Gidenin aklanması
Bilirsiniz, seçimler demokratik sistemin olmazsa olmazıdır. Seçim yarıştır. Yarış da hizmet yarışı olmalıdır. Seçimleri kazanmak da...
Bilirsiniz, seçimler demokratik sistemin olmazsa olmazıdır. Seçim yarıştır. Yarış da hizmet yarışı olmalıdır.
Seçimleri kazanmak da vardır kaybetmek de ama gelin görün ki kaybetmek ‘kötü’ bir sonuçtur. Kaybedince ‘bir daha, bir daha! İstek ve dilekleri bitmek bilmez. Atalar boşuna “yenilen pehlivan güreşe doymaz” dememişler.
Seçim öncesinde ‘hizmet, gönül ve aşk’ sözcüklerini çok duyarız adaylardan ama bu güzel sözcükler genellikle kendileri seçildiği takdirde güzel olurlar…
“Hizmet, gönül ve aşk” gibi sözcükler başkalarına yakıştırılmaz güzel ülkemde.
Her seçimin kendine özgü gelişmeleri olur. Bence bu seçimin en akılda kalacak ikilemi seçimden önce Türkiye’nin en güvenilir seçim sistemine sahip olduğunu söyleyip seçimin ardından seçimlerin en şaibeli seçimleri olduğuna dair yaptıkları açıklamaları oldu.
Öte yandan iki devlet kurumu olan Anadolu Ajansı ile Yüksek Seçim Kurulu’nun tavırları ve açıklamaları da tarihin sayfalarında yerini aldı.
Daha önce de belirttiğim gibi yazılacak çok konu var ama seçimden sonra da en çok konuşulan konular arasında el değiştiren belediyelerdeki bankamatik memurları ve borçlar oldu.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok il ve ilçede benzer tartışmalar yaşanıyor.
Başta dedik ya seçimler demokratik sistemin olmazsa olmazıdır…
Bence iki şeyi bu seçimlerde daha iyi kavradık. Bence bunlar yasalaşmalıdır.
Bunlardan biri, belediye seçimlerinden 1 ay önce hiçbir resmi işlem yapılmamalıdır. İşçi alımları, ihaleler gibi şaibeli işler, seçimlerden en az 1 ay önce resmen durdurulmalıdır.
İkinci durum da geride kalan dönemin borç-harç hanesi açıklamalı yeni dönemde belediye nasıl bir bütçe devraldı vatandaş öğrenmelidir.
Vakıflar, dernekler ve sendikalarda kongre sırasında bu tür açıklamalar zorunlu yapılıyorsa belediyelerde de yapılmalıdır. Bu, yeni gelenin gidene kazığı olarak algılanmamalı, zorunlu bir açıklama haline dönüştürülmelidir.
Bu açıklama, giden doğru iş yaptı ise onun da aklanması olarak algılanmalıdır.
Birkaç gündür siz de e-sosyal medyada görüyorsunuzdur; Ödemiş belediyesinin de yüklü miktarda borçlu olduğu ve 100’e yakın bankamatik memurunun bulunduğu yönünde mesajlar çıkıyor.
Bunun yalan ya da yanlış olduğu veya doğru olduğu, belediye yetkilileri tarafından resmen açıklanmalıdır ki fısıltı gazetesinin ağzı kapansın…
Kişi ve dönem adı vermek istemiyorum ama önceki dönem belediye başkanlarımızın göreve geldiklerinde kendilerine yapılan ziyaretlerde gösterdikleri borç tablolarını sanıyorum hatırlıyorsunuzdur.
O halde sadece Ödemiş’te değil, diğer çevre ilçelerde de tekrar seçildiyse bile koltuğa yeni / yeniden oturanlar hiç olmazsa geçmiş dönemin hesabını kentin ortakları ile paylaşmalıdırlar ki şeffaflık dediğimiz anlayış hayata geçsin.
Bakmadan Geçme