HAYATA DAİR KISA KISA
Gönül sırça saray, yıkıldı mı bir kez tam tamiri mümkün olmuyor. Doğrulmuyor bir türlü bakışlar. Çok...
Gönül sırça saray, yıkıldı mı bir kez tam tamiri mümkün olmuyor. Doğrulmuyor bir türlü bakışlar. Çok sıradan, çok basit şeylerle insan kırabiliyor başkasını ya da incinebiliyor kendi yüreği. Aslında önce his, düşünce sonra kalbe etkisi geliyor. İnsanın söylenenden hissettiği, üzerinde bıraktığı izlenim ve etki yön veriyor hayata. Söylenen bir sözün söylenişinden ziyade onu nasıl algıladığımız etkiliyor bizi. Bizim içinde bulunduğumuz durum algılarımızın değişmesine etkide bulunuyor elbette ve dolayısıyla etkilenmemiz de bu çerçevede değişiyor. Verdiğimiz tepkiler de elbette…
***
Hani akıl yaşta değil baştadır deriz ya doğruluk da öyle… Bazen küçük bir çocuğun kaçamak için uydurduğu ve büyüklerine karşı sergilediği davranışı koskoca insanlardan görebiliyorsunuz. Gözünüzün içine baka baka yalan söyleyebiliyorlar, sırf durumlarını kurtarmak için. Oysaki doğruyu söylemek insana hiçbir şey kaybettirmez. Yalan söylediği anlaşılan insan ise değerini, itibarını kaybetmiştir. Şu hayatta bunlardan daha değerli ne var ki? Anı kurtarayım diye bütün güven duygusunu kaybetmek… Mihenge vurduğunda kazanılan yanında ne kadar büyük bir kayıp olduğu aşikâr. Üzerinde en çok durulması gereken konumuz da bu olsa gerek. Bana göre toplumun bu kadar dejenere olmasının sebebi dürüstlüğümüzü ve doğruluğumuzu kaybetmemiz…
***
Ölçüyü kaçırmışız hayatın her deminde. İnsanlar bağırarak konuşuyor, istediği gibi davranıyor… Başka insanların hakkını gözetmiyor. Hastanede de, apartmanda da, pazarda da, trafikte de… Her şeyi yapmayı kendine hak gören, bencil, egosu tavan yapmış bir sürü insan… Kendilerinden başkaları da olduğunu unutalı çok olmuş. İşine geleni gören, işine gelmeyeni görmezden gelen, çıkarcı bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz. Elbette insan çıkarlarını gözetmeli ama yalnızca benimki dememeli. Diğerkâmlık ölmüş galiba. Komşu hakkı, kul hakkı, demokrasi, insanlık, merhamet… Hepsi çoktan bitmiş yazık. İnsanları ancak arkalarından çekiştirip yaftalıyoruz. Bu işi de çok iyi yapıyoruz elbette…
***
Bazen diyorsunuz ki “Ben insanları tanımamışım” ya da “Daha yeni anlamaya başladım insanları”. Yaşananlar ve yaşanılanlarla birlikte insanların tutumu onlara karşı bakışımızı, onlara verdiğimiz değeri değiştirebiliyor. İnsan genelde kendi gibi zannediyor karşısındakini. Kendi bakışıyla görüyor, değerlendiriyor ve ona göre bir yaklaşım sergiliyor. Ama bazen öyle bir şey yaşıyorsunuz ki, “Ben çok yanlış tanımışım bu zatı” deyiveriyorsunuz. Ve genelde yaşanılan olumsuzluklar sırasında insanları gerçekten tanıyorsunuz. Ne yazık ki bu da insanın tanıdığını zannettiği kişiye karşı beslediği olumlu kanaati değiştirmesine sebebiyet veriyor. Ve bu da hayata dair beslenen iyi niyetleri öldürüyor peyderpey…
Keşke beyazı kirletmeseydik
Soldurmasaydık çiçekleri
Yağan yağmurlarla arınıverseydi dünya kirinden
Bakmadan Geçme





