“Değerlerin”- 10- Birgi
Sevgili dostlarım, herkese sağlıklı ve huzurlu bir hafta dileyerek kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. Çakırağa Konağı...
Sevgili dostlarım, herkese sağlıklı ve huzurlu bir hafta dileyerek kaldığımız yerden devam etmek istiyorum.
Çakırağa Konağı
18. yüzyılın ikinci yarısında büyük toprak sahibi ve deri tüccarı Şerif Ali Ağa tarafından yaptırılmıştır. 1975 yılına değin konut olarak kullanılan bu yapı, 1975 yılında müştemilatıyla birlikte Kültür Bakanlığı’nca kamulaştırılarak restore edilmiş ve 1995 yılında müze olarak açılmıştır. Alt katı taş duvar örgülü, 1. ve 2. katları ahşap çatkılı tarzda yapılmış açık sofalı bir konaktır. Barok ve rokoko tarzında süslemeleri, başodalarındaki İstanbul ve İzmir duvar resimleriyle Türk konak mimarisinin önemli bir yapısıdır.
Aydınoğlu Mehmet Bey Camii (Ulu Camii)
Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından 1312 yılında yaptırılmıştır. Doğu ve güney cephesi, devşirme mermer bloklarla kaplı olup moloz taştan yapılmıştır. Güneydoğu köşesine arkaik bir aslan heykeli yerleştirilmiştir. Anıtsal giriş kapısından 15 devşirme sütunlu harime girilir. Burası kurşun kaplı kırma çatıyla örtülüdür. Mihrabı geometrik, firuze ve patlıcan moru çinilerle kaplıdır. Ahşap mimberi ise kündekari tekniği ile yapılmış, yıldız ve geçmelerden oluşan Selçuklu ahşap sanatının bilinen en güzel örneklerinden biridir.
Aydınoğulları Türbesi
Kare planlı olan türbenin üzeri, sırlı-renkli tuğlalarla oluşturulmuş altıgen bir külahla kaplıdır. Bu külahın üzeri ise kurşun kaplı kubbeyle örtülüdür. Mehmet Bey’in ölümü üzerine 1334 yılında yaptırılmış olan türbede Mehmet Bey’in yanı sıra oğulları Gazi Umur Bey, İsa Bey ve Bahadır Bey’in sandukaları da vardır.
Sultan Şah Türbesi
Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından kız kardeşi Hanzade Hatun’un 1310 yılında ölümü üzerine yaptırılmıştır. Moloz taştan yapılmış altıgen planlı bu yapının üzeri kiremit kaplı bir kubbe ile örtülüdür. Türbe girişi taşırılmış, mermer söve ve kemerlerle çevrili kapısı da giriş eyvanı içine alınmıştır. Hanzade Hatun, Sultan Şah diye de anılır.
Güdük Minare Mescidi
Kare planlı, moloz taştan yapılmış bir yapıdır. Beş kenarlı pabucu üzerinde tuğla ile örülmüş, kısa ve küt minaresinin şerefe korkulukları da tuğladandır. Aydınoğulları Beyliği döneminden, 14. yüzyılın ikinci yarısından kalma ender yapılardan biridir.
Ataullah Efendi Medresesi (İmam-I Birgivi Medresesi)
Sultan II. Selim’in hocası Birgili Ataullah Efendi tarafından 1570 yılından önce yaptırılmıştır. Medresenin açık revakını üç taraftan çevreleyen yedi hücresi ve hücrelerinde ocak, pencere ve nişleri vardır. Medrese, burada müderrislik yapan İmam-ı Birgivî Mehmet Efendi’nin adıyla da anılır.
Osmanlı Hamamı
Kubbeli, enine sıcaklıklı, çifte halvetli hamamlar grubundandır. Plan şemasından ve yapım tekniğinden 15. yüzyılda yapıldığı anlaşılan bir Osmanlı hamamıdır. Külhan ocağı sokağa taşmış bu hamamın soyunmalık kısmı yakın geçmişte kaldırılmış, yerine dükkan yapılmıştır.
Derviş Ağa Camii
Kare planlı, açık revaklı, kubbeli bir camidir. Derviş Ağa tarafından 1663 yılında moloz taştan yaptırılmıştır. Açık revaklı son cemaat yeri, devşirme sütunlara dayanan üç kemerle çevrili tonoz, kurşun kaplı üç basık kubbe ile örtülüdür. Minaresi, girişin sağında olup pabucu, ana duvardan ayrıdır. Kemerlerinde ve tonoz kaburgalarında biteviye dolanan asma dalları ile kırmızı ve mor üzümlü boya bezemeleri görülmektedir. İçeride kubbe geçişlerinde de boya bezemeleri vardır Ahşaptan yapılma kadınlar mahfili ve giriş üzerinde müezzin mahfili yer alır.
Derviş Ağa Darülhadisi (Çukur Medrese)
Derviş Ağa tarafından 1657-1658 yıllarında, moloz taştan yaptırılmış açık avlulu bir yapıdır. Avlusunda kuyusu olan, asimetrik, L planlı bu darülhadisin güney kanadının doğu ucunda dershane/mescit ve her iki kanatta da kapı ve pencereleri revaka açılan yedi öğrenci hücresi vardır. Dershane ve hücrelerin üzeri kubbelerle örtülüdür. Halk arasında Çukur Medrese olarak anılır.
Şeyh Muhiddin Hamamı (Çukur Hamam)
Moloz taştan yapılmış, kapalı alanları kubbelerle örtülü olan hamam, kare bir mekan etrafında sıralanan halvet hücrelerinden oluşur. Külhanı arkada basık tonozludur. Girişin önünde bulunan mermer döşemenin üzerinde muhtemelen ahşap soyunmalık bölümü olmalıydı. 15. yüzyıla tarihlenen bu hamam, bazı yayınlarda Derviş Ağa Hamamı ya da Şeyh Muhiddin Hamamı olarak adlandırılsa da henüz belgesi bulunmadığı için halkın deyişi ile Çukur Hamam olarak tanımlanır.
Karaoğlu Camii
Moloz taştan yapılmış, kare planlı, iki yarım kubbe ile destekli merkezi kubbeli bir camidir. Devşirme sütun ve sütun başlıkları olan üç kemerli açık revaklı son cemaat yeri, üç küçük kubbe ile örtülüdür. Girişin üzerinde müezzin mahfili yer alır. Revak duvarlarında ve cami içinde boyalı yazılar ve motifler bulunur. Karaoğlu Mustafa Efendi tarafından 1782 yılında yaptırılmış olan bu caminin avlusunda kubbeli bir şadırvan ile Karaoğlu sülalesine ait hazire yer alır.
Yarın görüşmek üzere, kendinize ve kentinize iyi bakmanız dileğimle.
Sevgiler…