Doğurganlığı Arttıran Beslenme Modeli
Günümüzde evlilik yaşı ileri yaşlara taşındığı için gebe kalma oranı, yaş ilerledikçe düşüyor. E bir de...
Günümüzde evlilik yaşı ileri yaşlara taşındığı için gebe kalma oranı, yaş ilerledikçe düşüyor. E bir de buna sağlıksız beslenme, sağlıksız yaşam tarzı eklenince durum daha da ileri boyutlara ulaşıyor. En azından size düşen payı destekler ve sağlıklı atlatabilirseniz bir adım daha önde olmuş oluruz. Gebelik oluşumu, yumurta kalitesi olduğu gibi sperm kalitesi ile de doğrudan ilişkili. Bu yüzden hem anne hem de baba adaylarının dikkat etmesi gerekenleri sıraladım, hadi beraber bakalım.
Öğünlerde bir dilim ekmek tüketin. Her öğünde kişiye göre değişmekle birlikte en az bir dilim ekmek veya buğday ürünleri tüketmek, sinir hücrelerinizin besini olan B grubu vitaminleri sunuyor. Karbonhidratları kompleks olanlardan tercih edin. Yüksek posa, düşük glisemik indeks özellikle kadınlarda yumurta üretimini düzenliyor.
Her gün iki porsiyon sebze- özellikle yeşil sebzelerden tüketin. Yeşil yapraklı sebzeler, folik asit açısından zengindir. Folik asit, hücrelerinizde bölünme esnasında olabilecek anormal durumları engeller, DNA sentezi için önemlidir. Salatalarınızda, yemeklerin yanına söğüş olarak çiğ yeşil sebze ekleyin.
Sütlü çikolatalara göre üç kat daha fazla antioksidan içeren bitter çikolataya günde bir iki kare yer verebilirsiniz. Yüksek oranda antioksidan tüketimi, hücrelerinizdeki stres ve strese bağlı olumsuz durumları azalttığından doğurganlığınızı destekler.
Her gün bir adet yumurta tüketmeye gayret edin. Yumurta içerisindeki kaliteli protein ve özellikle B6, D vitamini progesteron salınımını destekler. Yumurta, anne sütünden sonra gelen en kaliteli proteindir, tüm elzem aminoasitleri içerir ve tamamı vücut dokularına dönüşebilir. Üreme hücrelerinin oluşumu için protein gereklidir, yumurta bu durum için harika bir tercihtir.
Günde beş gram tuz tüketimi sınırını geçmeyin. Yüksek miktarda sodyum tüketiminin hipertansiyon etkisinin yanı sıra sperm yapısında bozulma yarattığı belirtilmiştir. Gün içerisinde maksimum beş gram tuz; iyotlu sodyumu azaltılmış olanlardan tercih edebilirsiniz.
Her konunun başında gelenlerden biri de yine su. Yeterli su tüketimi; dolaşımınızı düzenler, hücresel alışverişinizi dengeleyerek hücrelerinizin beslenmesi, atık ürünlerin uzaklaştırılmasını sağlayarak hücresel stresinizi dengeler ve dolaylı yönden üreme hücrelerinizin kalitesini arttırır.
Bakmadan Geçme





