• Haberler
  • “En önemli şey, ne istediğini bilmek”

“En önemli şey, ne istediğini bilmek”

TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Ece ile Tercih Rehberi'ne dün Pilotaj Bölümü Öğrencisi Yaren Dikicioğlu, Avukat Hatice...

TV9 İzmir ekranlarında yayınlanan Ece ile Tercih Rehberi’ne dün Pilotaj Bölümü Öğrencisi Yaren Dikicioğlu, Avukat Hatice Uygun ve Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Oğuzhan Töre Güçlü katıldı. Üç konuk da her şeyden önce gelen konunun meslek seçerken ne istendiğini bilerek tercih yapılması olduğunu belirttiler.

”Bu bölümde sınırları zorlamalısınız”

Bir saat süren programın ilk konuğu olan Ödemiş’in tek kadın pilot adayı Yaren Dikicioğlu, ”Bölümüm, Sivil Havacılık Sistemi altında gerekli olan pilotu yetiştirmek amacını taşıyor. Kadın olarak bu mesleği tercih etmek, benim için ayrıca bir gurur. İdolüm Sabiha Gökçen ve bu bölümü tercih etmemin en büyük sebeplerinden biri de yine kendisi. Bölümümüz, erkek egemen bir bölüm ancak Mustafa Kemal Atatürk, Sabiha Gökçen’i seçerek ‘Kadınlar da bunu başarabilir’ dedi. Atatürk, bu şekilde kadının da pilotluk yapabileceğini gözler önüne serdi. Sabiha Gökçen tekti. Kendine inanan, sınırları zorlayan Sabiha Gökçen’i okudukça kendimle bütünleştirdim ve ‘Ben de pilot olmalıyım’ dedim. Öğrencilerimiz, bu bölümü bir başkası istedi diye değil, kendisi isteyerek seçmeli. Bu bölümle beraber kabiliyet, bilgi gerektiren ve sürekli sınırları zorlamanız gereken bir sürecin içerisine giriyor olacaksınız. Ekonomik olarak da zorlayıcı bir bölüm olduğunu söylemeliyim. Özel üniversitelerde hem yıl bazında okul için ödediğiniz bir para var hem de çeşitli eğitimlerden faydalanabilmek adına euro bazında ekstra ödemeler yapıyorsunuz. Kendi okulum için konuşmam gerekirse okulun yıllık 200 bin civarında bir gideri bulunuyor” dedi.

”Ekonomik anlamda doyurucu bir meslek”

Dikicioğlu, bölümü sevmenin mesleksel anlamda tatmin etmeyeceğini vurgulayarak, ”Sevmek yetersiz kalır, tutkun olmak lazım. Bu bölümde coşku kesinlikle gerekiyor. İdeal bir pilotta olması gereken özelliklere bakacak olursak öğrenmeyi sevmeli ve kesinlikle sağlıklı olmalı. Pilotaj bölümü öğrencisi olarak her yıl ciddi sağlık kontrollerinden geçiyoruz. Bununla birlikte ani durumlarda soğukkanlı olarak pratik zekaya da sahip olmak lazım. Dikkatli ve detaycı olmakla beraber problemleri de çözebiliyor olmalı. Takım ruhu ve takım çalışması da tabi ki çok önemli. Özellikle İngilizceyi çok iyi bilmek gerekiyor. Sayısal alandan tercih yapmalıyız. Sınavda 100 ile 150 bin sıralamalarda yer alan arkadaşlarımız, vakıf üniversitelerinde ücretli olarak okuyabiliyor. Bu bölümde okuyanlar, havaalanlarında yer hizmetlerinde, uçuş şirketlerinde, terminallerde çalışabiliyor. Ülkemizde şu anda pilot bazında çok fazla açık var ve hazırlıkla beraber okuduğumuz beş yılda ödediğimiz bedellerin karşılığını alacağımızı biliyoruz. Ekonomik anlamda da doyurucu bir meslek olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.

”Ne istediğinizi bilin”

Programın ikinci bölümünde avukatlık mesleğini tanıtan Hatice Uygun ise şunları söyledi: ”Yaşadığımız toplum, kurallardan oluşuyor. Bu bölümü tercih eden bireylerin de bu kuralları benimsemesi gerekli. Hukuk Fakültesi, Türkiye’de çok fazla çünkü en zahmetsiz fakültelerden biri. Mühim olan, köklü üniversitelerden mezun olmak ve iyi hocalardan eğitim alabilmek. Bir öğrenci, hukuk okumak istiyorsa bu bölümü işinin ehli profesörlerden almalı. Sakin kalmayı başarabilen, uzlaştırmacı, sabırlı,  iletişim yeteneği yüksek ve pratik zekasına güvenen herkes avukat olabilir. Devlet üniversitesi için konuşacak olursak okula belli bir ücret ödemiyorsunuz ancak kullandığınız kitap ve materyaller, ekonomik anlamda sizi zorlayabilecek nitelikte oluyor. Bununla birlikte mezun olduktan sonra ekonomik anlamda çok büyük beklentilerle bu yola girmemek lazım. Bu işe başladığınızda gerçekten ne istediğinizi biliyor olmalısınız” ifadelerini kullandı.

”Edebiyat, hayatın içinden bir bölüm”

Programın son bölümünde mesleğini detaylandıran Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Oğuzhan Töre Güçlü, mesleğini çok sevdiğini ifade ederek, ”Genelde edebiyat, öğrenciyi seçiyor. Edebiyat, tamamıyla ilgi alanı gerektiren, sanata daha yatkın bir bölüm olma özelliği taşıyor. Yazmayı, okumayı seven herkes, bu bölüme ilgi duyacaktır. Edebiyat, hayatın içinde bir bölüm. Hayatı, hayvanları, insanları sevmek, edebiyatı da sevmek anlamına geliyor. Edebiyat, kazanılması kolay ancak okunulması zor bir bölüm. Üniversite birinci sınıfta yüz kişi başladığımız bölümde son yıl altmış kişi olduğumuzu gördüm. Dolayısıyla çok ciddi düşünülmesi gereken bir bölüm. Edebiyat fakültelerinde öğretmen olarak değil, akademisyen olarak yetiştiriliyoruz” dedi.

”Karşındakine özveriyle yaklaşmalısın”

Öğretmenlikte genç kalabilmenin önemine de vurgu yapan Güçlü, ”Öğrencilerime aşığım. Jenerasyondan kopmamak lazım ve saf sevgi de çok değerli kılıyor mesleği. Bölümü okuduktan sonra Türk Dil Kurumu ve kütüphanelerde çalışabiliyoruz. Editörlük yapabiliyoruz. İyi bir öğretmen olabilmek için karşındakine sorgusuz sualsiz özveriyle yaklaşmalısın. Hem duygusal hem de akademik alanda onlara dokunabilmelisin. Dinamik olmalısın. Ekonomik manada beklentiler çok büyük olmamalı ancak sonrasında kendinizi sürekli yenileyerek gayet güzel maaşlara sahip olabilirsiniz” diye konuştu.

Ece Köseoğlu

Bakmadan Geçme