Fener alayları

Milli, ‘millete ait' demektir. Millet ya da ulus da genel sözlük anlamına göre çoğunlukla aynı topraklar...

Milli, ‘millete ait’ demektir. Millet ya da ulus da genel sözlük anlamına göre çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Milletin en önemli özelliklerinden biri, aynı dili konuşuyor olmasıdır. Kavramların anlamları zaman içinde değişebilir ve gelişebilir. Konumuz bu değil.

Cumhur da Arapça kökenli bir sözcüktür ve genel anlamda ‘halk’ demektir. Halk da ‘aynı ülkede yaşayan ve o ülkenin yurttaşı olan insan topluluğu’ demektir.

Ümmette dini birlik vardır: “Bir peygambere inanıp onun yolunu seçen kimselerin tümü.”

Kavramları çoğu zaman anlamlarını bilmeden kullanırız.

Sözlük anlamları üstünden gidersek cumhuriyetin anlamı da şudur: “Halkın egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi.”

“Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi.” Bu da demokrasinin tanımı.

Cumhuriyet ile demokrasinin tanımı örtüşüyor. Yani hemen hemen aynı.

“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir / halkındır.”

Padişah, şahların en büyüğü demek. Osmanlı döneminde önceleri ‘sultan’ olarak adlandırılan en üstteki yöneticiye sonraları ‘padişah’ denmiş. Padişah, Farsçadan dilimize yerleşmiş.

1923 yılında ilan edilen demokrasi veya cumhuriyetten önce padişahlık rejimi vardı. Rejimin niteliği ve uygulamaları tartışılır ama padişah, koca ülkenin ‘ne derse yapılan’ kudretli yöneticisidir.

Bunları yazdıktan sonra 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye’nin yönetim şeklinin cumhuriyet olarak belirlendiğini hatırlatalım. Türkiye Büyük Millet Meclisi de 23 Nisan 1920’de kuruldu. Her iki gün milli bayram olarak kabul edilir ama bu günler aslında Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan dini, dili ve milliyeti ne olursa olsun genel anlamda halk dediğimiz vatandaşların tümünü kapsayan, halkın tarafında olan değişikliklerdir.

Bu nedenledir ki TBMM’nin kurulması ve Cumhuriyet’in ilanı bir milletin değil, bir halkın yararınadır.

Bu tespiti yaptıktan sonra gelelim günümüze.

Bilindiği gibi bir ara ‘milli’ bayramlar tartışılır olmuş, bu tür bayramlar için “Bundan sonra halk kutlayacak” türünde açılamalar yapılmıştı.

19 Mayıs da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun fitilini ateşleyen tarih olarak kabul edilmiştir.

30 Ağustos da üç yıl dört ay süren kurtuluş mücadelesinin zafer günü…

“Halk kutlayacak” ifadelerinin ardından özellikle stadyumlarda yapılan coşkulu bayram törenleri de cılızlaştırılmıştı.

Birkaç yıllık bocalamanın ardından halk; kimi yerlerde bayramlara sahip çıkmış, elinden ne geliyorsa kendince kutlamaya başlamıştı.

Bunlardan biri de Ödemiş’in tarımsal ürün zenginliği ile bilinen Kaymakçı beldesi olmuştu. Mutlaka takip etmişsinizdir, Kaymakçılı gençler kendi olanakları ile fener alayları düzenlemeye başlamışlardı.

Ödemiş merkezde yapılıyordu ama Kaymakçılı gençlerin yaktığı fener alayı ateşi, daha sonra Ovakent ve Zeytinlik bölgelerinde de yanıt bulmuştu.

Bu yıl Cumhuriyet Bayramı, Ödemiş’te belediyenin de katkısı ile üç günlük bir programla kutlanacak. Önceki yıllarda gençler, törenleri yapabilmek için sponsor (maddi destek) arayışına girerken bu yıl belediye, bu törenlerin organizasyonunu yapacak.

28 Ekim akşamı Kaymakçı’da, 29 Ekim’de gündüz ve akşam Ödemiş’te ve 30 Ekim akşamında da Ovakent’te düzenlenecek fener alayları ile kutlamalar üç güne yayılacak. Ödemiş’te yapılacak kutlamalarda 2000 kişinin birlikte efe oynaması hedefleniyor.

Yazılacak çok şey var ama cumhuriyet güzel şey…

Demokrasi güzel şey…

Bakmadan Geçme