Dünya aya biz yaya!

Yanlış hatırlamıyorsam, başlıktaki sözü ülkemizde uzun yıllar dillerimizde pelesenk ettik. Yani dilimize doladık… Neden doladık? Çünkü...

Yanlış hatırlamıyorsam, başlıktaki sözü ülkemizde uzun yıllar dillerimizde pelesenk ettik. Yani dilimize doladık… Neden doladık? Çünkü çok gereksiz işlerle uğraşıp, çok gereksiz tartışmalar yaptık. Hala da yapmaya devam ediyoruz.

Hani derler ya zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış…

İşte bunun gibi bir şey!

FAZIL SAY VE ERDOĞAN

“Geçtiğimiz günlerde ünlü piyanist Fazıl Say, yeni eseri Truva Sonatı’nı Ankara Congresium’da sergiledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da eşi Emine Erdoğan ile birlikte Say’ı en ön sıradan izledi. Erdoğan dinletinin ardından ayakta alkışladığı Say’ı tebrik etti”

Haberin özetini tırnak içinde verdim.

Bir tartışma bir tartışma. Türkiye öyle bir hale geldi ki Cumhurbaşkanının, ülkenin en ünlü piyanistinin verdiği konseri izlemesi olay oldu. Elbette ‘neden olay oldu’ tartışması yapar ve belki sabahlara kadar değerlendirmelerde bulunabiliriz ama bu kadar normal bir olayı neden tartışırız ki biz?

Kendisine gelen bazı tepkiler üstüne konuşan Fazıl Say özetle “Ülkemde yaşayabilmek, sanatımı yapabilmek istiyorum” diye bir yazı yazmıştım geçen yaz. Bu haykırışım her yerde duyulmuştu. Sayın Erdoğan’ın annemin vefatındaki taziye telefonundaki ses tonunda da sezinledim, bir uzlaşı kapısı aralanmak istiyordu” dedi.

Bu kadar işte!

ÖZDİL VE ATATÜRK

Öte yandan Yılmaz Özdil’in yazdığı Atatürk kitabının satış fiyatı…

Özdil, kitapla ilgili olarak 10 yıl araştırma yaptığını ve iki bin civarında kitap dergi, belgesel, röportaj, akademik tez ve makale taradığını, yedi bin sayfa özet çıkardığını söylüyor.

“23 Ocak günü Saat 9’u 5 geçe 1881 adet kitabı 2500 liradan satacağını açıklayan Yılmaz Özdil sosyal medyadan gelen tepkilere rağmen geri adım atmadı. Kısa sürede 2500 liradan kitap satın alacak 1881 kişi bulmayı başaran Yılmaz Özdil, Atatürk sömürüsünden 4.7 milyon lirayı cebine indirdi. Yılmaz Özdil’e tepki yağmaya devam ediyor”

Bu da anlaşılacağı gibi Sabah gazetesinin haber özeti.

Yahu adam ‘almazsanız cennete giremezsiniz!’ diyor mu!

Kitap kamu kaynakları ile mi basılmış?

Zorla mı satıyor?!.

Sonra açıklamasını da yapmış. “Eğer isterseniz en ucuzundan alma şansınız var” diyor. “Bu para ile şuralara şuralara destek olacağım” falan diyor.

Yani nedir ortaya çıkan gürültü bunu da anlamış değilim.

İsteyen alır isteyen almaz… Ben almadım örneğin.

Eğer “Atatürk ile aldatıyor” falan diyorsanız…

Aldanmayın kardeşim… Pahalısını değil ucuzunu alın veya almayın.

Bu kadar basit…

KÜBA VE KANSER

“Küba Onkoloji Enstitüsü ile yapılan işbirliği kapsamında, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Kübalı onkologlar (kanser uzmanı) görev alacak. Mart ayı itibariyle İstanbul’a gelecek doktorlar, kanser hastalarının değerlendirildiği onkoloji konseyinde değerlendirme sürecinde yer alacak. Tıp fakültesi öğrencileri ve hekimler, Küba’daki kanser araştırmalarını yerinde görebilme imkânına sahip olacak”

Bu da başka bir haber…

Bilindiği gibi Küba, kapitalist ABD’nin burnunun dibinde ‘sosyalist’ bir ülke. Zengin değiller ama kanser gibi ölümcül hastalıklar konusunda yaptıkları çalışmalarla insanlığa önemli hizmetler yapıyorlar. Sadece Küba’da değil çevre ülkelerde de çalışmalar yapıyorlar.

Burada en önemli konu, Küba bu çalışmalardan ‘para kazanma’ derdinde değil.

Türkiye’ye gelecek Kübalı doktorlar, komşu ülkelerde de çalışma yürüteceklermiş.

TV’de bizimkilerden biri açıklama yapıyor, “Bu sayede ülkemiz, sağlık turizminde önemli bir merkez olacak”

Yahu adamlar insanlığa hizmet için ülkemize geleceklerini belirtirken, biz de işin sağlık turizmindeyiz.

Valla boşuna çıkmamış bu “Dünya aya, biz yaya” lafı…

Bu kadar basit işte!

Bakmadan Geçme