Eylülce

3 Eylül Pazartesi. Bugün, Ödemiş'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. 3 Eylül 1922'den bu yana çok...

3 Eylül Pazartesi.

Bugün, Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü.

3 Eylül 1922’den bu yana çok zaman geçti elbette.

O günlerin yaşayanları çoktan toprak oldu. Onların çocukları da seksenli, doksanlı yaşlarını sürmekte şimdi. Torunlarının torunları, biz ve çocuklar.

Tarih bilinci her dönemde, her toplumda önemlidir. Yaşanan olayları sebep sonuç cetveline döküp irdelediğinizde gelecek olan zamanı ve içinde bulunduğunuz anı daha doğru koşullara doğru yönlendirebilirsiniz.

Aksi takdirde “tarih sadece tekerrür eder.” Siz ya da içinde yaşadığınız toplum, acı çekmeye devam eder.

*

Kurtuluş yıllarına dair çok değerli bulduğum yapıtlardan biri, sevgili Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban”ıdır.

Roman, I. Dünya Savaşı’nda sağ kolunu kaybetmiş, otuz beş yaşında, yalnız, karamsar, okumuş, genç bir subay olan Ahmet Celal’in hatıralarından oluşmaktadır. Yüzbaşı Ahmet Celal’in anılarını yazdığı bu hatıra defteri, Sakarya Savaşı’ndan sonra düşmanın yaptığı zulümleri incelemek için Haymana, Mihalıççık ve Sivrihisar dolaylarına gönderilen “Tetkik-i Mezalim Heyeti”, bir taş kovuğunda bulmuştur.

Bir paşanın oğlu olan Ahmet Celal, I. Dünya Savaşı’na yedek subay olarak katılmış, bu savaşta sağ kolunu kaybetmiştir. Bu yüzden savaşamayacağı için İstanbul’a gönderilir. Ahmet Celal’in hayatta beklentileri tükenir, umutsuzluğa kapılır. İstanbul, İngilizler tarafından işgal edilince Ahmet Celal, Emir eri Mehmet Ali’nin köyüne yerleşir.

Bu köydeki insanlar, ya Ahmet Celal’in farkına varmazlar ya da onu önemsemezler. Oysa Ahmet Celal, kolunu onlar için kaybettiğini bilmelerini istemektedir. Ahmet Celal ile köylü arasında çatışma, buradan başlar. Ahmet Celal’e göre köylü geri ve cahildir, her bakımdan acınacak haldedir. Köylüye yaşanan günlerin Mustafa Kemal’in başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın önemini ve gerçek yüzünü anlatmaya çalışır. Köylü ise yoksul ve bilgisizdir. Kimse ona inanmaz. Onları bu hale getiren Salih Ağa’nın sözünden çıkmazlar. Salih Ağa’nın her dediğine inanırlar ve onun etkisiyle Ahmet Celal’e cephe alırlar. Hizmet eri Mehmet Ali bile ağanın sözünden çıkmaz. Ahmet Celal ile sadece Mehmet Ali’nin anası Zeynep Kadın ve kardeşi İsmail dost olur. Diğer köylüler ise onu “YABAN!” olarak niteler.

*

Kurtuluş etkinlikleri; tarih bilincinin kuvvetlendiği, pekiştiği zamanlar olmalı. Geçmişi anlamak için de bulunduğumuz anı ve yarını anlamanın en kolay yollarından biridir.

Ve bir olayda “sonuç”, her zaman nedenler üzerine kuruludur. Doğrularınız doğru sonuçlara, yanlışlarınız da yanlış sonuçlarla beraber gelir.

Bu topraklar için varlığını ortaya koymuş tüm atalarımızı rahmet ve şükranla anıyorum.

Kurtuluş bayramınız kutlu olsun.

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme