Esnafın Sesi Olabilmek!

Piyasaların allak bullak olduğu bu dönemde, seçim sonrası yaşanacak her neyse, bazılarımız mucize beklerken, bazılarımız da...

Piyasaların allak bullak olduğu bu dönemde, seçim sonrası yaşanacak her neyse, bazılarımız mucize beklerken, bazılarımız da umutsuzluğunun kendisini ele geçirmemesi için son raddelerini yaşar durumda.

Evet, seçim artık ağırlığını her sektörde hissettirir durumda. Esnaflarla yaptığım çekim harici konuşmalarda, bir dokunup bin ah işitir durumdayız. Biraz global dünyaya ayak uydurmaya çalışmanın dayanılmaz beceriksizliği, biraz seçim startının önce geç, sonra yavaş ve sonrasında da yumurta misali hızlanmış olması, esnaf dahil tüm halkta beklemeye, düşünceye ve sonumuz ne olacak tarzındaki endişeye dönüşmüş gibi.

Yapılan mitingler, verilen sözler, sosyal medya dâhil paylaşılan güzel ve alacalı afişler bakalım seçim sonrası halkı, hangi duruma sürükleyecek. Dileğimiz odur ki; görsel ve yazılı medya olarak esnafı yüzünün güldüğü, işlerinin rayında olduğu, emeğinin heba edilmediği bir gelecek karşılasın onları. Ayrıca toprağını ve hayvanını değerinde ekip, üretip, besleyip sonrasında da değerinde alınacak kapılar bulsun.

Tv9İzmir ekranlarında “Nehirle Esnafın Sesi” programımda Konaklı mahallesinde yaptığım son programı izleyenler hatırlayacaklardır; İnsanların eskiden ekip biçme ve hayvancığı huzurla yaptıkları ve hatta evde kim varsa iş yetiştirmek adına birlik halinde çalıştıklarını anlatan esnaf çiftçi ağabeylerimle konuşma imkânı bulmuştum. Olayın en güzel yanı da yine seyredenler bilir, 75 yaşında ki abimizin çalışmaktan asla gocunmadığı aksine “Allahım bana tembellik yapacak zaman vermesin” diye de duasına tanık olmuştuk.

Aslında işte tipik Türk insanı, ne çalışmaktan ne de yorulmaktan şikayet etmez. Yeter ki hizmetinin değerini hem maddi hem de manen görebilmesi yeterlidir Türk Emekçisine.

Aylardır, esnaflarla birlikte yakın olduğumuz gibi, yörenin oda başkanlarından, mülki amirlere kadar her kesimden insanlarla geleceğe dair sorular sorup yanıtlar aldığımız çokçadır. Bazıları bizdedir, bazılarını da sizlerle programımda paylaşmışımdır. Ancak parti ya da kişi önemsiz olan bir noktadayız. Fayda halktan yana olan ve paylaşım, emek ve kendi toprağını ekip biçecek ve karşılığını alacak, toptancısı dükkânına geldiğinde dışarıda dedirtmek zorunda olmayacak, esnafın birbirinin ekmeğinde gözünün bırakılmadığı bir sistem olacaktır diye de bir huzur durumları var Ödemişte.

Zira halkın her şekilde refahı, önce mahalle muhtarlarının geleceğe dönük, vizyonu geniş insanlardan oluşması, sonra ilçe belediye başkanlarının yine kırsal alandaki muhtarlar dahil olmak üzere halkın sesine samimiyetle ve realiteler karşılık verebilmesi demek; Herkesin kapısının önünden iyi işler yapmaya başlaması demektir ki, artık bizleri bu kurtaracaktır.

Yılmak, üzülmek, battık bittik demek sonuca götürmez. Düşmüş ve yine şaha kalkmış bir milletin evlatları olarak, yüreğimizi, inancımızı, çalışma azmimizi ve en çok da dostlarımıza güvenmeyi ve birlikte ancak yardımlaşarak sıkıntıları atlatabilecek zamanlara gelebileceğimiz gerçeğini unutmayalım.

Gelecek hafta bu köşede görüşmek üzere. Sevgiyle kalınız.

Bakmadan Geçme