Esnaf ve sanatkarlar meslek odaları

Esnaf ve sanatkarlar meslek odaları, 2005 yılında çıkan 5362 sayılı yasaya göre kurulan kamu kuruluşlarıdır. Genel...

Esnaf ve sanatkarlar meslek odaları, 2005 yılında çıkan 5362 sayılı yasaya göre kurulan kamu kuruluşlarıdır.

Genel olarak amacı, esnaf ve sanatkarların çalışmalarını mesleki yönden ve kamu yararına uygun olacak şekilde düzenlemek ve bu hususta gerekli görülecek her türlü tedbiri almak ve de teşebbüste bulunmaktır.

Bu yasaya göre esnaflar, çalışma alanlarına göre kurulmuş olan esnaf odalarından herhangi birine üye olmak zorundadır. Esnaf, istediği odaya üye olabilmek için önce Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü’ne başvurup sicil numarası alacak ve sicil gazetesinde yayınlandıktan sonra kaydolmak istediği odaya başvurarak üyelik isteğinde bulunacaktır. Yönetim kurulu, yapacağı ilk toplantıda başvuranın üyeliğini kabul ya da reddeder.

Her esnaf, kayıtlı olduğu odaya önce giriş ücreti, sonra da yıllık aidat ödemek zorundadır. Giriş ücreti ve yıllık aidat miktarı, her yıl asgari ücrete göre belirlenir.

Esnaf ve sanatkarlar odalarında her dört yılda bir oda yönetim kurulları seçimi yapılır.

2018 yılı Ocak ayı içinde oda seçimleri gerçekleştirilmektedir. Her meslek grubundan insanlar, kayıtlı olduğu odanın yönetim kurullarını seçmek üzere genel kurula gitmektedir.

Siz de fark etmiş olmalısınız, bu yıl odaların genel kurulları sanki bir meslek odasının yönetim kurulunu seçer gibi değil de yerel ve genel seçim havasında geçmektedir. Geçmiş yıllarda bu kadar geniş kapsamlı olmayan genel kurul toplantıları, bu yıl topluma yansımıştır. Bir odanın yönetim kurulu seçimi, yalnız üyeleri değil her kesimi ilgilendirir olmuştur. Bu nedenle seçimler, çok heyecanlı ve çekişmeli geçmiştir.

Genel kurul öncesi propaganda çalışmaları sırasında broşür dağıtımı ve duvar resimlerinin asılmasında ölçüsüz davranılmıştır. Her yere broşür bırakarak, her yere resim asarak çevre kirliliği yaratılmıştır.

Siyaset adamlarımız, seçilecek yönetimin kendi görüşlerinden olması için gerekli gayreti göstermişlerdir. Maalesef, siyasetin girmemesi gereken bu alana da siyaset girmiştir.

Genel kurul öncesi adayların hummalı çalışmaları, reklam için harcanan onca para, onca emek beni şaşırttı doğrusu. Hizmete talip olanlar neden bu kadar arzulu, neden bu kadar ölçüsüz harcama yapıyor diye merak ediyor insan.

“Bu kadar harcama, bu kadar emek sarf eden bu insanlar neyin peşinde?” diye soruyorum kendime. Hizmet aşkı mı yoksa başka bir şey mi var?

Demokratik ortamda herkesin hizmete talip olması doğaldır. Aday olursun ya da gösterilirsin, bu normaldir. Kazanıp kazanmaman çoğunluğunun tercihine bağlıdır. Buna saygı gösterilir. Aynı çatı altında kazanan da kaybeden de çalışmaya devam edecektir. Seçilen, sadece kendisine oy verenlere değil, bütün üyelere hizmet edecektir. Seçimler, üyeler arasında ayrıştırmalara ve kırgınlıklara neden olmamalıdır.

Seçim sonrası kazananların abartılı sevinç gösterilerini de doğru bulmuyorum. Seçim sonrası kazanma sevincinin konvoylar halinde sokaklara taşmasını, bir konvoyun bir sokaktan üç dört defa geçmesini kimsenin kabul edeceğini düşünemiyorum. Bu davranışları kınayanların olduğunu biliyorum. Tamam kazanmışsındır, sevinebilirsin ama lütfen başkalarını rahatsız etme. İnsan insana her zaman lazım olur. Gün olur, nispet yaptığın insanlara muhtaç olursun.

Ben de bir oda mensubuyum. Düşüncelerim sadece kendi odam için değil, tüm odalar içindir. Oda seçimlerinde daha sakin, daha sağduyulu olmak hepimiz için daha yararlı olacaktır.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme