Herkesin yaşam payı

Bir can düşünüyorum da soğukta vücudunu ne kıyafetler sarıyor ne de sığınabileceği tek göz bir evi…...

Bir can düşünüyorum da soğukta vücudunu ne kıyafetler sarıyor ne de sığınabileceği tek göz bir evi… Bir can düşünüyorum da susuzluktan kurumuş dili. Yarını meçhul ve belki de yaşamayacak bir sonraki saati. Bir can değil bin can var bunun gibi. Hepsi sokakta yaşamak uğruna çabalıyor. Ve savaşıyor dünyanın başına gelen en kötü şey ile: insanla…

Bundan yaklaşık bir hafta önce, Ankara Batıkent’te sokak köpekleri zehirlendi. Konuşamadıkları için belki. Dertlerini kimse dinlemedi. Aslında belliydi, karın tokluğu hepsinin derdi. Bir parça et uğruna acılar içinde öldü hepsi. Son kez güvendi insana ve sonu geldi hayatının. Sessizce öldü yine sokakta. Sessizce yaşadığı sokakta. İnsan elini buladı kana. İnsan insanı değil de insanlığı öldürdü o akşam. Ve bu ne yazık ki nesiller boyu devam edecek. Birileri bir hayvana tecavüz edecek, işkence edecek, öldürecek. Çünkü susuyorlar ya hani, hani kimse koşmuyor ya haklarının peşinden, hani insan ceza almıyor ya işlediği cinayetten…

Onlar bizim dostumuz oluyor biz ise sonları. Ne dünya bıraktık onlara ne de hayatlarını. Bu yüzden bir köpeğin başını okşa mesela. Çünkü hayatı yaşamak, topraktaki minicik böcekten gökteki kartala kadar herkesin en büyük hakkı.

Ve insanoğlu! Bu dünyaya bir adımla geldin ve bir adımla gideceksin. Ellerin temiz, yüreğin güzel olsun.

Saygılarımla…

Bakmadan Geçme