'Eriş'ilebilir Başkan Eriş

Yerel seçim takviminin netleşmesiyle hararetlenen siyasi partiler ve parti kulisleri en önemli gündem maddesi haline gelirken Ödemiş Cumhuriyet Halk Partisi teşkilatında hareketli günler yaşanıyor. CHP Ödemiş’te aday adayı sayısı artınca başvuru süreci 19 Ekim’den 26 Ekim’e uzatıldı. Aday adaylığını 14 Ekim’de açıklayan Ödemiş’in 1999-2004 dönemi Belediye Başkanı Mehmet Eriş gazetemize açıklamalarda bulundu, süreci değerlendirdi.

Aday adaylığı açıklamasını Remzi Boyacıoğlu ve Bekir Keskin’den sonra yapan Mehmet Eriş, “partiyi, yakın çevremi, parti çevresini, siyasi alanı ve ortamı yoklama süreci dolayısıyla geç kalmış da olabilirim. Ödemiş’e uygun kişi olsun, herkese gidebilsin, her kapıyı çalabilsin ve gönül kapılarını aralayabilsin istedim ve bu kanaate ulaşmam bugüne kısmetmiş. Bu nedenle de gönülleri kazana kazana başaracağız diye geliyoruz” dedi.

“Önce insan”

Yerel seçim dinamiğinin genel seçimlerden daha farklı işlediğine dikkati çeken Eriş, “yerelde partililik ve particilikten daha önemli olan gönülleri kazanmak. İnsanlara dokunabilmek, sorununa, mutluluğuna, endişesine temas edebilmek. Diyaloga daima açık olmak, eşitlikçi olmak. Yerel seçimlerde de partiden önce insan öne çıkıyor. Bunu öne çıkararak diğer arkadaşlarıma karşı bir meziyet ya da eksiklik olarak söylemiyorum. Ben esnaf çocuğuyum, hep insanla iç içe oldum. Eğitimciyim aynı zamanda. Siyasetin temel malzemesi insan ve planlanan, uygulanan, tasarlanan, konuşulan her şey insan odaklı olmalı ve insanın günlük yaşamına dokunur, kolaylaştırır ve hayatını yaşanılır kılan değerlere odaklanmalı. Bende de bu çocukluğumdan başlayan gözlemlere dayanıyor ve artık yaşam tarzım, kimliğim olmuş. Hep öyleydim ve hep de öyle olacağım. Ödemiş’te, hatta Küçük Menderes’te diyalog içinde olmadığım ve olamayacağım ne bir siyasi parti ne de grup, oluşum, toplumsal kesim yoktur. Eğer amacımız insansa her insan bizdir, bizdendir” diye konuştu.

“Önce insan, önce çocuk, önce yaşlı, önce engelli”

Siyasetin ana malzemesi insandır tespiti üzerine açıklamalarına devam eden Mehmet Eriş, “Siyasetin ana malzemesi insan ve onun yaşadığı ortamdır. Bu da çocukluktan başlar. Kentimizde, Ödemiş’te çocuklarımız ayrıcalıklı olacak, korunacak. Engelliler desteklenecek, teşvik edilecek, toplumsal hayatımızın ritminden kopmayacak. Yaşlılarımız huzurla günlerini geçirecek. Eşitlikçi anlayış fırsat eşitliği olmayan koşullarda pozitif ayrımcılık yapmaya mecburdur. Bizim de pozitif ayrımcılık yapacaklarımız çocuklarımız, yaşlılarımız ve engellilerimiz olacak. Onlara insanca bir kent sağlamaya yönelik olmayan hiçbir gösterişli projeye girişmeyeceğiz” dedi.

“Kirazlı oluşum, eğitimci oluşum parti kimliğimin önünde”

Partili kimliğinin önüne geçen eşitlikçi anlayışı, Kirazlı oluşu ile ilgili de şunları söyledi: “Kirazlıyım. Orayla da her türlü organik bağım devam ediyor. Kirazlı oluşum dolayısıyla Beydağlıların da sanırım coğrafi yakınlık dolayısıyla ayrı bir sempatisi var. Ödemiş köylerden ve bu ilçelerden de ciddi göç alan bir kent. Ödemiş’teki Kirazlı ve Beydağlılarla bir şekilde farklı bir yakınlık duygusu içindeyim. Bu his onlarda da bende de var. Bunu da bir şans olarak görüyorum. Farklı hisseden bu kesimler de yaşadığı kente daha kolay aidiyet bağı bu sayede kolaylıkla geliştirebiliyorlar. Bana taleplerini, sorunlarını daha kolaylıkla ve doğrudan iletebiliyorlar”.

“Belediye tüm taraflara kılavuzluk, önderlik edecek”

Ödemiş özelinden hareketle havzanın ciddi sorunları olduğunu belirten Mehmet Eriş, “tarım bölgenin hayati sektörü. Can yakıcı sorunları da var. Küçük alandan daha yüksek verim elde edilebilecek çözümler geliştirilecek. Süs bitkisi, sebzecilik, meyvecilik, fidancılık, hayvancılık hepsi kendi içinde sorunlar barındırıyor. Bölgenin geleceğini etkileyecek su kullanımı, marketing değeri, organik tarım, ürün deseni, bölgesel işleme ve depolama tesisleri gibi pek başlık konunun tüm aktörleri bir araya getirilerek ele alınacak, aktörlerin çıkarlarının birbirini zedelemeyeceği formüller üretilecek, örgütlü tüm yapılar (siyasi partiler, odalar, kooperatifler, sivil toplum kuruluşları, kamusal amaçlı tüm yapılar) desteklenecek, sorun çözümünde tarafları bir araya getirmek ve onlara kılavuzluk edecek bir belediyecilik anlayışı benimsenecek. İyi örneklerimiz var ve bu örnekleri çoğaltmak misyonunu üstleneceğiz.

“Yerel Gündem 21 Kent Konseyi ruhuydu, o ruh hayat bulacak”

Bir araya gelen taraflar, bir masa etrafında toplanabilen farklı çıkar ve ekonomi grupları toplumsal temasımızı artıracaktır. Yerel inisiyatifi ihtiyaçlar için harekete geçirmek zorundayız. Ödemiş’te bu olgunluk mevcut ve daha önce başardığımız uygulamalar da var. ‘Demiryolumuzu istiyoruz’, barajımızı istiyoruz’ hareketleri bunları başardı. Önceki dönemimizde bugünkü Kent Konseyinin yerini tutacak Yerel Gündem 21’i kurduk. Kent Konseyi ruhu bununla atıldı” dedi.

“Öncelikler iyi tespit edilecek”

Önceki döneminden farklı olarak belediyeciliği Bütünşehir Yasası uyarınca düşünmek zorunluluğunun inisiyatifli uygulamalarla çözümlemek durumunda olduklarını, özellikle beldeler bazında hizmet birimi oluşumunun arttırılması gerektiğini belirten Eriş, “yasayla gelirler azaldı ancak sorumluluk sahası arttı. Sorunlar dağınık hale de geldi. Dolayısıyla mevcut imkanlar beldeler ihtiyacı doğrultusunda farklı düzeylerde genişletilecek, öncelikler iyi tespit edilerek yasadan kaynaklı bütçe sorunu aşılabilir” diye konuştu.

“Önce umudu yeşertmeliyiz”

“Önce umudu yeşertmeliyiz” diyen Mehmet Eriş, herkesle konuşacak, herkesin rahatlıkla ve gönül rahatlığıyla erişebileceği bir belediye başkanı olacağını söyleyerek, “amaç insansa herkese eşit mesafedeyiz. İşte tam da bu nedenle en büyük projem gönülleri kazanmak, bunu başarmak. Bunu yapanın açamayacağı kapı yoktur. Bunu da erişilebilir olmakla, şeffaflıkla, yaptıklarımızı neden yaptık, yapamadıklarımızı niye yapamadık tüm gerekçelerini insanlara anlatarak, her ay hesap vererek yapılabilir” dedi.

Mehmet Eriş’in açıklamaları Ödemiş’e be bölgeye ilişkin sorunlar ve yaklaşımlarla yarın devam edecek.

Gülten Kır Güzel-Başar Uçar