Hislerin Uyanışı

Pencerenin önünde dizili çiçekler, ardında gizemli bir dünya. Kim bilir kaçıncı kez silinmekten aşınmış ahşap, yıkanmaktan...

Pencerenin önünde dizili çiçekler, ardında gizemli bir dünya. Kim bilir kaçıncı kez silinmekten aşınmış ahşap, yıkanmaktan eprimiş perde… Dörde bölünmüş dikdörtgen cam içerideki hayatı da parçalara ayırıyor gibi. Şimdi vitray ile renklendirmeli önce bu camları, sonra içerideki dünyayı. Çiçekleri ne yapmalı, kaldırmalı mı oradan? Yoksa boş verip vitrayı onların gökkuşağı renkleri ile mi yetinmeli?

Eski evlerin, eski insanların çiçekleri bile farklı. Pespembe açmış minik karanfilin yanında fesleğen, ötesinde begonya… Evin dış dünyaya açılan yüze neşelerini yansıtırken içerinin loşluğunu ve içinde var olanları da kamufle etme görevini de üstleniyorlar adeta. Çiçeklerin böyle bir işlevi var mıdır acaba?

Hatırlıyorum da anneciğimin ne güzel çiçekleri vardı. Salkım saçak, katmerli küpeliler, açınca yaprakları görünmeyen yılbaşı çiçekleri, etrafı rayihası ile kokuya boğan mum çiçeği, menekşeler ve diğerleri. Annemin dünyasının renklerini yansıtırdı adeta. Bahçedeki gülleri, hanımelleri… Onlar bambaşkaydı. Tabi bir de o güllerin reçeli de yapılırdı. Şimdi ne o eski evimiz var ne o çiçekler ne de eski tatlar…

Biz dünyayı çoktan eskittik galiba. Eskittiğimize dair bir başka yerde benzer izler görünce de böyle kurguluyoruz hemen oraya dair bir şeyleri. Belki de kendimizden bir şeyleri yakıştırıyor, yapıştırıyoruz o sahneye. Öyle ya bildiğimizle yol alıyoruz. Bildiğimizle yorumluyor, bildiğimizle kıyaslıyor ve çıkarım yapıyoruz.

Şimdilerde çiçekler bile değişti. Adlarıyla, renkleriyle, farklılıklarıyla göz doldurur oldular. Evlerin neşesini değil de evdekilerin durumunu yansıtır gibiler. Zaten pencereler de eskisi gibi değil. Pencere önleri de, evler de. İnsanlar hiç değil…

yitirdiklerimizi topluyor zaman

toprakta elvan-ı seb’a

toplamakta ışığı

kesafet

yitirme zamanı

yağmur sonrası

ebem kuşağı

şeffafiyet

dür zamanı

kalmasın geriye

geride kalan

nasıl yol verir ileriye

hassasiyet…

Bakmadan Geçme