HERŞEYİN EN KIYMETLİSİ 'KENDİNSİN'3
Dünden devam edelim, İnsanların ömürleri boyunca farkındalıklar ayaklarına geldiklerinde ve de bunu fark ettiklerinde birçok başarıya...
Dünden devam edelim,
İnsanların ömürleri boyunca farkındalıklar ayaklarına geldiklerinde ve de bunu fark ettiklerinde birçok başarıya imza atabilirler. Ancak İnsanlar diğer insanlara faydalı olabildikleri kadar başarılıdır. Diğer insanlara faydalı olabilen kişiler hem kendileri için hem de insanlık için bir şey yapmış olmanın mutluluğunu yaşarlar.
Ve diğer tarafta duran bencil insanlar da sadece kendilerini düşünür, onlar için diğer insanların önemi yoktur. Ancak büyük düşünen kişiler kendileri ile birlikte diğer insanları da önemser. Bir işi yaparken diğer insanlara sağlayacakları faydayı da düşünür.
Kendimizi tanıma safhasında en önemli konu, Tanrının bizlere verdiği mucizelerin farkına varmaktır. Kendi bedenini, ruhunu, yapabileceklerinin farkındalığını bilemeyen kimse bırakın başkalarına, öncelikle kendine zaten bir değer katamaz.
Bizler, bunun farkına varıp, ayıp günah kim ne deri ortadan kaldırarak kendi mucizemizin farkında olarak yaşamalıyız. Yoksa mutlu olmayan insanların, mutluluktan… Huzuru olmayan insanların huzurdan… Sağlığı yerinde olmayanların Sağlıktan ya da Kaliteli yaşantıya sahip olamamış insanın, hayatta yırttık arkadaş demesi kadar eğreti ve sahte olur.
Bir kere kendimizi tanıma yolculuğunda, oldukça kabullenir, oldukça şeffaf ve net olmak zorundayız. Sonuç ne olursa olsun bir “değer” olduğunu asla unutmamalısın.
Kendini tanıma yolculuğunda, narin bir gelincik gibi davranmalısın kendine, önüne çıkan kötülüklerin, haklı ya da haksız düşündüğün eleştirilerin boynunu bükmesine ya da senin direncini düşürmesine izin vermemelisin. Bunun en öncelikli yolu kendini sevmek ve sonra kendine fayda sağlamaktan geçer. Aslı da budur zaten.
İşin gerçeği bunu da beceremiyoruz ya; ya başkaları için üç günlük hayatımızı bloke ediyoruz, ya da bloke etmelerine ses çıkarmıyoruz.
Sonuç değişmez! Sen kendine kıymetsiz davranırsan, kıymetli olmayı da bekleyemezsin
Ana fikir aslında hep aynı,
“Hayatımızı Bezdiren Tüm Sorunların Çözümü, Yine Bizde Saklıdır.”
Kendimizi tanıyıp derinlere indikçe, dışarıdan sadece küçük dokunuşlara ihtiyacımız kaldığını göreceksiniz.
- Yaşantımızdaki iyi ya da kötü sonuçların sadece bize ait olduğunu kavrama ve kabullenme,
- Kendimizi eleştirebilme
- Önyargı ve egolardan uzak durma
- En başta kendimizi sevmeyi bilme
Bana soracak olursanız hayatımızın odak noktası şu olmalıdır; Ne yarsan yap ucu “İnsana Değsin”!
Böyle düşündüğümüz sürece hangi din, hangi ırk hangi görüş ya da hangi mezhep olursanız olun, faydanın yükseltmeyeceği, bundan dolayı sevginin oluşmayacağı ve de barışın ve saygınlığın sürmeyeceği bir dünya olamaz.
Ama işte, ah kendimizi en azından tanıma yoluna girecek o gücü ve cesareti bir bulabilsek, varlık mucizemizin farkına varıp ve de bir bütün olarak düşünmeyi öğrenebilsek, her şey daha kolay olacak da Uygulayana elbette!
Yaşamın çok kısa olduğunu, ya cenazelerde ya da hastanelerde anlarmış insan. Her defasında da ilk kez farkına varırmış gibi üzüntü duyar, bütün bunları kendimiz üzerinde senaryolaştırır ve başımıza gelmeden de vahlanırmışız.
Yıllar önce bir yerde okumuştum,” insan cenazelerde en çok kendine ağlarmış”.
Neden peki?
Kendinin kıymetini bilmediği günlere mi?
Az çalışıp çok gezmesi gerektiğine mi?
Yapamadıklarının keşkelerine,
Yaptıklarının pişmanlığına mı?
Ve ya, o girilen toprak altına mı?
Bu soruları çok çok uzatabiliriz elbette.
Ancak özet şudur ki; yaşam devam ederken, Önce KENDİNE yatırım yapmalısın. Sağlığına, huzuruna, eğitimine, ruhunun güzelliğine v.s. …v.s.
Kaliteli yaşamın en baş kuralıdır, Sağlıklı Olmak.
Ve fakat bu demek değildir; en küçük aksaklıklarda hastane köşelerinde sıra beklemek ya da bir hekimin bizi insan yerine koyup stetoskopu vücudumuzda gezdirirken şefkatle davranmasını dilemek ya da onca film ya da ilaç takviyesi sonucu artık bir şeyimiz kalmasın yanılgısına düşmek.
Çoğunluğa göre; “Küresel ilaç kartelleri ve tıp endüstrisinin dünya çapında sağlık hizmetlerini kontrol etmesinin sonucudur bütün bunlar ve bizlerin de çaresizlik ve mecburiyetten sisteme teslim oluşumuzdur. (Üzerinde düşünmek lazım!)
Evet, ÖNCE SAĞLIK!
Bilinçli koruyucu tedavi, hastalığın tedavisinden çok daha basit ve ucuz bir yöntemdir.
Yarın daha önce sizlerle paylaştığım ve kendimizi tanıma yolunda bir deniz feneri olabilecek bilgilerin tekrar üzerinden geçeceğiz. Görüşmek ve paylaşmak üzere…
Sevgiler
Bakmadan Geçme





