Gazetecilik zor zanaattır!
Bu yazıda en sonda söyleyeceğimizi ilk paragrafta söyleyelim. Yazının ana iletisi olarak kabul edebileceğimiz ana fikir...
Bu yazıda en sonda söyleyeceğimizi ilk paragrafta söyleyelim. Yazının ana iletisi olarak kabul edebileceğimiz ana fikir cümlesi de şu: “Bayiden bir gazete almayan çok sayıda insanın Gazeteciler Günü’nü kutlaması, bana traji-komik geliyor.”
Dilimizden bir özlü söz yazarsak, “Güleriz ağlanacak halimize.”
Memlekette bağımsız gazetecilik yapmak, sırat köprüsünden geçmeye benziyorken herkesin ‘dik duruşlu gazeteci’ kesilmesi de ayrı bir mesele…
Öte yandan “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü hakkında ne biliyorsunuz?” diye sorsak, çoğu kişiden de ‘tısss’ sesi!
Gazetenin sözlük anlamı da şu: “Siyasal, ekonomi ve kültür başta olmak üzere insanları, toplumu ilgilendiren her konuyla ilgili haber, bilgi, yorum içeren ve günlük olarak ya da belirli kısa zaman aralıklarıyla yayımlanan, belirli boyutu, sayfa sayısı ve düzeni olan yayın.”
Kelimenin İtalya’da 1630’larda ortaya çıktığı ve ilk çıkan yayın organının 1 ‘gazeta’ya satıldığı, Gazeta’nın da Venedik devletinde bozuk para birimi, metelik anlamına geldiği söyleniyor.
Bizde ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval, 1860’ta 20’li yaşlardaki birkaç genç tarafından çıkarılır.
Bu gençlerden biri Şinasi’dir. Şinasi, gazetenin ilk sayısında bir makale yazmış ve Osmanlı’da gazetenin niçin geç kaldığı ile ilgili düşüncelerini paylaşmıştır.
Aslında Osmanlı’da bu tarihlerden önce özel gazeteler vardır ama bunlar, azınlıklar tarafından çıkarılmaktadır.
Şinasi özetle, ‘Gazete çıkarmak için kimse zahmete girmemiştir’ der.
Şimdi burada kendime de bir pay çıkarayım. Hiç de alçakgönüllü olmayacağım. 1996’da Zonguldak’tan Ödemiş’e tayinim çıktığında ilçemizde fotokopi ile çoğaltılıp 5-10 direğe asılan ve ilan sahiplerine dağıtılan bir yerel gazete vardı. Küçük Menderes, 97’de çıktı. Birkaç yıl sonra ardı ardına yeni gazeteler çıkmaya başladı. Yanılmıyorsam Ticaret Lisesi’nde yayınlanan derginin dışında başka okul dergisi de yoktu. Ödemiş Lisesi’nde ‘Liseli’ dergisini çıkarmaya başladıktan sonra okul dergileri de ardı ardına çoğalmaya başladı. Herkes, bir şeyler yapmaya başladı.
Anlatılacak öyle hikayeler var ki! Resmi daire ve kişilerden gelmedi ama özel kişilerden çok sayıda tehdit, sürdürme ve batırma tehditleri geldi. Hayatında bir gün gazete çıkarmamış, bir yazı bile yazmamış kişilerden gazetecilik dersleri aldık. Mektup ve mesajların kayıtları duruyor. Uzatmayacağım; belki gün gelir yazılır çizilir. 19 yılın ve 15 Temmuz’un ardından hem yıprandık hem de yorulduk.
Resmi ilan kılıcı ile yarıştık, yerel rekabet ile yarıştık. Amatörce çıktığımız yolda en iyisini yapamadık ama yapmaya çalıştık. Bu arada en az 10 kitaplık yazı yazdım, içine kafamı uzatmadan binlerce fotoğraf çektim, yüzlerce haber yazdım… Ulusal ajanslara haberler geçtim. Yeri geldi Utku oldum, yeri geldi Behçet. Bazen de Sinan… Hep mutfakta kalmaya çalıştım. Az gittik, uz gittik… Dere tepe…
Şimdi bulunduğumuz noktaya baktığımızda ilçemizde yayın hayatına devam eden iki gazetenin hangi koşullar altında devam ettiğini 19 yılın tecrübesi ile bildiğimi 19 yılını günü güne gazeteciliğe vermiş biri olarak açık yüreklilikle, ahkam kesmeden, kendimi göklere çıkarmadan söyleyebiliyorum.
Sosyal medyada herkes gün kutluyor ama 23 yıldır Küçük Menderes’te devamlı ‘yazan’ biri olarak çalışan ve halkı doğru bilgilendiren gazetecilerin gününü kutlamak hiç de içimden gelmedi.
Şimdi herkesin bildiğini ama dile getiremediğini yazalım: Gazetecilik zor zanaattır. Gazeteciyi herkes kullanmak ister. Gazeteci kendini kullandırmazsa mesleğini yapamaz hale gelir çünkü gazetecilik çok para kazandıran bir iş değildir.
Yaklaşık 60 yıl gazetecilik yapan başyazarımız Mustafa Erdal’a rahmet, bölgemizin en eski usta gazetecilerinden Yüksel Balcı abime de uzun ömürler dilerim.
Yeniden yazalım:
“Bayiden bir gazete almayan çok sayıda insanın Gazeteciler Günü’nü kutlaması, bana traji-komik geliyor.”
“Hayatında bir gün gazete çıkarmamış, bir yazı bile yazmamış kişilerden gazetecilik dersleri aldık.”
“Gazetecilik zor zanaattır.”
Bakmadan Geçme