• Haberler
  • DİYETİSYEN DERYA ZÜNBÜLCANDAN SAHUR VE İFTAR ÖNERİLERİ

DİYETİSYEN DERYA ZÜNBÜLCANDAN SAHUR VE İFTAR ÖNERİLERİ

&ldquoRAMAZAN KİLO VERMEYE ENGEL DEĞİL, BİR FIRSAT&rdquo  Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda uyarı ve önerilerde bulunan...

“RAMAZAN KİLO VERMEYE ENGEL DEĞİL, BİR FIRSAT” 

Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda uyarı ve önerilerde bulunan Diyetisyen Derya Zünbülcan, uygun ve düzenli beslenilirse Ramazan ayının kilo vermeye engel değil, aksine bir fırsat olduğunu belirterek, iftarın iki ayrı bölüme ayrılarak açılması gerektiğini söyledi. 
Diyetisyen Derya Zünbülcan, açlık süresinin 17 saat olacağı Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda uyarı ve önerilerde bulundu. Ramazan ayı sürecinde metabolizmanın açlık nedeniyle yavaşlayabildiğini belirten Zünbülcan, bu yavaşlamanın oruç tutarken kilo verilemeyeceği anlamı taşımadığını söyledi. “Eğer uygun ve düzenli beslenilirse Ramazan ayı kilo vermeye engel değil aksine bir fırsat oluşturuyor” diyen Zünbülcan, sahurda ve iftarda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Sahur asla atlanmamalı. Mutlaka sebze ve meyve sahurda bulunmalı, tok tutan ve ekonomik olan yumurta kesinlikle sahurda olmalı. Tahıllı bir ekmek olması, sahurun bir bardak tarçınlı süt ile bitirilmesi orucun rahat tutulmasını, aynı zamanda kişinin metabolizmasını canlı tutmasını sağlar. İftarı açarken iki ayrı bölüme ayıracağız. İftarın ilk kısmında; bir bardak su, iki tane hurma, salata, bir dilim tahıllı ekmek ve 2-3 kaşık yoğurt, vücudun tekrardan çalışmasını sağlayacak. Bundan 15-20 dakika sonrada temel beslenme olan ana yemekte yine yanında salata ve sağlıklı bir içecek içilmesi gerekiyor. Örneğin ayran, maden suyu gibi. İftardan yaklaşık 1 buçuk saat sonra bir porsiyon meyve ile birlikte bir bardak tarçınlı sütün alınması, kişinin hem günü sağlıklı bir şekilde tamamlaması hem de metabolizmasını canlı tutulmasını sağlayacaktır.”
İFTARDA KAÇINILMASI GEREKEN BESİNLER

İftarda kaçınılması gereken ürünlerin de olduğunu dile getiren Zünbülcan, 17 saatlik açlık süresinin ardından çikolata, börek gibi besinler yenildiğinde mide krampları, halsizlik, yorgunluk, mide bulantılarının artabildiğini, bu sebeple kilo kontrolünün de zorlaştığını ifade etti. Bu tür besinlerle beslenen kişiler için Ramazanın fırsat değil dezavantaja dönüşeceğini söyleyen Zünbülcan, “Mutlaka şeker tüketimi azaltılmalı, börek çörekten uzak kalınmalı sebze ve meyvelerle gün geçirilmeli. Ramazanı vücudun doğal detoksu olarak değerlendiriyoruz. Tükettiğiniz besinler eğer hamur işi gibi aşırı yağlı, tatlı, şekerli, unlu besinler olmazsa sağlıklı besinler tüketirseniz; vücudunuzu canlandırabilir aynı zamanda da doğru beslenme ile birlikte Ramazanı bir fırsat haline getirebilirsiniz” diye konuştu.
“SAHURDA ET TÜKETİLMEMELİ”

Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden olan et ürünleri hakkında da konuşan Zünbülcan, sahurda et tüketilmemesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Et tüketimi önemli çünkü siz gün boyunca bir iftar bir de sahur yapıyorsunuz. Sizin vücudunuzun protein ihtiyacının giderilebilmesi için et tüketimi önemli. Fakat bu et tüketimi iftarda sağlanmalı. İftarda sağlanırken de ilk başta et ile giriş yapılmamalı. Birinci iftardan sonraki ana öğünde et veya etli bir yemek tercih etmeli.”
RAMAZANDA SU TÜKETİMİ

Ramazan ayında susuz kalma süresinin uzun olduğunu, aynı zamanda sıcaklığın da yüksek olacağını belirten Zünbülcan sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim vücudumuzun yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Yani vücudumuzda oluşabilecek en ufak bir su kaybı sizin için hayati bir önlem taşıyabiliyor. O yüzden mutlaka gün içerisinde 2 buçuk-3 litre su tüketilmeye özen gösterilmeli. İftardan sahura kadar olan sürede su tüketilebilir. Mutlaka günde bir şişe de maden suyu tüketilirse vücudunuzun su ihtiyacı karşılanmış olacaktır.”

İZMİR (İHA)

 

Bakmadan Geçme