GÖLCÜKTE ALTIN MESELESİ ŞİMDİLİK RAFTA

 Başar Uçar – Küçük Menderes Havzası Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu (Havza-Plat) sözcüsü Özkan Akgün, Gölcük Yaylası’nda altın arama faaliyetleriyle ilgili ÇED sürecinin firma tarafından geri çekildiğini müjdeledi.

Bu flaş gelişmeyle ilgili düzenlenen toplantıya Havza-Plat Sözcüsü, belediye meclis üyesi ve ziraat mühendisi Özkan Akgün, Gölcük Mahalle Muhtarı Ferit Aynalı, Cumhuriyet Mahalle Muhtarı ve Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Elvan Boz, Baro Temsilcisi Erdem Boyacı, ADD Ödemiş Şube Başkanı Selami Sönmez, Türk Eğitim Sen 1 No’lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Tuncay Ünsal, Eğitim-Sen Ödemiş Temsilcisi Selim Şahan, Eğitim-İş Ödemiş Temsilcisi Ümran Ateş, Havza-Plat Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Taşlı katıldı.

Platformun siyaset üstü bir anlayışla 1 aydır teyakkuzda olduğunu ve birçok kurum ve kuruluştan destek mesajları aldıklarını ifade ederek, tüm Ödemiş halkının bu konuda son derece duyarlı davrandığını söyledi.

Firmaların yakın oldukları siyasi görüşlerinin kendileri açısından önemli olmadığını kaydeden Akgün, bundan sonra da kim gelirse gelsin doğanın tahribatına yönelik her türlü girişimin karşısında olacaklarını vurguladı.

Akgün yaptığı açıklamada, “Küçük Menderes Havzası Tarih Ve Doğa Katliamına Hayır Platformu, kısa ismi Havzaplat oluştuğu 2011 yılından beri, siyaset üstü, kişisel ve ekonomik beklentilerden uzak tutumunu korumaya özen göstermiştir. Platform içinde, ulusal kurtuluş savaşının yiğit Kuva-i Milliyeciler tarafından ilk kurşunun atıldığı bu topraklarda, üretimin, emeğin, çevresel değerlerin devamlılığı adına bir araya gelen, farklı siyasi görüşlerden sosyal sorumluluk sahibi insanlar var. Elbet hepimizin farklı ideolojik, felsefi bakışları var. Ama ortak payda topraklarımızın değerliliği ve sürdürülebilirliği olunca, herkes amacın gerçekleştirilmesinde gönül birlikteliği yapmaktadır. Zira Türkiye birim alan getiri ortalamasının on iki katına sahip bu verimli havzanın devamlılığı, tüm kişisel ideolojik ve ekonomik beklentilerin üzerindedir.

2011 yılında, 5.300 dekarlık Birgi kuzeyindeki köyleri ve tarım alanlarını içine alan maden arama ruhsatı, ortak akıl ile iktidarı muhalefeti ile partili partisiz, çevresini ve toprağına saygılı insanların gayreti ile engelleme başarısı, şimdi bir kez daha gene aynı anlayışın uzantısı ile tekrarlandı.

Koza Altın firmasının 33 bin 500 dekarlık arama ruhsatlı alanı değil ama içindeki 265 dekarlık alanın ÇED sürecini geri çektiğini sevinçle ama bir o kadarda dikkatlice karşılıyoruz. Özellikle devletin bazı kurumlarından olumsuz raporlarının gelmesi, bundan sonra olası benzer çıkarlar için bekleyen maden firmaları içinde geçerli olmasını diliyoruz.

Havzaplat olarak kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve halkta farkındalık yaratma etkinliklerinde yanımızda olan herkese, herkes adına teşekkür ediyoruz.  Havzaplat’ın yürütme kurulunda, bilim ve danışma kurulunda ve bu sosyal sorumluluğa katkı koyan, sürdürülebilir çevreyi önemseyen herkesle, birliktelikler daha da güçlenerek siyaset üstü yapısıyla devam edecektir. Küçük Menderes topraklarının üzeri, altından çok daha değerledir. Topraklarımızda her türlü madenciliğe hayır” dedi.