Eyvah!
Temel ile Dursun, Rize’den başlamışlar yüzmeye… Fıkra bu ya, İstanbul ve ardından Çanakkale Boğazı… Ege Denizi...
Temel ile Dursun, Rize’den başlamışlar yüzmeye… Fıkra bu ya, İstanbul ve ardından Çanakkale Boğazı… Ege Denizi derken Akdeniz. Cebelitarık’ı geçmişler, karşılarında Atlas Okyanusu… Yüzmeye devam… Derken Amerika’daki Özgürlük Heykeli görünmüş…
Temel, Dursun’a demiş ki:
“Ula Dursun, pen yoruldum geri döneyrum!”
**
Fıkralar güzel ama her şeyin geri dönüşü yoktur.
Örneğin atalar demişler ki: “Bin düşün bir söyle!”
**
İklim krizinin de geri dönüşü yok gibi…
İşte yaşadığımız felaketler:
Hadi depremi doğal olduğu için geçelim ama salgın, göç, yangın, kuraklık ve sellere ne demeli?
Doğacılar ve çevreciler, enerji şirketlerine “HES’tirin!” dediler ama karşılarında jandarmayı buldular.
İşte size sel baskınları.
Cem Yılmaz, “Hadi cevap ver!” diyor ya…
Hadi önleyin…
**
Farkındasınız veya değilsiniz… Bölgemiz için de tehlike çanları çalmaya başladı.
Siyasetçiler, yerel basın üstünden su kavgası ededursun önce şunu soralım: Bizim bir su politikamız ve planlamamız var mı?
Soruları arttıralım…
“Bölgemizin günlük ne kadar suya ihtiyacı var?”
“Bölgemizin ne kadar su rezervi var?”
“Acaba bölgemizdeki büyükbaş hayvan varlığı, geleceğimizi ne kadar etkiliyor?”
**
Herkes bilir bilmez konuşuyor ve ortaya öneriler atıyor:
“Damlama sulamaya geçilsin!”
İzmir genelinde bir milyona yakın, Kiraz’dan Tire’ye hesap edersek Ödemiş çevresinde de 5-6 yüz bin civarında büyükbaş hayvan var. Ödemiş’te de 180 bin civarında büyükbaş hayvan varlığı var. Gelişmiş bir süt ineğinin günde 70 litre civarında suya ihtiyacı varmış…
Peki yiyecekleri mısırın ne kadar suya ihtiyacı var?
Baraj dahil bölgemizdeki su kalitesi ile damlama sulama yapılabilir mi? Maliyet ve kullanım ömrü ne kadardır?
Yani iş, “Damlama sulamaya geçilsin!” demekle bitmiyor…
**
Gelelim şimdi başka bir alana…
“Bir büyükbaş hayvan, günde ne kadar metan gazı üretir?”
“Metan gazının küresel ısınma ile ilgisi nedir?”
“Acaba metan gazının kuraklıkla (yağmur) ilgisi var mıdır?”
**
“Avustralya’da 5000 yabani deve, ‘kuraklık nedeniyle’ öldürüldü”
Bu haberi anımsıyorsunuz değil mi?
**
Peki bu sorunları tartışıp gelecek adına sonuçlar çıkaran bir kurumumuz ya da eşgüdüm içinde çalışan kurumlarımız var mı?
Ormanlarımız ve yerleşim yerleri yanıyor…
Peki biz neyi tartışıyoruz?
“Bakanlık ne kadar, belediyeler ne kadar sorumlu?”
**
“Ula Dursun, pen yoruldum geri döneyrum!”
Eyvah!
