Hanımlar Lokali olur mu?
Kadın, ikinci sınıf vatandaş değildir. 'Kadınlara aynı otobüs' tartışmaları ile ilgili 30 Ağustos 2015 tarihli Radikal'de...
Kadın, ikinci sınıf vatandaş değildir.
‘Kadınlara aynı otobüs’ tartışmaları ile ilgili 30 Ağustos 2015 tarihli Radikal’de bir yazı yazan Müge Akgün, bir araştırma yapmış ve hangi ülkelerde benzer uygulamalar var yazmış.
Akgün’ün yazdıklarına göre, Hindistan metrolarında yaygın olan cinsel tacizi engellemek amacıyla sadece kadınlara özel vagonlar varmış. 2009 yılından beri ise sadece kadınlara hizmet veren trenler mevcut ancak bu trenlerde de çalışanlar erkekmiş.
İran’da kadınlar ve erkekler, evli oldukları takdirde bile şehir otobüslerinde cinsiyetlerine göre ayrılmış olan bölümlerde seyahat etmek zorundalarmış. Metrolarda sadece kadınlara ayrılmış vagonlar bulunsa da bunları kullanmak isteğe bağlı imiş.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentinde metroda işe gidiş ve dönüş saatlerinde sadece kadınlara ayrılmış vagonlar varmış. Otobüslerin ön sıraları da kadınlara ayrılıyor. Şehirde kadınlar tarafından sürülen ve sadece kadınların binebildiği pembe taksiler de mevcutmuş.
Mısır: Metrolarda ilk kez 2007 yılında kadınlara ayrılmış vagonlar konulmuş.
Endonezya: 2010 ve 2013 yılları arasında kadınlara özel tren vagonları ve tümüyle trenler oluşturulmuş olsa da tekrar kadın erkek birlikte kullanılan ulaşım sistemine dönülmüş.
Brezilya: 2006 yılında çok fazla cinsel taciz ortaya çıktıktan sonra bu uygulama devreye sokulmuş. Ancak son yıllarda yoğun saatlerde kadınlara özel vagonlar olsa da bu uygulama etkili şekilde işlemiyormuş…
Hadi bunları anladık da Japonya’da da benzer uygulama varmış. Japonya, yaklaşık on yıldan beri bazı metro ve tren hatlarında kadınlara özel vagonlar kullanıyormuş çünkü yapılan araştırmalara göre Tokyo’da trene binen kadınların yarısından fazlası elle tacize uğramış.
Neden hep kadınlar tacize uğrar diye sordunuz mu kendi kendinize!
‘Kadınlara ayrı otobüs’ haberleri, Türkiye’de de bir iki yıldan bu yana gündeme girmeye başladı.
İşte geçen yıldan bir haber: “Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından kadınlara özel hazırlanan iki pembe trambüs, ilk seferine çıkarak hizmet vermeye başladı.”
**
Hayvanlar aleminde de böyledir. Erkek, gücünü öncelikle cinsiyet ve cinsellikte belli eder. Sınırını koyar ki başka erkekler yaklaşmasın!
Kas gücü olarak zayıf olan dişi canlılar, erkekler karşısında acizdir. Modern toplumlarda bu acziyeti dengeleyecek olan en önemli unsur yasalardır. Ayrıca insanların küçük yaşlardan itibaren doğru eğitim alması da bu güç dengesini eşitlemeye yarayan önemli bir unsurdur.
Burada kadınların rolü de önemlidir. Kadın mücadelesinin yoğun yaşandığı ülkelerde kadın hakları daha iyi şartlardadır. Eğer kadın sinmişse, kabullenmişse ikinci sınıf vatandaş olmaktan da kurtulamaz.
**
Ödemiş’te daha önce bir kadınlar kahvesi girişimi olmuştu ama yürümedi. Benzer ‘ayrı hizmet’ haberlerini ilçemizde yeniden duymaya başladık: Hanımlar lokali, hanımlar eğlencesi…
Kimi kadınlar, bu tür gelişmeleri kendileri açısından olumlu bulabilirler belki ama bana göre uzun vadede zararlı çıkacaklardır.
Ödemiş’te kadınlar tarafından çalıştırılan veya kadınların çaycılık yaptığı kahveler vardır. Görmemiş olan varsa gazetemizin basıldığı, Keskinel Kebap Salonu’nun karşısındaki Efe Ofset’in bulunduğu araç girmeyen sokaktaki iki kahveye gidip bakabilir.
Evet, kadınlarla erkeklerin birbirinden farklı özellikleri vardır; kabul. Ama yaşama hakkı ve kanunlar karşısında eşit haklara sahiptirler.
Eğer toplumda ‘hanımlara özel’ uygulamaları kabul etmeye başlarsak bu, ileride sokakları ayırmaya kadar varır. Öyle bir noktaya varır ki erkekler ön kapının sokaklarını, kadınlar da arka kapının sokaklarını kullanmaya başlarlar.
Bence sorunu birbirinden ayırarak değil, kaynaştırarak çözme yoluna gitmeliyiz.
Sokakta gördüğümüz kadınlar; annemiz, eşimiz ve kız kardeşimiz olabilir.
Tenha bir yolda bir erkek bir kadını takip etmeye başlamış. Kadın hızlanırsa arkadaki erkek hızlanıyor, yavaşlarsa erkek de yavaşlıyormuş…
Artık yolun en ıssız noktasına gelmişler ve takipteki erkek, önündeki kadına iyice yaklaşmış.
Kadın aklını kullanmış ve birden arkaya dönerek:
– Affedersiniz, sizin hemen arkanızda kötü niyetli bir erkek var, sanıyorum beni takip ediyor! Beni korur musunuz?
– Ne demek bacım; elbette!
Bizim gibi ülkelerde bu aklı öncelikle din adamları kullanmalı. Sonra eğitim, ardından da hukuk sistemimiz…
Kadınlar, bir ülkede ikinci sınıf vatandaş ve mal gibi göründüğü sürece ‘ayrı hizmet’ getirseniz de sorunu çözemez aksine derinleştirirsiniz. Bunun örnekleri dünyanın her ülkesinde vardır.
Kadınlarımız, bu sahte çözüme destek vermemelidir. Çözüm, kadın ve erkeklerin birlikte gidebildiği mekanları arttırmaktadır…
Bakmadan Geçme





