'Değerlerin'- 9 Birgi BİRGİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı 'Birgi Kültür Envanteri' kayıtlarına göre, Birgi'de farklı yıllarda tescili yapılan 11 adet...
Kültür ve Turizm Bakanlığı “Birgi Kültür Envanteri” kayıtlarına göre, Birgi’de farklı yıllarda tescili yapılan 11 adet anıtsal (hamam, medrese ve camilerden oluşan), 110 adet tabiat varlığı ve sivil mimarlık örneği olmak üzere toplam 221 adet tescilli kültür varlığı bulunmaktadır.
Birgi, sayıları bugün bile tespit edilemeyen su değirmenleri, yağhaneleri ve tabakhaneleriyle birlikte endüstriyel arkeoloji alanı için örnek teşkil etmektedir. Ayrıca ipek dokuma tezgahları ile de geleneksel el sanatlarımızın merkezi durumundadır.
Birgi, tarihi İpek Yolu üzerinde yer aldığından eski çağlardan beri önemli bir ipek üretim merkezi olmuştur. 17. yüzyılda Evliya Çelebi, Birgi’den yüklerle bütün vilayetlere ipek gönderildiğini belirtirken ipek üretimi, kısa zamanda tüm bölgede yapılmaya başlandı.
Dokuma; örtünme ihtiyacının çok ötesinde toplumsal farklılıkları vurgulayan, dünyanın en büyük sektörlerinden moda ekonomisine yön veren, yönetenle yönetileni, dini ve etnik kökenleri etkileyen, toplumdaki sınıfları birbirinden ayıracak kadar önem arz eden bir sanattır.
Toplumlar; bu sanatı tarih boyunca süslemeleriyle, renkleri ve kumaş seçimleriyle zevkleriyle inanışlarına ve kültürlerine yansıtmışlardır.
Kök boyadan ipekleri boyamanın en az 2600 yıllık geçmişe sahip olduğu ve ilk kez bu bölgede yaşayan insanların bu işlemi yaptıkları, değişik bilimsel araştırma sonuçlarından anlaşılmaktadır.
Birçok uygarlığın gelip geçtiği Küçük Menderes Havzası ile özellikle Birgi’de dokuma, nakış ve iğne oyaları, genç kızlarımızın çeyizlikleri arasında yer almakla birlikte yöre ekonomisine de katkı sağlayarak çoğu ailenin geçim kaynağı olmuştur.
Atalarımız, ipekleri boyamak için renklerin her tonunu doğadan keşfetmiştir; ceviz kabuğundan kahverengiyi, şeftalinin ve asmanın yaprağından yeşili, safrandan ve papatyadan sarıyı ve birçok bitki kökünden moru, pembeyi, kırmızıyı ipekle buluşturarak ipeklerdeki canlılığı, renklerdeki parlaklığını ortaya koyarak oya ile kumaşın muhteşem uyumunda yörenin bitki örtüsünün önemi büyüktür.
İpek ve dokumacılığın Birgi’de 1500 yıl önce başladığı tahmin edilmektedir. 1940’lı yıllarda 3250 adet el dokuma tezgahının bulunduğu bilinmekle birlikte teknolojinin gelişmesi, fabrikasyon dokumaların daha ucuza mal edilmesi nedeniyle el dokumacılığı, günümüzde yok denecek kadar azalmıştır. Bazı eski dokumalar da yok olmaya yüz tutmuştur.
Geleneksel Türk el sanatlarında önemli bir yeri olan ipek dokumacılığı, şimdilerde sanayi tipi tezgahlarla yapıldığı gibi el tezgahlarıyla da yapılmaktadır. El tezgahlarında dokunan ipek dokumalar, hala çeyiz amaçlı dokunmaktadır. Diğer kumaşlar, genellikle ham ipek olarak fabrikasyon tezgahlarda, seri üretim olarak Birgi’deki Mert İpek Fabrikası ve Sem İpek Atölyesi’nde üretilmektedir. İsteğe bağlı olarak da renkli ipliklerle çizgili ve düz kumaşlar da dokunmaktadır.
Birgi’deki ipek fabrikasında dokunan ipek dokumalar, ham ipek kumaş olarak dokunan ürünler; ipek empirme, ipek jorjet, ipek müslin, ipek şantuk, jakarlı, saten, şifon, ipek bürümcük, ipek organze, şantuk, taftadır.
Birgi’de kullanılan ve el tezgahlarında üretilen başlıca ürünler ise yağlık (ipek mendil), peştamal, puşi, pembezar, bürdü, bürümcük, idare bezi, havlu, çarşaf, yolluk ve el işçilikli dokumalardır.
İpek yan ürünleri: Kamçı İpeği, Tava Dibi İpeği, Kırıntı İpeği, Tusa İpeği, Dupyoni İpeği’nden de otantik giysi ve kumaşlar üretilmektedir.
Birgi’de doğal ortamda yetişen incir, zeytin, kestane ve ceviz ağaçlarının yanı sıra endemik bitkiler de önemli bir yer tutmaktadır.
Birgi, 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası geçici listesine girmeyi başarmış, kalıcı listeye girmek için alan çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca Birgi, CİTTASLOW Yavaş Şehir gibi diğer uluslararası örgütlenme çalışmaları içerisinde de yer almaktadır.
Son on yıl içinde ÇEKÜL Vakfı, dönemin Birgi Belediyesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin ortak çabalarıyla Birgi, özgün kimliği ile ayağa kalmakta ve Küçük Menderes Havzası’nın önemli bir “turizm beldesi” olarak ortaya çıkmıştır.
Akdeniz iklimini tüm karakteristikleriyle yaşayan mahallede Temmuz ayı sıcaklık ortalaması 24°C, Ocak ayı ortalaması 5°C ve yıllık sıcaklık ortalaması değeri 15°C’dir. Yıllık yağış miktarı, yaklaşık 800 mm.’dir. Bu iklim özellikleri, zeytin ve incir tarımını yörenin kültürel bir unsuru haline getirmiştir. El işi, oya ve mekik işleri, iğne oyaları yörenin talep edilen kültürel ürünleridir.
Birgi’de ziyaret edilecek en önemli unsurlar; Aydınoğlu Mehmet Bey Camii (Ulu Camii), Aydınoğulları Türbesi, Sultan Şah Türbesi, Çakırağa Konağı, Ataullah Efendi Medresesi (İmam-ı Birgivi Medresesi), Kale Medresesi, Osmanlı Hamamı, Sasalı Hamamı (Kırk Kızlar Hamamı), Sandıkeminioğlu Konağı, Kerimağa Konağı, Çarşı Çeşmesi, Karaoğlu Camii, Şeyh Muhiddin Hamamı (Çukur Hamam), Dervişağa Darü’l-hadisi (Çukur Medrese), Dervişağa Camii, Koca Çeşme (Bıçakcı Esseyit Hacı Ali Ağa Çeşmesi), Hafza Hatun Çeşmesi (Taşpazar Çeşmesi), Demirbaba Çeşmesi, Paşa Çeşmesi, Akmescit (Elif) Dede Çeşmesi, Gözetleme Kulesi (Pankuduz/Küp Uçuranlar Kulesi), Sıbyan Mektebi (Sarı Berber Medresesi), Güdük Minare Mescidi, Demirli Mağaza, Su Terazisi, Umurbey Heykeli, Çevre Kültür Evi (ÇEKÜL), İmam-ı Birgivi Kabristanlığı’dır. Ayrıca restore edilerek kazanılan Birgi evleri ve sivil mimari örnekleri-sokaklar, ziyaret edilmesi gereken mekanlardır.
Hafta başı görüşmek üzere.
Sevgiler…