Gürültü ve şamata kültürümüz
Geçtiğimiz gün TV'de bir haber izlerken Trabzon’a gelen bir Portekizli turistin başından geçenleri görünce gülümsemeden edemedim....
Geçtiğimiz gün TV’de bir haber izlerken Trabzon’a gelen bir Portekizli turistin başından geçenleri görünce gülümsemeden edemedim.
Habere göre Trabzon Atatürk Alanı’nda geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Kudüs Mitingi sırasında alana kurulan Mescit-i Aksa maketine yaslanarak oturan ve vatandaşların uyarılarını anlamayan turiste çevredekiler tepki göstermişler.
Habere göre olayın büyümesini Büyükşehir Belediyesi zabıta ve polis ekipleri önlemişler.
TV’deki görüntülere bakılırsa vatandaşların uyarılarını anlamayan ve başka yere de oturmak istemeyen Portekizli turiste çok sayıda vatandaş da ilgi göstermiş. Zabıta ekipleri ile polisler, durumu anlamaya ve turiste anlatmaya çalışırken alanın etrafı da çok sayıda meraklı vatandaş tarafından sarılmış. Görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla da turist, biraz rahat olduğu için bu kadar ilgiye anlam verememiş.
Sırtı çantalı bayan turist, polis ve ekiplerine rağmen bulunduğu yerden önce kalkmak istememiş. Ancak tepkilerin artması üzerine hemen yanındaki merdivenlere otururken kalabalığa da tepki vermiş. Vatandaşlar da “Kardeşim niye geldin ki bizim memlekete!” der gibiydiler. Yani nerdeyse dayak yiyecek!
Anlaşılan o ki turist, mitingden haberdar olmadığı gibi maketi de tarihi bir bina sanmış! Trabzonlu vatandaşlar da turistin bu tavrını Mescid-i Aksa’nın maketine saygısızlık olarak değerlendirmişler.
Her şey güzel de memleketimizde her şeye maydanoz olan bir Meraklı Melahat kalabalığı oluşuveriyor hemen. Biri vurun dese çullanıverecekler!
Halbuki olay yerinde zaten zabıta ve polis var. Vatandaşlar sanki hiç turist görmemiş gibi. Ne demeye işi gücü bırakıp da turisti izlersin be kardeşim!
Gün geçmiyor ki bir magandanın bir düğünde sıktığı silahlar haberlere konu olmasın. Bu haber de Sakarya’dan. Sakarya’ya bağlı Söğütlü ilçesinde gelin alma sırasında havaya açılan ateş sonucunda 15 yaşındaki bir genç başından yaralanmış. Bilgilere göre ilçeye bağlı Akarca Mahallesi’nde gelin alma sırasında havaya çok sayıda ateş açılmış. Bu sırada gelin evine yakın bir evin bahçesinde oturan 15 yaşındaki Beytullah, maganda kurşunuyla başından yaralanmış.
Gerisini tahmin ediyorsunuz…
Yine benzer bir haberde de sanki düğünde tetik basma savaşı vardı. Düğün konvoyunun önünde ellerinde uzun-kısa, çeşit çeşit silahlar vardı ve bu silahlardan çıkan takır takır sesler, orada bulanan bir vatandaşın bile kulaklarını tıkamasına neden oluyordu.
Bir başka haberde de “Motor sürücüsünün ölümüne sebep olan sürücü tutuklandı” başlığı vardı. Bu habere göre de Tekirdağ’da meydana gelen kaza sonucu bir kişinin ölümüne sebep olan sürücü tutuklanmıştı. Bilgiye göre motosikletiyle seyir halindeki Salih Örnek (25), S.Ş. hakimiyetindeki otomobille çarpışmıştı. Çarpma sonucunda yaklaşık 150 metre sürüklenen Salih Örnek, olay yerine çağrılan ambulansla Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış ancak doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamamıştı. Kazadan sonra polisin gözaltına aldığı otomobil sürücüsü S.Ş., ifadesinde “Araçta yüksek sesle müzik dinliyordum, kazadan haberim olmadı” diyordu.
Millet olarak gürültüyü ve şamata çıkarmaya bayılıyoruz.
Yazıya örnek aldığım üç haberi belki de her gün TV’lerde veya gazetelerde görüyoruz. Fakat bir türlü akıllanmıyoruz.
Asker uğurlamaları ile haber almadım çünkü yakından biliyorsunuz.
M.Ö. 9’uncu yüzyıla ait olduğu söylenen eski bir tapınak yazıtında şu ifadelerin bulunduğunu okumuştum::
“Gürültü ve patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma, içten ol. Telaşsız, kısa, açık ve seçik konuş. Başkalarına da kulak ver; aptal ve cahil olduklarında bile dinle onları; çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.”
1- Bırakalım herkes işini yapsın; biz de her şeye kafa uzatmayalım.
2- Düğünlerde, cümle aleme duyurmak adına silah sıkmak konvoylarda korna çalmak evlilikleri kurtarmıyor.
3- Müziği seviyorsak efendice dinleyelim. Herkes, sizin sevdiğiniz müziği dinlemek zorunda değil.
Ne yazıyordu tapınak yazıtında: “Gürültü ve patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.”
Ve ne olur artık şu Saraçoğlu (Hastane) Caddesi’ndeki ilkel gösterilere, motor cayırtılarına ve yüksek sesle müzik dinleme görgüsüzlüğüne son verelim.
Bakmadan Geçme





