Echel-i ecahiller!
Pazartesi akşamı 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Ödemiş Belediyesi ev sahipliğinde Kültür Merkezi'nde bir opera konseri...
Pazartesi akşamı 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Ödemiş Belediyesi ev sahipliğinde Kültür Merkezi’nde bir opera konseri vardı. Önce opera nedir onu açıklayalım. Sözlükler şöyle yazıyor: “Opera, genellikle konusunu tarihten, mitolojiden, efsanelerden veya güncel olaylardan alan, sözlerinin tümü veya birçoğu müzikle bestelenmiş, içinde güzel sanatların tümünü barındırabilen, teatral formda bir sahne eseridir.”
Opera’nın anayurdu İtalya imiş. Şimdi bu konuda açıklama yapmayacağım isterseniz siz de internet üstünden arama yapabilirsiniz. Bizim kültürümüze biraz yabancı. Özel bir dinleyici kitlesi var. Aslına bakarsanız benim de pek hoşlandığım bir müzik türüdür diyemem ama mademki ayağımıza kadar gelmiş gidelim izleyelim, ayrıca Tıp Bayramı için de desteğimiz olsun dedim. Konuyla ilgili daha sonra yazacağım. Farklı bir müzik türü…
Çıkışta bir arkadaşa da şöyle bir espri yaptım. “Bir ‘kara kaşlı yar’ türküsünü söylemediler ya!”
Eve geldim ve sıcağı sıcağına konuyla ilgili bir yazı yazayım dedim. Giren girmez bastım bilgisayarımın tuşuna ki işlerim bitince hemen başına oturayım. Bu arada üstümü değişirken, yazının çerçevesini çizmeye çalışıyorum. Telefonum da sessizde idi. Bu tür etkinliklerde mutlaka sessize alır, arayan olursa da açmam. Hatta çok özel değilse gelişi güzel de canlı yayın falan yapmam. Sanki herkes benim canlı yayınımı bekliyor! Çevremi rahatsız etmemek için gelişigüzel fotoğraflar çekmem. Özetle o anı yaşamaya çalışırım. Fakat ne mümkün! Buraya da sonra değineceğim…
Arayan soran var mı veya bir mesaj var mı diye telefona şöyle bir göz atarken gözüm gün içinde yapılan hekimlerin eylemi ile ilgili yerel haberlere takıldı.
Haberin altındaki yorumlardan birini okurken gözüm diğerlerine de kaydı ister istemez.
O da ne! Yorumlardan resmen cehalet akıyor. Eylem yapan doktorlara hakaret edenler mi ararsınız… Cehaletlerine cehalet katanlar mı!
Cehalet, Arapça bir kelimedir. Cehil, bilgisizlik demektir. Echel ve cühela da cahiller demektir.
‘Echel-i ecahil’ veya ‘Echel-i cühela’
Hakikaten bu memlekette cahilliğin ciddi oranda toplumsal bir kitlesi var… Aziz Nesin geldi aklıma…
Adam ortaokulu bin bir güçlükle bitirebilmiş ama üniversite sınavına giren 2,5 milyon öğrencinin içinde 20 binin içine girerek Tıp Fakültesi’ni kazandıktan sonra 8 yıl daha eğitim alarak uzman olmuş doktora laf söyleme özgürlüğünü ve rahatlığını kendinde buluyor!
Neymiş efendim, millet (aynen yazıyorum) ‘askeri’ ücret alırken bunlar neyin kafasını yaşıyormuş!
Ülkesindeki çalışma şartlarını beğenmeyip yurtdışına gitmek isteyen doktorlar vatandaşlıktan çıkarılmalı imiş. Peki ülkesinde iş bulamayıp Avrupa’ya giden işçilere ne yapmalı?!
Madem bu adam asgari ücretliden fazla maaş almayacaktı da ne diye onca yılını eğitime verdi! Hem de onca para harcayarak?
Bir dilekçe yazamayan adam klavye başına geçince hem uzman kesiliyor hem de vatansever…
“Doktor, sizi eline geçirince bildiği gibi yapsın emi…” diyeceğim de aklıma Şükrü Erbaş’ın şiiri geldi. Sadece ‘köylüler’ yerine ‘cahiller’ diyeceğim…
Asıl siz cahillerin en cahilleri, nereye giderseniz gidin… Cehalet okulundan yeni mezun olacak çok insan var bu ülkede…
Doktor sizin köleniz değil…
Bakmadan Geçme
