Hayat tamircisi
'Şeytana ne kızıyorsun. Bir iyilik yap da o sana kızsın' Tolstoy İnsan, mahlukatın en garibi. Ne...
“Şeytana ne kızıyorsun. Bir iyilik yap da o sana kızsın”
Tolstoy
İnsan, mahlukatın en garibi. Ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Bir bakıyorsun, içindeki iyilik potansiyelini sonuna kadar kullanıyor ve bir iyilik meleği kesilebiliyor. Diğer insanları da bu noktada hayrete düşürebiliyor. “Bu kadar nasıl iyi niyetli hareket edilebilir ve hayata adapte olunabilir?” diye. Bir de bakıyorsun içine kaçan canavarı ortaya çıkarıp yapılmayacak, akla hayale gelmeyecek işleri yapıp etrafına kin, nefret, öfke ve zulüm saçabiliyor. Ve yine “Bir insan bunu nasıl yapabilir?” dedirtebiliyor.
Hani içimizde aç iki yavru var gibi. Hangisini beslersek o gelişiyor, büyüyor, semiriyor ve ötekini yok ediyor gibi. İyi olan, iyilerle beslenirse insan sonuçta iyilik timsali kesiliyor. Çirkin olanı pohpohlanır, beslenirse sonuçta insan görünümünde ama ne olduğu belirsiz ve ne yapacağı kestirilemeyen bireyler ortaya çıkabiliyor. Kendi çıkarlarına ve düşüncelerine hizmet etmeyen her şeyi yok eden bir varlığa dönüşebiliyor. Ve çevresinde yer alan ne varsa hepsine zararı dokunabiliyor. Bir hayvana zarar verebiliyor, trafikte maganda kesiliyor, gözünü kırpmadan bir öğretmeni, bir doktoru öldürebiliyor. Toplum içinde çıbanbaşı gibi rahatsızlık veriyor dokuya…
Elbette iyinin beslenmesi çok güzellikleri getirebiliyor hayata dair. Gazetede bir haber ilişti gözüme. Mardin’de yaşayan 23 yaşındaki Hasan Kızıl’a dair. Mardin’in Derik ilçesinde yaşayan bu genç, kendi imkanları ile yaptığı yürüteç ve protezlerle 300 hayvanın yürümesini sağlamış. Türkiye Diyanet Vakfı’nca “Uluslararası İyilik Ödülü” verilmiş kendisine. Çevresi ise kendisine “hayat tamircisi” adını takmış. Ne güzel bir yakıştırma. Demek iyi bir yürek, iyi beslenmiş bir insan, iyilik için çözüm de üretebiliyor ve çevresindeki hayata da destek olabiliyor bu somut örnekte görüldüğü gibi…
İyilik suyuyla yununca kötülüklerden arınıp nice güzellikler koyabiliyor insanoğlu ortaya. İyilikleri ile çoğalabiliyor ve yücelebiliyor. Bir taraftan da kendine iyilik yapmış oluyor. Andrew Carneige’in dediği gibi “Başkalarının hayatlarına güneş saçanlar, kendi yaşamlarını da nurlandırırlar.”
yürür içine doğru
bir yolcu
yol sen
yolcu sen
varmaya çalışırsın
varmaza
açmazın sen
açarın sen…
hiç durup düşünme
durduğun yerde sen
vardığın yerde yine sen
yürü o zaman
yürü ki
yürüdükçe
var olasın
sen!
Bakmadan Geçme





