile millici olmak da aynı şey değildir.

Hepimiz insan, hepimiz emekçiyiz…

Bildiğim kadarı ile bütün dinler, insanlığın Adem ile Havva’dan çoğaldığını söyler…

Hoşgörü örneği Yunus da “Elif okuduk ötürü / Pazar eyledik götürü / Yaratılanı hoş gördük / Yaratandan ötürü” demez mi?

Peki nedir o zaman insanın birbirinden alıp veremediği!

Not: Yarın akşam, belediye kültür merkezinde çağımızın büyük ozanlarından Aşık Mahzuni’nin hayatını anlatan konser tadında bir tiyatro oyunu var. Ankara Birlik Tiyatrosu… Kaçırmamanız dileğiyle. Davetiyeler ÖSEM’de…Elpa’da, Mena’da, Tutku’da, Selin’de, Balıkçıoğlu’nda, bende… Arayan bulur…

Bakmadan Geçme