• Haberler
  • Dışarıda yaygın, havzada az

Dışarıda yaygın, havzada az

Ayçiçeği, yerli bir bitki olmamakla beraber soğuk yüksek yerler hariç bütün bölgelerde yetişir. Bilhassa Ege, Trakya,...

Ayçiçeği, yerli bir bitki olmamakla beraber soğuk yüksek yerler hariç bütün bölgelerde yetişir. Bilhassa Ege, Trakya, Marmara bölgelerinde çok ekilir. Ancak Küçük Menderes Havzası’nda ayçiçeği, yok denilecek kadar az durumda.
 

Günebakan, gündöndü ve günçiçeği diye de bilinen bir yıllık bitki olan ayçiçeğinin boyu, yarım metreden dört metreye kadar varır. Kalınlığı 1 ile 4 cm arasında değişir. Ayçiçeğinin çok sağlam bir kök yapısına sahip olduğu bilinmektedir. Bu bitki kuvvetli kökleriyle toprağı sıkı sıkıya kavrar ve çok fazla besin maddesi, özellikle potasyum alır. Ayçiçeğinin sapı, yani gövdesi de çok kuvvetlidir. Tek bir saptan ibaret olan veya dallanan çeşitleri vardır. Tarımı yapılan ayçiçeklerinin dallanmaması, buna karşılık süs bitkisi olarak kullanılanlarının ise dallanması istenir. Ayçiçeğinin yabani türleri daha fazla dallanır. Dallanma yabanilik vasfıdır. Fazla dallandığı zaman her dalın ucunda bir tabla meydana getirir. Fakat tablalar ve tabla üzerinde oluşan meyve (tohum) küçük ve yağ oranı düşük olur. Bu bakımdan dallanan ayçiçekleri makbul değildir. 

Ayçiçeğinin yaprakları iri ve kalp şeklinde olup, renkleri açık yeşilden koyu yeşile kadar değişir. Bitkinin yaprakları, dalları ve sapı tüylüdür. Ayçiçeği saplarının içi, özle doludur. Çiçekler, ana sap veya dalların ucunda teşekkül eden tablalarda meydana gelir. Tablaların altında birbiri üzerine kiremit gibi dizilmiş ve sivri, sapsız mekik şeklinde yaprakları bulunur. 

Tablalar, üzerinde iki çeşit çiçek vardır. Tablanın ilk iki sırasındaki çiçekler kısır olup ürün vermezler. Bunların erkek ve dişi organları yoktur. Kısır çiçeklerin taç yaprakları, tablanın dışa gelen kısmında bir dil şeklinde uzanmış olup, uzunlukları yarım ile iki santimetre arasındadır. Renkleri beyazımsı kırmızımtrak, portakal renklidir. Son derece güzel bir görünüşe sahiptirler. Bu çiçeklerin bir tabladaki sayısı 50 ile 200 arasında değişir. 

Ayçiçeği tohumlarının bin tanesinin ağırlığı, 70 ile 200 gram arasındadır. Yağlı çeşitlerin tohumları daha küçük, çerezlik çeşitlerin ise daha büyüktür. Tanesi küçük olan tohumlarda yağ nispeti daha fazla, tanesi büyük olanlarda ise yağ nispeti daha düşüktür. Bu bakımdan ayçiçeği ekimi yapılırken hangi gaye güdülüyorsa ona göre çeşit seçimi yapılmalıdır. 

Ayçiçeği tohumlarında yüzde 35 oranında kabuk ve yüzde 65 oranında da iç bulunmaktadır. Kabuklu tohumların yağ oranı yüzde 45-55; içteki yağ oranı ise yüzde 65-70 dolayındadır. 

Ayçiçeğinden nasıl faydalanılır?

 

Ayçiçeği ışığa karşı duyarlı bir bitki olup güneşin hareketini takip eder. Özellikle bu durum, ayçiçeği tabla bağladıktan sonra çok bariz bir şekilde görülür. Bu özelliğinden dolayı ayçiçeğine birçok yerde “Günebakan”, “Gündöndü” ve “Günçiçeği” gibi isimler verilmektedir. 

Ayçiçeği, bitkisel yağ sanayisinin hammaddesini veren bitkilerin başında gelmektedir. Ayçiçeği yağı, en kaliteli ve lezzetli yağlardandır. Bu yağ; yemeklerde salata, kızartma ve balık konservelerinde; sanayide ise boya ve sabun yapımında kullanılır. Ayçiçeği küspesinde önemli nispette (yüzde 20) protein ve bir miktar yağ (yüzde 1-7) bulunduğu için çok besleyici bir hayvan yemidir. Bilhassa sığır ve süt inekleri için değerli bir besindir. 

Öğütülmüş ayçiçeği tablaları, küçükbaş ve kümes hayvanları için yem olarak kullanılmaktadır. Ayçiçeği tohumunun kabuğu; mayaların hazırlanmasında, alkol ve furfurol elde edilmesinde hammadde olarak kullanılır. Ayçiçeği tohumları, ülkemizde yaygın bir şekilde çerez olarak tüketilmektedir. Ayçiçekleri, arılar için önemli bir bal kaynağıdır. 

Ayçiçeği saplarından yakıt ve inşaat malzemesi olarak faydalanılır. Çiftliklerde sundurma ve gölgelik gibi tesislerin üzerlerinin kapatılmasında kullanılır. Yakıldıktan sonra geriye kalan külünde yüzde 40 nispetinde potasyum bulunur. Bu kül toprağa verilerek toprakların potaslı gübre ihtiyacı karşılanmış olur. 

Ayçiçeğinin en önemli düşmanı, canavar otudur. Bugün ise bu problem büyük ölçüde halledilmiş olup canavar otuna dayanıklı çeşitler geliştirilmiştir. 

Halen memleketimizde en fazla ayçiçeği, Trakya’da ekilmekte ve üretilmektedir. Ayçiçeği ekim alanlarının üçte ikisi bu bölgemize aittir. Bunu Ege, Orta Anadolu ve Orta Karadeniz bölgeleri takip etmektedir. Halen ülkemizde 500-600 bin hektar alanda ayçiçeği tarımı yapılmaktadır. Yıllık üretim miktarı ortalama 600 bin ton ve dönüme verim ise 120-130 kilogramdır. Son yıllarda Doğu Anadolu Bölgesi’nin bazı illeri de ayçiçeği ekimi açısından önemli gelişmeler göstermiştir. Ülkemizdeki yemeklik yağ ihtiyacını karşılamak için başta ayçiçeği olmak üzere yağlı tohumlu bitkilerin üretim ve verimini artıracak tedbirlerin alınması gerekmektedir. 

Ayçiçeği nasıl bir iklim ister?

 

Ayçiçeği, aslında ılık iklimleri sever. Soğuk olan yerlerde gelişmesi oldukça yavaştır. Ayçiçeğinde normal gelişme süresi, 80-140 gündür. Ekim zamanında toprak sıcaklığının 10-12 dereceden az olmaması gereklidir. Bol ışık ve fazla sıcaklık, ayçiçeği tohumunda yağ nispetinin yüksek olmasını temin eder. Bunun yanında ayçiçeği tablalarının ortasındaki çiçeklerin tohum bağlayabilmesi için toprakta yeteri kadar nem olması gereklidir. Bundan dolayı çiçeklenme ve döllenme devresine kadar yeterli yağış alması verimin fazla olmasını sağlar.

 

Çerez olarak yediğimiz çekirdekleri ile çekirdeklerinden çıkarılan sıvı ve katı yağlarını sıklıkla tükettiğimiz ayçiçeği bitkisi, bileşikgillerdendir. Anayurdu bilinmeyen ayçiçeği, dünyada soya ve yerfıstığından sonra üçüncü sırayı alan önemli bir yağ bitkisidir. Türkiye’de tarımı oldukça yeni olup giderek yaygınlaşmaktadır. 1.5-3 metre kadar boylanabilen bu bir yıllık otsu bitkinin sert bir sapı; parçasız, üçgen biçimli, tüylü, yeşil renkli, sert ve büyük yaprakları vardır. 

Bitkinin çiçekliği, çapı 40 santime kadar ulaşabilen bir kömeçtir. Bu kömecin ortasında sayısı 1500’e kadar çıkan ve daha sonra çekirdekleri oluşturan tüpsü çiçekler ile kömecin çevresinde de altın renkli dil gibi sarkan dilsi çiçekler yer alır. 

Ayçiçekleri gri, beyaz ya da siyah renkli çizgili selüloz kabukla örtülü olup bu kabuğun içinde aynı biçimli kabuğa yapışık olmayan yağlı bir tohum bulunur. İşte ayçiçeğinin bu tohumları, dişler arasında kabuk çıtlatılıp çıkarılarak yenilir. Preslerde sıkılan ayçiçeklerinin yağı çıkarılır, bu yağ, yemeklik olarak ya da sabun ve boya endüstrilerinde kullanılır. Kalan küspe de hayvanlara yem olarak verilir. 

100 gr. kabuklu ayçiçeğinin içerdiği besin değerleri şunlardır: 528 kalori; 46, 5 gr. yağ (linoleik asit ve doymamış yağlar); 21, 4 gr. lif: l, 4 mgr. B1 vitamini ve 39, 2 mgr. E vitamini. 

 

Bakmadan Geçme