Eğitimde çağı yakalamak…

Geçtiğimiz günlerde gazetede okuduğum bir haberle 'Türk üniversitelerinin dünyanın en başarılı 1000 üniversitesi arasında 529. sırada...

Geçtiğimiz günlerde gazetede okuduğum bir haberle “Türk üniversitelerinin dünyanın en başarılı 1000 üniversitesi arasında 529. sırada olduğunu” öğrendim. Değerlendirme; akademik personelin kalitesi, sayısı, öğrencilerin eğitim sonrası iş bulma ortalaması, bilimsel makale yayınlanma sayısı ile verilen referans miktarları göz önüne alınarak yapılmış. Bir Türk vatandaşı ve eğitimci olarak çok üzüldüm. Yıllardır ülkeyi yönetenlerin söyledikleri ile bu tespit örtüşmüyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği yoldan ayrılmanın cezası bu diye düşüyorum. Atatürk, bize “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyerek ilerlemenin, çağ atlamanın yolunu da göstermiştir. İnsanların ve toplumların yaşamlarında en iyi yol göstericisi, bilim ve fen olmalıdır. Toplumlar, eğitime ve bilime ne kadar çok önem verirlerle o kadar hızlı ilerlerler, kalkınırlar. Bilimi dışladıklarında ise dünya ile hiçbir konuda rekabet edemezler, geri kalırlar.

Üzülerek söylemeliyim ki son yıllarda her alanda olduğu gibi eğitimde de Mustafa Kemal’in gösterdiği yoldan ayrıldık, bilimi rehber edinmekten vazgeçtik… Üniversitelerimizdeki öğretim üyesi kadroları, ülkenin ihtiyaçları ve çağdaş eğitime verilecek hizmete göre değil de siyasal amaçlara göre doldurulur oldu.

Üniversitelerin ekonomik ve demokratik özerkliği yok edildi. Artık ülkeye her alanda katkı yapması beklenen üniversitelerden ses çıkmıyor. Ülke sorunları hakkında görüş bildiren, konuşan üniversite öğretim üyeleri bir kılıfına uydurup görevden alınıyorlar. Üniversitelerin liselerden bir farkı kalmadı. Daha geçtiğimiz hafta bir cumhurbaşkanı adayının üniversiteye ziyaretini kabul etti diye bir dekan, YÖK tarafından görevden alındı. Üniversiteler, YÖK denen kuruluşun memurları gibi oldular…

Bunun doğal sonucu olarak da üniversitelerimiz, uluslararası alanda hiçbir başarıya imza atamaz hale geldiler. Ülkemizde en başarılı üniversite, Hacettepe Üniversitesi seçilmiş. O da dünyada 529. sıradaymış… En başarılı ilk üç üniversite Amerika Birleşik Devletleri’nden, dördüncü ve beşinci ise İngiltere’denmiş… Bunun için Amerika’ya ve İngiltere’ye muhtaç durumdayız.

Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği olan muasır medeniyet seviyesinin üstüne böyle mi çıkacağız, çağı böyle mi yakalayacağız bilemiyorum… Unutmayalım ki gençlerini iyi eğitmeyen toplumların geleceği iyi değildir. Bilimde, teknolojide çağı yakalayamazsak başka ülkelerin pazarı oluruz.

Bu nedenle başta üniversitelerimiz olmak üzere tüm eğitim kurumlarımızda çağdışı uygulamalara bir an önce son vermeli; ulusal, demokratik, bilimsel, üretime yönelik eğitim sistemini bir an önce uygulamaya koymalıyız.

Bakmadan Geçme