- Haberler
- Hayvanseverler, şiddete 'Dur' dedi
Hayvanseverler, şiddete 'Dur' dedi
Hayvanlara karşı uygulanan şiddete karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Eğitim-İş ve Ödemişli hayvanseverler, Salı Pazarı'nda toplanarak...
Hayvanlara karşı uygulanan şiddete karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Eğitim-İş ve Ödemişli hayvanseverler, Salı Pazarı’nda toplanarak tepkilerini gösterdiler.
Eğitim İş Ödemiş Başkanı Rıza Gürbüz, “İnsanoğlunun varoluş özünü unuttuğunu ve doğaya olan saygısını kaybettiğini, gelişen internet ve sosyal medya aracılığıyla çok daha yakından izler olduk. Kürkten, pençeden, kamuflajdan, sivri dişlerden, zırh kalınlığında deriden; kısacası yaşamak ve türünü devam ettirmek için birçok özellikten mahrum olan bizler, bizlere yine doğa tarafından bahşedilmiş zekâmızı kullanarak tüm bu özellikleri ve çok daha fazlasını doğadan çalma hakkını kendimizde bulduk. Bu yıkım, dünyadaki kötülerin sayısının milyonlar olması değil; tam aksine milyarlarca iyinin SESSİZ olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanın dahi değerinin pul olduğu bu çağı yaşamaktan en az bizler kadar utanan milyarlarca insan olduğuna hiç şüphemiz yok. Ancak bu milyarlarca insanın ortak bir sorunu var; sorunu gördüğü halde çözüm için tepkisiz kalmak.
Böyle bir dönemde yaşarken bir canlının vücudunun bir parçası olan kürküne, organlarına, etine göz dikmek, üzerinde türlü işkenceleri deney adı altında yapmak, hayvanları eğlence aracı kılmak; tüm bunları yapmak uğruna onu vatanından, yuvasından ve yavrularından koparıp almak; kendi lüks tüketimlerimiz için hunharca üretip katletmek yeterince acı ve üzücüyken, bir de psikopat ruhlu, insan olarak nitelendiremeyeceğimiz türde canilerin bu masum ve savunmasız canlılara yaptıkları akıl almaz işkencelerle karşılaşmak vicdanımızı yaralamaktan çok öte insani değerlerimizi çok derinden yaralamaktadır.
Son günlerde bizi çok derinden etkileyen akıllardan çıkmayacak olaylarla karşılaştık. Yavru bir köpek ayakları ve kuyruğu kesilerek ölüme terk edildi. Derisi yüzülmüş yavru kediler, arabanın arkasına iple bağlanmış zorla koşturularak ölüme sürüklenen köpekler, yavru kedi ve köpeklere tecavüzler, Adalarda ortalama ömürleri 20 yılken, sırf insanların zevki için faytona koşulan ve ağır çalışma şartlarından dolayı bir sene sonra ölen atlar ve sayamadığımız binlerce dehşeti bu masum canlara yaşatma hakkını kendinde gören insan görünümlü katiller. En kötüsü de bu suçları işleyenlere caydırıcı cezalar verilmemesi.
Bu canilere 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, Kabahatler Kanununu kapsadığından “hayvanlara yapılan her türlü haksızlık, kötü muamele ve yaşam hakkını elinden almak” suçundan sadece idari para cezası verilmekte, üstüne üstlük 4 taksitle ödeme kolaylığı sağlanarak devlet hazinesine aktarılmaktadır. Hayvanların “can” değil, “mal” olarak algılandığı Türk Ceza Kanunu, sadece “sahipli” hayvanlara verilen zararı cezaya tabi tutmaktadır ve bu ceza da malı zarar gören kişiye tazminat niteliğindedir.
Halbuki insan öldürmekle hayvan öldürmek arasında hiçbir fark yoktur. Hayvan şiddeti ve tecavüzünü insan şiddeti ve tecavüzünden ayıramazsınız. Suçun kime karşı işlendiği değil kimin işlediği önemlidir. Hayvana şiddet gösterenin insana şiddet gösterdiği sayısız bilimsel yayınla kanıtlanmıştır. Yapılan araştırmalara göre seri katillerin çok büyük bir bölümü çocukluklarında hayvanlara eziyet edip öldürmüşlerdir. Bunu fark eden bazı ülkelerde yetkililer hayvanlara kötü davranmaktan ceza alan vatandaşlarının ad ve adreslerini internet sitelerinde yayınlamaktadır. Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunanların DNA bilgileri pek çok ülkenin DNA bankasında tıpkı insana saldıranlarınki gibi korunmaktadır.
Bu kapsamda hayvana şiddet kabahat değil suç sayılmalıdır. Dünyamızın çok büyük bir parçasını oluşturan hayvanları tür ayrımı yapmaksızın korumak için, en kısa sürede caydırıcı önlemler alınmalı ve daha ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemeler getirilmelidir. Bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz” dedi.
Bakmadan Geçme





